Medya sizinle 😊🌷Yanımdan hızla uzaklaşan Ateş'e bakakalmıştım.
Ateş beni öylesine sert bir şekilde itmişti ki yerden kalkacak gücü bulamıyordum kendimde.Yaklaşık bir kaç dakika öylece sessiz bir şekilde göz yaşımla yerde, çamurun içinde oturdum. Bu Ateş'ten bir şekilde kurtulmalıydım. Her geçen gün daha da canileşiyordu.
Bu durumu annemlere ve kızlara anlatacaktım. Kendimden emin bir şekilde ayağa kalktım. Bir adım attığım gibi ayağım tekrardan kayınca yere düştüm.
Ateş'in bana yüklediği sinirle sinirimi çamurdan çıkarırcasına, elimle çamura vurmaya başladım.
" Sizden de o lavuk Ateş'ten de nefret ediyorum. Ne olurdu yani beni düşürmeseniz. Zaten lavuk yüzünden kalçam kırılma düzeyine geldi "
Diye diye çamuru bi de sövmeye başladım. Yukarıda bana yaklaşan ayak sesinin gelmesiyle ilk korksam da sonra kendi kendime cesaret verdim.
Ateş bu sefer yine gelirse annesinden emmiş sütü boğazına tıkayacaktım.Her iki elime bir avuç dolusu çamur alarak av'ımı beklemeye başladım.
" Kim var orda ?"
Tanıdık gelen sesi duyamamla biraz rahatladım. Etraf kapkaranlık olduğu için beni görmemiş olmalıydı. Sesimi düz tonda ayarlamaya çalıştım.
" B-benim"
Titremesine engel olamadığım sesimle Ege'nin yanıma gelmesini bekledim. Ege telefonunun flaşını açarak etrafa bakınmaya başladı. Sanırım beni arıyordu.
İçime dolan ağlama güdüsünü bastırmaya çalışıp ayağa kalkmaya çalıştım.
Bu Ateş'i Ege'ye şimdi anlatsamıydım diye düşündüm. Sonra da bunun mantıksız bir düşünce olduğunu düşünerek çenemi kapattım.
Şimdi bu durumu Ege'ye anlatsam eminim ki sinirlerine hakim olmayıp, Ateş'in evine giderdi. Eminim ki hiç hoş şeyler de olmayacaktı. Bu yüzden önce kızlara, sonra da aileme anlatacaktım.
Ege beni görünce, endişeyle bana doğru gelmeye başladı. Ben de yüzüme yapmacık gülümsemi takınarak, Ege'ye doğru yürüdüm.
Ege beni baştan sona endişeyle süzdü. Ardından bana endişe dolu sesiyle sorular sormaya başladı.
" İkra ne oldu sana? Bu halin ne öyle?
Dediğinde ben yapmacık gülümsememle Ege'ye baktım.
" Bişey yok Ege. Karanlık olduğu için ayağım kaydı. Sonrasında da gördüğün gibi çamurla nikah kıldık. "
Dedim gülümseyerek. Ege az önce ki halinden eser kalmaksızın söylediğim son cümleyle kahkahalarla gülmeye başladı.
Ege güldüğüne göre bana inanmıştı. Yalan söylediğim için kendimi kötü hissetsem de bozuntuya vermedim. Elimi Ege'ye doğru somurtarak uzattım." Gülmen bittiyse eğer, tut elimi de gidelim. Zaten üstüm başım maf oldu. Böyle hayatta arabama binmem. Daha dün arabamı temizlettim. Senin arabanla gideriz. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÂRAF
Humor/Bölümler Düzenlenecek/ EZAN EŞLİĞİNDE YÜREĞİME AKAN DUALARDA BULUŞALIM... Fatma Karataş Ateist olan baş karakterimiz bir kaza sonucu komaya girer. Komada olduğu süreçte başka bir dünya da başka insanlarla tanışır. Tanıştığı üç müslüman arkadaşlar...