15. BÖLÜM

224 73 51
                                    

Selamünaleyküm ey! Müminler ve mümineler

Nasılsınız?

İyisindir inşallah 😙😙

Şimdi lütfen yıldızımızı uyandıralım ve sonra okumaya geçelim

İYİ OKUMALAR ❤❤

Ben şuan, hemen önümde durmuş yüzüme bön bön bakan Hira'ya bakıyordum. Sanki arafta kalmış gibiydi. Yani anlatmakla anlatmamak arasında.

Hira biraz daha öyle düşünceli dururken ben en sonunda dayanamayarak

" Ahiretliğim daha böyle bekleyecek miyiz? Yoksa anlatacakmısın "

diye sorduğumda Hira hemen kendine gelerek ,tam anlatacakken kapı kolunun hızla inmesiyle ablamın ve kızların endişeyle içeri girmeleri bir oldu.

Ne oldu da bunlar böyle bodoslama odaya dalmıştı. Ben

" Ohooo ben olmayalı oda gizliliği de kalmamış. Belki müsait değildim. Neden kapıyı çalmadan içeri girdiniz"
Dediğimde ablam kekeleyerek

" Şşeey Seyithan seni görmeye gelmiş " dediğinde, ben

" O ne alaka yaa. Sürekli gelir miydi o?"

Diye sorduğumda ablam kafasını sallayarak

" Evet kuzum geldiği gibi de çıkıyordu sen onu hemen kovuyordun çünkü "

dediğinde gülesim gelmişti. Ben de neymişim öyle.

Seyithan denen sevimsizi daha fazla bekletmemek için hemen odadan çıkmıştım.

Salona girdiğimde hanımhanımcık oturan ay pardon beyfendicik beyfendicik oturan Seyithan benim içeri girmemle hemen kalkıp bana doğru gelmişti.

Elini uzatıp merhaba dediğinde bense sinirle eline bakıyordum. Şimdi bu adam ya gerçekten mal ya da din ile ilgili bir gram bilgisi yok.

Seyithan boğazını temizler gibi yapıp ardından uzattığı ellerini göstererek

" Eeee merhaba yok mu güzellik " dediğinde, ben

" Pardon nerden geliyor bu samimiyet. Hem gözlerinde sorun var galiba başımdaki örtüyü görmüyorsun herhalde, artık bu tür samimiyetler benim kitabımda yok. " dediğimde, Seyithan gıcıkça sırıtarak

" Görüyorum ne olmuş yani. Normal bir bez parçası. Ha bu demek değil seni çirkinleştirdiģine bu da sana çok yakışmış"

dediğine ben artık dayanamayarak bir tokat attım ve ardından

" Sen ne dediğin farkında mısın? Sen ne hakla Allahın ayetine bir bez parçası dersin."

Dediğimde bu sefer o yine güldüğünde ben fazla dayanamayarak

" Çabuk çık evimden"
dediğimde o aptal yine gülüyordu.

Allahım bu ne pişkinlik ne sivimsizikti ya.

Ben tekrar ona defol dediğimde bu sefer bana doğru gelmeye başladı Seyithan.

O bana doğru geldikçe ben de geriye doğru gidiyordum.

Biraz daha geri gittiğimde sırtımın duvara değmesiyle yerimde kalakalmıştım.

Şimdi bu neydi öyle. Bu neden bana doğru geliyor. Ablam ve kızlar neden hala burda değildi.

Ben
" ablaa yardım et!!"

diye bağırdığımda ne ara eve gelmiş olan Ömer, hızla gelip Seyithan'ı attığı yumruğuyla yere devrirken benim ilk söylediğim cümle kulağımda yankılanıyordu resmen.

ÂRAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin