27. BÖLÜM

175 59 59
                                    


" Hiraaaa!! Çayımız gitti "

Diye bağırdığımda, Hira korkuyla yerinden sıçramıştı. Ben Hira'yı yan tarafıma çekerek çay'a koşup tüpün altını kapattığımda çayın çamur olduğunu gördüm.

Şimdi biz bu çay'ı nasıl içecektik. Resmen çamur olmuştu. Ben ağlamaklı yüz ifademle Hira'ya baktığımda Hira yanıma gelerek;

" Hadi benim canım arkadaşım. Bugünlük çalışman bitti. Bu kadar temizlik yapmak sana yaramadı. Geç oturma odasına ben çay koyup geliyorum "

Dediğinde, Hira'nın lafını ikiletmeden salona geçtim. Kendimi koltuğa attığımda ne kadar çok yorulduğumu şimdi hissettim.

Öylesine dünü, bugünü, yarını düşündüm. Yarın Hira ile hastaneye gidecektik. İnşallah okula gitmem için bir sıkıntı çıkmaz.

Hira güler yüzle elinde çay ile içeri girdiğinde, ben de uzandığım koltuktan doğrularak güler yüzle Hira'ya baktım.

Gerçekten çok ama çok şanslıydım. Rabbim bana o kadar güzel dostlar, aile nasip etmişti ki ... Ben hala anlayamıyordum. Ben nasıl bu güzel dinden mahrum kaldığımı.

-Evet daha önce de öğrenmek istemiştim araştırmalarımı yapıyordum. Ama sonra ailem yüzünden soğudum, uzaklaştım bu güzel dinden.

Aslında şuan fark etmeyerek suçu aileme atıyorum. Kolay'a kaçıyorum. Asıl suçlu bendim. Yani bu bana verilen cüz'i iradeyi kullanmalıydım.

" Dünyadan İkra'ya dünyadan İkra'ya. İkra kendine gel. Hayırdır Ege denizinde teknen mi battı "

Diye beni çağıran Hira'ya bakarak, söylediği onca şeyden sadece bir kelimesine takılı kalarak

" Ege Denizi değil yavrum Karadeniz de olacak. Hem tekne de değil gemi olacak "

Dediğimde Hira bana sadece göz devirip ardından çayları doldurmaya başladı.

" Ohhh bu temiz evin yanında mis gibi çay içmek bir ayrı güzel "

Diyen Hira'ya karşılık,

" Hıı çok güzel "

Dedim. Kapı çaldığında Hira kalkıp kapıyı açacakken ben hemen engelleyerek,

" Otur sen Hiramm. Bugün baya yoruldun. Ben kapıyı açarım "

Diyerek kapıya doğru gittim. Tahmin ettiğim gibi bizim kızlar gelmişti. Ben onlara güler yüzle sarıldığımda onlar da bana sarıldı.

Melis, kedi misali burnunu havaya kaldırıp sağını, solunu, önünü ve arkasını koklayarak kocaman açtığı gözleriyle bana inanmayarak bakıp,

" Bu bu temizlik kokusu. Evet bu temizlik kokusu. Yoksa siz, sen ve Hira burayı hem de burayı bizsiz mi temizlediniz. Hayatta inanmam. Almira cimcikle beni"

Diyerek bu sefer şaşkınlıkla Almira'ya baktı. Almira,

" Yoo gayet de doğru koku aldın. Doğru görüyorsun. Kızlar temizlik yapmış işte. Hem üzümünü ye bağını sorma "

Diyerek gözünü kırptı. Melis ikna olmamışçasına içeri girerek salona doğru gitti.

Hem çayı gördüğünde şaşkınlığını üstünde atar.

ÂRAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin