21. BÖLÜM

203 63 95
                                    

Selamünaleyküm kardeşler😇😇

Nasılsınız? İyisinizdir inşallah

Hal hatrımızı da sorduğunuzda göre şimdi aşağıda göreceğiniz ışıksız yıldız varya işte onu aydınlatın ve okumaya geçin.

Ha bir de sizden etiket de isteyeceğum😆

Sayımız artsın ama değil mi

İYİ OKUMALAR 🌷🌷

Melis'den devam ediyor...

Şuan dizili bir şekilde biz omuzlarına onlar da büyük ihtimal bize bakıyorlardı.

Şuan tam da karşımda olan Ege ye haksızlık ettiğimi düşünmeden edemedim. Biraz hatta çok fazla üstüne gitmiştim kesinlikle özür dilemeliydim.

Ben öylece bu durumu düşünürken eminim ki kızlar da kendilerince bir şeyler düşünüyorlardı.

Bizim bu sessiz atmosferimizi bozan Güney İkra'ya

" Kuzen siz hayatta bunları taşıyamazsınız. Zaten gideceğimiz yer aynı evinize kadar eşlik ederiz sizinle"

Dediğinde ben tam itiraz edecektim ki elimizdeki poşetlerin alınmasıyla sustum.

Madem kızlar bir şey demiyor taşısınlar madem. Hem Ege ile konuşmam için harika fırsat. Onun hakkının bende kalmaması gerek. Gözüme uyku girmez yoksa.

Onlar önde biz arkada ilerlerken sessiz olan yolu sadece ayak seslerimiz ve düşünce seslerimiz dolduruyordu.

Aklıma gelen İkra ile Hira ikilisiyle hemen onlara baktım. Onlar konuşmadan edemiyorlardı. Şimdi eminim zor tutuyorlardir kendilerini.

Bu düşünceyle gülümsediğimde Almira ya baktığımda o da anlamış olacak ki gülümseme karşılık vermişti.

Tekrardan sessiz geçen yolda yine düşüncelere dalmıştım.

Eve yaklaşıyorduk ve ben bir türlü özür dileyemedim .

Önümde yürüyen Ege ye ilk defa boydan baktığımda tuhaf bir kıpırtılar hissetmiştim.

Sonunda site nin önüne geldiğimizde ben bu son şans diyerekten içeri girmekte olan Ege ye seslendim.

Şaşırmış olacak ki anlamsız bir şekilde bana bakıyordu. Ben buraya yanıma gelir diye düşünürken Ege'nin tekrar dönüp gitmesiyle bu sefer ben şaşırmıştım.

Bu fırsatı kesinlikle kaçıramazdım. Tekrardan Ege ye seslendiğimde bu sefer doğrudan bana doğru geveleyerek geldiğinde ne gevelediğini merak ettiğim için ağzını okumuştum.

Şöyle diyordu

" Hayal değil ya işte. Ne diye mal gibi davranıp gidiyorsun "

Ben kendimi gülmemek için tutuyordum.

Haliyle çocuk da haklı yani. O kadar çok kızarsan , bağırırsan çocuğa hep ters davranırsan tabi ki senin onu çağırdığını tuhaf karşılar.

O bana doğru gelirken ben de ona doğru giderek aramızda mesafe olacak şekilde durduk.

Şimdi özür dilemek benim için hiç bir şekilde zor değil ama neden şimdi özür dinleyemiyorum ki.

Ben öylece düşünceli Ege'nin omzuna bakıyorken, Ege

" Buyrun dinliyorum "

Dedi düz bir sesle.

ÂRAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin