ÂRAF

16. BÖLÜM

Selamünaleyküm kardeşlerim.

Nasılsınız? İyisinizdir inşallah.

Haydi yıldızımızı paralatıp ardından kitabı paylaşarak bölümü okumaya gidelimm.

İyi okumalar❤❤

Hira yerinde durakladığında bende onunla birlikte durmuştum.

Aynı şekilde Ömer ve Hamza da önümüzde duraklamıştı.

Hira kolumdan tuttuğu gibi hemen yürütmüştü.
Ama ben daha öylece bekleyip yüzlerine bakıp ne olduğunu anlayacaktım yaa.

" Hira ne oluyor? Ne bu şiddet bu celal "

" Yaaa İkra Allah aşkına alay etme benimle şimdi. Eve gidelim istediğin kadar alay edersin "
Dedi Hira somurtarak.

Bence kesin Hamza ile Hira birbirlerine karşı bişey hissediyorlardır. Çok aşırı belli ediyorlar.

Hira beni endişeyle binaya soktuğunda açılmayan asansöre vura vura saydırıyordu.

Sonunda asansör açıldığında bizimle birlikte Hamza ve Ömer de girmişti.
Hira tam dışarı çıkacakken onun çantasından tutup fısildayarak

" Herhalde beni hasta halimle merdivende yürütmeyeceksin " dediğimde bu sefer Hira şirince sırıtıyordu.

Bu duruma benim düşmem lazım ama görüyorum ki benden önce Hamza Hira'nın bu tatlılığına düşmüştü. Hahaha

Hira benim Hamza'ya baktığımı gördüğünde o da merakla başını çevirip baktı.

Tabi benim aşık arkadaşım ona aşkla bakan Hamza'yı beklemediği için hemen tökezlemişti.

Şuan kahkaha atmamalıydım kesinlikle günah.

Ben alttan alttan güldüğümde sabahtan beri tuhaf olan Hira dayanamayarak Hamza'nın omuzlarına bakıp

" Ben sizin dininize düşkün biri olduğunuzu biliyordum. Ve de çok bilgili olduğunuzu. Peki utanmıyor musunuz günah olduğunu bildiğiniz halde bana bakıyorsunuz "

Diye azaraldiginda hiç birimiz bu ani çıkışı beklemediğimiz için şaşkınlıkla Hira'ya bakıyorduk.

Sonunda asansör onların katında durduğunda Hamza sinirle asansörden çıkmıştı.

Tabi Hira da sanki saatlerdir rahatlamak için bir patlama bekliyordu. Çünkü şuan sırıtarak Hamza'nın arkasından bakıyordu.

Ne değişik arkadaşım var ama...

Ben böyle Hira'ya sırıtarak baktığımda varlığını unuttuğum kişi olan Ömer de boğazını temizleyerek

" İyi günler. Allah'a emanet olun " diyerek o da asansörden çıkmıştı.

Bizde düğmeye basarak yukarı çıkmıştık. Hira tam kapıya vurmak için elini kaldırdığında kapı anında açılmıştı.
Biz şaşkınlıkla önümüzde sırıtarak duran Almira'ya baktığımızda Almira duruşundan taviz vermeden hemen bizim kolumuzamdan tuttuğu gibi içeri almıştı.

Ben çakma kuzenim nerde diye tam soracakken Melis de sırıtarak bize doğru geliyordu.

Acaba ne oldu da bunlar böyle sırıtıyorlar diye düşünüyordum ki Melis ve Almira taklit yapmaya başlayarak

" ayy lütfen benimle konuşmayin "

" nayır nolamaz sissiz yapamam "

" Nayır men sizi dininize bağlı olduğunuz..."