45. BÖLÜM

137 22 32
                                    

Bol oy ve yorum lütfeen🌷
Keyifli okumalar






Kalbim buruk bir şekilde Ömer'e hediye seçiyordum Hira ile birlikte. Elime her tesbih aldığımda, her risale külliyatı aldığımda, Ömer'e yaşattığım o an aklıma geliyordu.

Ben nasıl da vicdansız, kalpsiz biriymişim meğer. Ömer her şeye rağmen büyük bir sabırla beni dinlemiş, bana katlanmıştı. İşte tam da bu nokta da Ömer'e olan saygım ve sevgim gittikçe hat saflara ulaşıyordu.

" İkra bu okyanus görüntüsünü anımsatan tespih sence nasıl? Hem aldığımız risale külliyatıyla aynı renkte"

Hira'nın gösterdiği 20 tespihin sonunda güzel bir şey görebilmiştim. Az önce almış olduğum risale külliyatı ile aynı renkteydi de hem. Minnnetle Hira'ma baktım.

" Sonunda. Bu çok güzel Hira. Bunu alalım " dediğimde Hira büyük bir zafer kazanmış edasıyla elimdeki eşyaları da alıp kasaya giderken, ben de çantamda ki telefonu çıkardım. Geç olur diye Melis'i ve Almira'yı kargomu almaları için göndermiştim. Son durum ne öğrenmeliydim.
" Çakma Kuzen" ismine tıklayıp, Melis'in aramalarıma cevap vermesini bekledim.

📱 Alo

📲 Selamünaleykum Melis ne yaptınız? Alabildiniz mi kargo'yu?

📱 Aleykümselam İkracım. Aldık kargoyu. Birazdan yanınızda oluruz.

Diyen Melis ile derin nefes verdim. Şükür hiç bir sorun çıkmamıştı daha. Şimdi yapmam gereken tek bir şey kalmıştı. Ömer'i çağırmak. Telefonda beni bekleyen Melisle hemen konuşmaya devam ettim.

📲 Allah razı olsun Melisimm ya. Hakkınızı ne yapsam ödeyemem. Biz de hediyeleri aldık. Geriye Ömer'i aramak kaldı. Ne diyeceğim ona ben?

📱 Amin ecamin olsun gülüm. Biz birazdan yanında oluruz. Gelince konuşuruz. Allaha emanet olun. Dikkatli de olun.

📲 Tamam canım. Biz karşıda ki çay ocağına gidiyoruz. Oraya gelin. Görüşürüz.

Diyip aramayı sonlandırdım. Her geçen saniyede heyecanım katlanıyordu. Acaba Ömer'in karşısında konuşabilecek miydim?

" Hadi İkra hediyeleri alıp paketlettim. Çıkalım artık."

Hira elinde ki hediyelerle dış kapının önünde beni sabırsızlıkla bekliyordu. Kızlar Ömer'e açılacağımı öğrendiklerinden beri bir değişik davranıyorlardı. Tamam ben de onların yerinde olsam onlar için çok sevinirdim ama onlarda tuhaf olan bir durum vardı. Kafamda ki düşünceleri def edip bugünü düşünmeye gayret ettim.

Hira'yı fazla bekletmeden Hira'ya doğru yürüdüm. Hira ile aynı hizaya geldiğimde elinde ki hediyeleri alıp Hira'nın koluna girdim.

" Ayy çok heyecanlıyım ya. Nasıl konuşacağım, ne diyeceğim ben Ömer'e. Hem hediyeleri beğenir mi sence?" Kalbim yerinden çıkmak için can atıyordu adeta. Hira benim heyecanımın yanında ot gibi kalınca anlık heyecanım sönse de ışık hızıyla yine aynı şekilde yerine gelip devam ediyordu.

" Hepsi de çok güzel tamam mı? Hem Ömer beğenmeyip de ne yapacak? Koskoca İkra en yakın dostuna, bana yani bana daha önce böyle bir şey yapmadı. Hediyeleri ve güzel kalbini de alıp çocuk gibi zıplayıp sevinmesi lazım Ömer'in . " Hira pimi çekilmiş bir bomba gibi patlayıvermişti.

Hira'nın bu haline dayanmak mümkün olmadığı için hunharca gülmeye başlamıştım. O kadar çok gülüyordum ki elimle ağzımı kapatmak için olanca gücümle ağzımı birbirine kenetledim.

" Ne gülüyorsun sen ya? Espri mi yaptım ben? Yaptıysam söyle bana da ben de güleyim. Hem sakın o Ömer dolu aklınla Ömer'i kıskandığımı düşünme. Bir kere o bizi kıskansın. Sen onunla evlensen bile altı gün bende 1 gün de onda kalacaksın. Söz verdin sen bana"

ÂRAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin