34. Bölüm

11.2K 1.4K 182
                                    

Sırf bu bölümü yazarken medyada ki şarkıyı dinledim.

Sizde şarkıyı açmayı unutmayın. Asla vazgeçmediğim bir şarkı

Hadi keyifle okuyun.

^^^^^^

Yazar Anlatımıyla...

Şirin duvarın önünde korkuyla durmuşken Sefa tepkisizce onun yüzüne bakıyordu. Arkasında ordu gibi olan adamların farkındaydı. Sadece kime nereden vuracağını hesaplıyordu. Bir anda arkasını dönüp tam karşısında ki adamın suratına tekme atarak kendine yolu açtı ve adamların arasından geçerek karşı duvara doğru koşmaya başladı. Duvarda yürüyüp ters takla atarak bir adama çok sert tekme attı ve ona vurmak için yaklaşan adamlara vurmaya devam etti.

Şirin korkuyla kavgayı izlerken aklında sorular çoğalıyordu. Bu adamlar Hazar'ı neden istiyorlardı? Sefa'ya veya kendisine burada bir şey olacak mıydı? Veya onları biri gelip kurtaracak mıydı? Şirin'in telefonu yerde baygın adamın yanındaydı ve Hazar onu arıyordu. Gürültüden telefonunun sesini duyamıyordu. Önüne baygın bir şekilde adam düşünce yan tarafa gitmek isterken takılıp kendi telefonunun üzerine düştü. Maalesef yine telefon onun altında kalınca Hazar'ın hâlâ onu aradığını göremedi.

Sefa'yı iki adam tutup duvara yaslamışken bir diğer adamda onun karşısında durmuş öldüresiye dövüyordu. Sefa, karnına yediği sert tekme ile ağzından akan kana engel olmadı. Gözleri bir anda Şirin'e kaydı. Duvarın önüne çökmüş ağlayarak onları izliyordu. Bunu görüp de dayanmayan Sefa karşısında ki adama tekme atarak onu kendisinden uzaklaştırdı. Bir kolunu tutan adama kafa attı ve bir diğer kolunu tutan adamın da karnına dizini geçirdi.

Şirin, iki adamın da ona doğru yaklaştığını gördüğünde olduğu yerden kalktı. Kalkmasıyla telefonunun ışığı tekrar yandı. Hazar onu merak etmişti ve ardı ardına onu arıyordu. Şirin telefonunu görünce hızla eline aldı ve adamlardan uzaklaşmaya çalışırken telefonu cevaplandırdı. "Hazar lütfen yardım et!" diye bağırdı, Şirin. "Sefa ölecek neredeyse?! Çok korkuyorum!"

"Neredesiniz?!"

"Bizim eve gitmeden önce bir kapalı arazi var ora-" 

Şirin konuşmasını tamamlayamadan adamlardan biri telefonu aldı ve kapattı. Diğeri ise Şirin'i tutup başka bir yere çekiştirmeye başladı. 

Sefa'nın artık ayakta kalacak gücü kalmamıştı. Bunu anlayan adamlar onu tutup çekiştirerek etrafında toplandılar ve dizine vurarak diz çökmesini sağladılar. Bir başka adam önüne gelip yüzüne sertçe vurarak yere uzanmasını sağladı. Bir diğeri gelip karnına tekme atmaya başladı. Sefa her bir darbede inlerken kalkıp karşı koyamıyordu.

Mekanda bir anda ıslık sesi duyulunca bütün adamlar ıslığın nereden geldiğine bakmaya başladılar. Sefa karnını tutmuş yerde uzanırken tüm 12/A pislikleri mekana giriş yapmıştı ve ıslığı çalan da Murat'tı. "Hayırdır?!" diye bağırdı, bir adam.

"Parti var dediler geldik!" dedi Umut. 

"Daha durun ya hediyeyi paketlemedik!" dedi adam yerde yatan Sefa'yı gösterirken.

"Önce bizim hediyeler!" dedi Salih ve adamlara doğru yürümeye başladı. Bir adam Salih'e yumruk atacakken Salih geriye doğru eğilerek buna izin vermedi. "Hoş eğitilmemişsin kanka!" dedi ve adamın karnına dizini geçirerek sırıttı.

Ozan, adamlara doğru yaklaştı ve Sefa'yı gösterdi. "Çok zahmet etmişsiniz! Gerek yoktu ama ben bu hediyeyi alayım! Bizde daha iyileri var!" dedi Ozan ve Sefa'yı onların arasından alarak bir kenara oturttu.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin