Güçlü

131 18 0
                                    


İç çekerek baktım yüzüne. Hafif esen rüzgar, siyah saçlarının güzel kokusunu yüzüme sürüyordu. Gözlerini kapatmış, başını hafif kaldırmıştı.

O kadar güzeldi ki.

" Aklımın bir köşesindesiniz, hiç gitmiyorsunuz.

Giderseniz ne yaparım onu da bilmiyorum. Korkuyorum Sibel.

Çok korkuyorum.. "

Gözlerini açıp gülümseyerek bana baktı. Güldüm bende. Bu yüzü çok uzun zamandır görmüyordum. Her yerini, her şeyini. En ufak benini dahi özlemiştim. Elimi uzattım, dokunmak istedim.

Sarılmak, kolları arasında uykuya dalmak istedim.

Dokunamadım.

Havada kalan elimi yumruk yapıp kendime çektim. Gördüğüm en güzel rüyada böylece bitmişti.

Silinen yerlere baktım. Sevdiği her kafe, eğlenerek vakit geçirdiğimiz her alandan parcalar vardı. Yavaşca yok oldular. Yere yattım, ıslak ve soğuktu. Yere dokunup elimi yukarı kaldırdım.

Kan..

Gözlerimi kapattım.

Ne zaman bitecek ?

Ne zaman gerçekten huzurlu olacağım ?

Ben, hak edecek ne yaptım ki ?

" Onu senden daha uzun zamandır tanıyorum. Kendini suçlama. O sana değil, kendine kızgın. "

Önüme çıkan çocuğa şekeri verip başını sevdim. Gülerek bacaklarıma sarılıp koşa koşa gitti arkadaşlarının yanına. Dün, dünde kalmıştı. Ne olduğu önemli değildi, isterse ömür boyu yüzüme bakmasın. Hayatta olduğunu bilmek yeterdi.

" Bu konuyu konuşmak istemiyorum. Yanımdan sakın ayrılma. "

" Keşke mümkün olsa hatun. "

Durup arkama baktım. Kalabalığın arasında kalmıştı. Yanına adımlayıp insanların arasından geçtim. Elini tutup çektim ve kalabalıktan çıktık. Bu saatler yemek saatiydi. Günde bir öğün yiyor, tüm gün çalışıyorlardı. İnsanlar açtı, susuzdu. Yeterli yiyecek verildiğini asla düşünmüyordum.

Ölümün Habercisi 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin