Güneş ışıklarının sıcaklığı yüzümü yalarken gözlerimi kırpıştırmaya başladım filmlerin aksine prenses gibi değil de üstümden kamyon geçmiş gibi uyandım. Bir süre sudan uzak duracaktım bu bir kaç gün suya doydum.
Darla: Günaydın.
Five çoktan kalkmış yatağın ucunda bana arkası dönük duruyordu. Beni duydu ama yinede cevap vermedi. Yatağın üzerinde emekleyerek yanına gittim arkasından sarılınca kafamı boyun girintisine soktum.
Darla: N'oldu.
Karşılık vermiyordu?
Boynuna doladığım ellerimi tuttu ve boynundan çekmemi sağladı ellerimden kurtulunca ayağa kalktı. Çok ciddiydi. Bunu yapması ile bende ciddileştim. Ayağa kalktığında fark ettim ki elinde siyah bir zarf var.
Darla: O ne?
Five: Bir şey değil.
Buz gibi sesiyle resmen kalbime bıçak saplıyordu.
Darla: Five neyin var neden böyle davranıyorsun?
Onun aksine benim sesim oldukça yumuşak çıkmıştı. Canını sıkan bir şey vardı ve ben bu sefer onu anlamadan yargılamayacaktım.
Five: Yok bir şey.
Dolabına ilerledi ve kendisine siyah kısa kollu bir tişört çıkarttı o üstünü giyinirken bende yatağı topluyordum oldukça bozulmuştum ama belli etmemeye çalışıyorum.
Darla: Aşağı inelim mi?
Five: Sen git benim işlerim var.
Bir şey demedim üstüne gitmeye hiç niyetim yoktu biraz zaman vermeliyim sanırım.
Aşağı inmek yerine Reginald'ın odasına gittim kapıyı çalıp içeri girdim.
Darla: Sabah mı geldiniz?
Reginald: Evet. Sen ne için gelmiştin?
Darla: Haber geldi
Suratıma boş boş bakıyordu anlamadığını anladığımda devam ettim.
Darla: Maura yani, haber verdi.
Reginald: Nasıl?
Darla: Uzaktan gördüm onu ağaçların arkasından bana bakıyordu sanırım bu haber verme şekli.
Reginald: Anladım. Bir şey yapma bizi bekle Robertle bu durumu konuşup bir plan yapmalıyız.
Darla: Sirina neden geldi? Neden onun yardımına ihtiyacımız var?
Reginald: Bu ailevi bir konu aralarında bir bağ var.
Darla: Sirina ondan nefret ediyor?
Reginald: Evet ama Maura onu hala çok seviyor.
Darla: Anladım.
Reginald: Tetikte olun dün Mauraya bir oyun oynadık ve bu karşılıksız kalmayacaktır hamlesini yapmak için hazırlanıyordur. Gözünüz açık olsun.
Kafa sallayıp odadan çıktım.
Darla: Günaydın.
Nacy: Günaydıın .
Richard: Günaydın.
Grace: Günaydın tatlım.
kendime bir tabak hazırlayıp Nacy'nin yanına oturdum onlar önceden başlamışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Umberella Academy
Ficção GeralReginald Hargreeves çoçuklar henünz 8 yaşındayken academiye yeni bir numara getirdi ,kızın trajik geçmişi onun utangaç , içine kapanık bir kişilik yapıyor. Karedeşleri tarafından dışlanan kız bu koca academy de yalnız başına.
