2. BÖLÜM

1.3K 138 113
                                    

" İkra Kuzum daha hazır değil misin ?"

Ablamın içeri girmesiyle hemen toparlandım.

- "Hazır değilim abla hem erkenden neden uyandırıyorsan beni...
Ben zaten gelmeyeceğimi sana daha önce söylemiştim. " Dedim,

Ablam bıkkınlıklığını belli edercesine af'ladı.

- "İkra lütfen ben de sana daha önce söylemiştim. Bari bugün gel. Hem onlar bugün Hacdan dönüyorlar. Bari bugün ailecek yan yana olalım " dedi.

Ben istifimi bozmaksızın ablama baygın bakışlarımı yolladım. Uzun zamandır konuşmadığım annem ve babam hac dedikleri yere gitmişlerdi. Onları hiç görmek istemediğimden dolayı ablam beni zorla, onları karşılamamız için götürmek istiyordu.

- "Offf abla tamam geliyorum. Ama yalnız senin için. Zaten bugün okuldan da çağırdılar toplantım var. Az buçuk kalıp hemen okula gideceğim." Dedim sıkılmışçasına.

- "Tamam buna da tamam en azından geliyorsun."diyip odamdan çıktı ablam.
...

Bu saçma ve can sıkıcı konuşmamızdan sonra ablam odamdan çıktığında, ben de üstüme uygun tişört ve mini eteğimi çıkartıp banyoya girdim. Bugün özellikle mini etek giyecektim. Sonuçta hacdan dönecek olan canım(!) ailemi iyi karşılamam gerekiyordu.

Hazır olduğuma kanaat getirerek, aşağıya ablamın yanına indiğimde, ablamın enfes kahvaltı hazırlamış olduğunu ve beni bekliyor olduğunu gördüm. Ablam beni baştan sonra süzüp onaylamazcasına başını iki yana salladı. Ama buna rağmen tek bir kelime etmedi.

Bir güzel kahvaltımızı yaptıktan sonra ablam ile birlikte masayı toplayarak oturma odasına geçtim.

Görünüşe göre ablamın içerde biraz daha işi vardı. Evde çok bunaldığım için, dışarı çıkmak için ablama haber verdim.

- " Ablaaa! ben aşağıda seni bekliyor olacağım çabuk gel "

Diyerek ablamın ne diyeceğini bekledim.

- "Tamam kuzum. Bende mantomu giyip hemen geliyorum."

Dediğinde ablam, hemen spor ayakkabılarımı giyerek evden çıkıp asansöre doğru yöneldim.

Dışarıya çıktığımda derin bir nefes alarak temiz havayı içime çektim. Hemen yukarıda bulunan bank'a doğru gidip oturarak ablamı beklemeye başladım. Bugün hava çok güzeldi. Derin derin oksijeni içime tekrardan çektiğim sırada, yukarıda görmüş olduğum, ultra sevimsiz komşumuzun yanıma gelmesiyle bıkkınlıkla başımı ona doğru kaldırdım.

" Oo İkra hanım bu ne güzellik nereye böyle "

Diyen Seyithan'a iğrenerek baktım. Bu çocuğu gerçekten hiç sevmiyordum çünkü gevşeğin tekiydi. O an tam ağzının payını verecekken,

"İkra hadi ablacım gidelim"

Diye seslenen ablamı duyunca Seyithan'ı unutup koşar adımlarla ablamın yanına gittim.

Ablamın arabasıyla hava alanına gidecektik..
Hemen arabaya bindiğimde ablam arabayı çalıştırmış yola koyulmuştu.

Ben onları hiç görmek istemiyordum. Yol boyunca camdan dışarıya bakarken yine her zamanki gibi düşüncelerimin içinde kaybolmuştum .

Daha doğrusu eski günlerim aklıma gelip duruyordu.

Bundan 10 yıl öncesinden annem ve babam ateistlerdi.

Allah'ın varlığına inanmıyorlardı. Her zaman bana bu evren tesadüfen oluştu diyorlardı. Oysa ki o zamanlarda yanında uzun zamandır kalmış olduğum dedem hep onların aksini bana anlatırdı. Her iki taraf bana farklı şeyler anlattıkları için aklım hep karışık olurdu. Kendi doğrularımı kendim arayıp bulmak istiyordum o zamanlar.

ÂRAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin