7. Bölüm

2.4K 157 52
                                    

Aşağı indiğimde herkes beni bekliyordu babam odasına geri döndü korkar adımlarla luther'ın yanına gittim.

Darla: Ben ne yapacağımı bilmiyorum.

Luther: Sakin ol her zaman ki gibi kolay olacak  , sakin olmaya çalış yeter ve lütfen kontrolden çıkma Diego Darlaya planı anlat.

Arabaya bindiğimizde Diego  bana planı anlattı hepsi çok ciddi ve kusursuz hareket ediyordu bu beni çok şaşırttı Klaus bile çok ciddiydi. Babamın disiplininden olmalı, Bankanın arkasına geldik arakadan girecektik. O kadar paniktim ki ellerimdeki ki ısıdan terlemeye başlamıştım.

Klaus: Burası fazla mı sıcak oldu ?

Hepsi aynı anda bana döndü.

Vanya: Darla sakin olmalısın içerde rehineler var sakın yanlış bir şey yapma.

Darla: B-ben çok korkuyorum!

Klaus: Bak benim de ilk seferim böyleydi ama bana güven panik yapma bu olayları daha da kötüleştirir.

Diego: İlk ve son kez Klaus haklı.

Luther ne yapmamız gerektiğini söylüyordu adamları Diego ,Five , Ben  Luther ve Allison halledecekti rehineleri ise Klaus ,ben ,Vanya dışarı çıkaracaktık aslında çok kolay sakin ol Darla sakin ol. Luther kapıyı kırarak içeri  girdi Allison Söylentiyle adamları birbirine düşürüyordu Klaus rehinelerin ellerini ayaklarını çözüyordu vanyada ona yardım ediyordu Five birden önümde belirdi elimden tutarak bankanın diğer tarafına ışınladı.

Five: Delirdin mi ! Öylece ortada ne yapıyorsun vurulacaktın.

Darla: B-ben.

Five: İşini yap.

Dedi ve yanımdan ışınlandı hemen rehineleri açmaya başladım ama zaman kaybediyorduk çok kalabalıklar  elimi ipe sardım elimdeki ısı  ipleri koparıyordu. Hızlı hareket ederek hepsini çözmüştük. Yerlerinde kalmaları için işaret yaptık.

Darla: Diğerlerinin yardıma ihtiyacı var , çok kalabalıklar.

Klaus: Hayır plana uymalıyız.

Darla: Ama

Klaus: Olmaz Darla biz kendi işimizi yaptık onlarda kendi  işlerini.

Bir adamın Allisonun ağzını arkadan kapattığını gördüm ne cesaretse yardım etmek için o tarafa doğru koştum. Klaus'un arkamdan seslenişlerini umursamadan koşmaya devam ettim. Elimdeki ateş topunu adamın ayaklarına atıyordum Allison kurtulmuştu . Bir an ayağım kaydı yanlış yere isabet etti perdeleri yakmaya başladım yangın çıkmak üzereydi perdenin boyu öyle büyüktü ki  hemen altında olan rehineler panik yapmaya başladı Klaus onları bir arada tutmaya çalışıyordu yaptığım izdihama yol açtı , planın gidiş hatını değiştirdi elinde bir çantayla duran adam kaçan rehinelerden birini tutup kendine doğru çekti silahı çocuğun kafasına tuttu. Hepimiz ona doğru döndük.

???: Yaklaşmayın , yaklaşmayın yoksa çocuk ölür.

Hızla büyüyen yangını umursamadan hepimiz çocuğu düşünüyorduk.

Luther: Sakin ol dostum. Çocuğa zarar verme.

???: Yaklaşmayın.

Five sinirle oradan oraya ışınlanıyor rehinelerin hepsini yangından kurtarıyordu şu an da burada olsa bu çocuğu da kurtara bilirdi ama çok meşguldü rehineler mahsur kalmıştı ve çığ gibi büyüyen yangından kurtarılmayı bekleyen çok kişi vardı , hepsi benim yüzümden aptalın tekiyim.  Bir anda kontrol edemediğim güç bedenimi sardı.

Darla: Ç-ç-çocuklar.

Luther: Olamaz, Klaus çıkar onu buradan.

Klaus korkarak yanıma geldi

Klaus: Darla sakin olmalısın şu an çok işimiz var lütfen odaklan

Kırmızıya dönen gözlerimi kapattım sakin olmaya çalıştım 

sakinleştim Klausa doğru baktım çok yorgunum yere yığılmamak için çok zor duruyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

sakinleştim Klausa doğru baktım çok yorgunum yere yığılmamak için çok zor duruyordum.

Klaus: Hadi diğerlerine yardım edelim.

Koşarak diğerlerinin yanına gittik hâlâ çocuğu kurtaramamışlardı adamın arkasında beliren mavi ışıkla Five'ı gördük adamın kafasına baltayı geçirdi kanla bulanmış suratını silerek yanımıza geldi. Klaus hemen çocuğu dışarı çıkardı etrafımızdaki yangın koca bankayı sarmıştı five kolumdan tuttu canımı yakıyordu.

Five: Aptalın tekisin! basit bir görevi bile yapamadın !alt tarafı öylece duracaktın her şeyi berbat ettin! her zaman ki gibi , senden nefret ediyorum işe yaramazın tekisin.

Gözlerim dolmuştu Five'ın her sözü sanki kalbime bıçak saplıyorlarmış. Kalbimi kırmaktan zevk alıyordu sanki , sinirden dönmüş gözleriyle hâlâ bir şeyler söylüyordu.

Five: keşke, Keşke hiç gelmeseydin !

Vanya: Five!

Klaus: Dostum bu ağırdı.

Allison: Five!

Elimi Five'dan kurtardım ağlayarak binadan çıktım bomboş sokaklarda öylece koşuyordum nereye gittiğimi bilmeden sadece koşuyordum.

*♡oy+yorum♡*

The Umberella Academy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin