43.Bölüm

1.5K 114 108
                                    


Dedi ve arkasını döndü gidemezdi şu anda gidemezdi eğer giderse her şey daha kötü olur...

-----------------------------------------------------------------------------------------

İnsan bazen sorunlarından kaçar bazen de korktuğu şeylerden aşkta bunların en başında gelmiyor mu zaten , kime sorsan farklı tanımlar aşkı, birisine göre ulaşılmayacak derecede mükemmeldir aşk, kimine göre de aptallıktır aşk peki sizce nedir aşk ?

En çokta kendime soruyorum bu soruyu, aşık olmak sevdiğin kişi uğruna ölmeyi göze almaktır benim gözümde. Canımı seve seve onun için veririm ama...

yapamıyorum işte olmuyor korkuyorum kaybetmekten korkuyorum ya giderse ya beni bırakırsa diye korkuyorum , mutlu olmaktan korkuyorum , kendimce savaş veriyorum kalbimde, kalbimdeki bu savaş bir yandan aklımı kullanmamı, dinlememi istiyor bir yandan da 'kendini bana bırak indir şu kalkanlarını bırak aşk tüm bedenini sarsın tutkuyla diyor'

Five'ın beni mağazada bırakıp gitmesinin ardından tam iki buçuk saat geçti , ağlamaktan şişen gözlerimi bir kez daha sildim artık kalkmam gerekiyordu yavaşça kalktım oturarak çürümüş olduğum yerden üzerimi çırptım usulca yürüdüm kapıya doğru peki şimdi ne olacak ? Konuşmayacak mısın ? itiraf etmeyecek misin ? neyi edebilirim ki korktuğumu mu ? evet aşktan korktuğumu kendime itiraf edebiliyorum ama bunu ona yapamam senin onu sevmediğini düşünecek ama . Eminim böylesi daha iyi olur onu sevip te ona gitmediğimdi düşünürse daha çok üzülür çabalar benim için , onu sevmediğimi düşünürse kabullenir. Yapma Darla belki de mutlu olabilirsin . Hani demiştim ya savaşın içindeyim diye tam olarak bundan bahsediyordum aklım ve kalbimin savaşı, kalbim diretiyor ama . Kalbimin sesini daha fazla dinleyemeyeceğim kulaklarımı kapattım , ses kalbimden geliyor ama...

Yürürken düşünmek daha kolay , neredeyse eve gelmek üzereydim yağmur sanki bu güne lanet etmiş gibi yağıyor. İnadına buhar olmuyorum bende ateşimle çıkmıyorum karşısına , bıraktım kendimi yağmurun altına , saçlarımın ucunda biriken su damlaları ne kadar ıslandığımı gösteriyordu . Sonunda evin kapısına geldiğimde duraksadım derin bir nefes aldım saat 23:17 yürürken zamanın nasıl geçtiğini önemsemedim bile babamın bana ne kadar kızacağını da önemsemedim , kardeşlerimin soru yağmurunu da önemsemedim . Sadece odama gidip uyumak istiyorum düşünmek istiyorum.

Kapıyı açtım ve içeri girdim acaba kimseye görünmeden odama nasıl çıkabilirim parmak uçlarımda koca koridorun ortasından geçerek merdivenlerin yanına geldim yine parmak uçlarımda hızlıca çıkmaya başladım merdivenleri bir an yer ayağımın altından kaydı sanki ıslak ayaklarım yüzünden ! kendimi yuvarlanarak merdivenlerin başında buldum  başımı öyle bir çarptım ki , umarım beyin kanaması geçirmiyorumdur refleksle başımı tuttuğumda büyük bir inleme koptu ağzımdan.

Ahh!

Merdivenlerden düşmemin de verdiği sesle evde bir hareketlenme oldu kafamı kaldırdığımda bana doğru koşan Joseph'i gördüm.

Joseph: Darla! n'oldu

Hızla beni kollarımdan ayağa kaldırdı yüzü endişe kusuyordu sanki

Darla: İyiyim bir şey yok düştüm sadece

Hemen sonra Salonun kapısı açıldı Kafamı çevirdiğimde Allison, Nacy , Klaus, Luther , ve Five la göz göze geldim. Joseph'in kollarında olmam durumuna bozulmuş olacak ki yüzünün gerginliğini ve üzüntüsünü buradan görebiliyorum. Gözlerimi kilitledim gözlerine yalvarır gibi bakıyordum b-gözlerimden anlasın benim konuşmama gerek kalmasın istiyordum. Çok üzülüyor gözlerinden görüyorsun bunu ; Biliyorum Kahroluyorsun böyle neden sıkıca sarılıp 'üzülme burdayım' demiyorsun? Dinlememem gereken sesi dinliyordum şu an ; Kalbimin sesini... 

The Umberella Academy Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin