Üçüncü Kitap - 1. Bölüm

5.1K 618 207
                                    

Herkese Merhaba!

Keyifli okumalar dilerim...

Yazar Anlatımıyla...

Ayberk, Şirin'in düşeceğini fark ettiği anda onu hızla belini kavrayıp tutmak istemişti ama ikisi de dengesini koruyamayıp aşağıya düşmüşlerdi. Ayberk, Şirin'e zarar gelmesin diye onu üstüne aldığı sırada sırtı yere sertçe çarpmıştı.  

Birkaç metre yanlarında hemen Sefa duruyordu ve fazlasıyla öfkeliydi. Sefa'nın gözünden bir damla yaş düşerken sertçe yutkundu ve ağır ağır kafasını onlara doğru çevirdi.

Herkes onların etrafına toplanıp hem merakla hem de telaşla bakarken Salih anında Sefa'nın arkasında belirip onu arkadan, iki eliyle sarıp, tuttu. "Bırak beni!" diye bağırdı Sefa.

"Sakin ol!" dedi Salih ve onu uzaklaştırmaya çalıştı.

Sefa, onun elinden kurtulmaya çalışırken öfkeyle bağırmaya devam ediyordu. Salih, onu kalabalıktan uzaklaştırıp bir köşeye doğru itince Sefa yere düştü. "Şş sakin ol!" dedi Salih.

Sefa yerden ayağa kalkıp olay yerine doğru ilerlemek istedi ama Salih buna izin vermeyip onu sertçe itti. "Oğlum sakin ol lan!"

Sefa sinirle düştüğü yeri yumruklarken Şeyma geldi yanlarına. "Yapma!" dedi Şeyma korkuyla. Sefa yere vurmayı bırakıp gözlerini Şeyma'ya çevirdi. Salih, Şeyma'yı belinden tutup geri çekti.

"Karışmayalım." dedi Salih. "Öfkesini çıkarsın."

"Ama bir eli zaten yaralı." dedi Şeyma, gözleri dolarken. "Diğerini de mahvedecek."

"Bu ilk yaralanışı değil, sen sakin ol." dedi Salih, onu rahatlatmaya çalışarak. Daha sonra Sefa'ya doğru döndü.

"Şu öfkeni at çabuk." dedi Salih.

"Hayır." dedi Sefa, baygın gözlerle Şeyma'ya bakarken. "Korkuyor."

Şeyma'nın gözünden bir damla yaş düşerken Sefa'nın yanına çöktü. "Lütfen sakin ol. Şirin'e hiçbir şey olmayacak Allah'ın izniyle." dedi Şeyma.

Sefa, ona tepki vermeden gözlerini ağır ağır ondan ayırdı ve yerden kalkmaya çalıştı. Salih ve Şeyma kalkmasına yardım etti. Sefa kalkıp bir süre yere baktı ve daha sonra bağırarak okul duvarına sinirle vurup kafasını duvara yasladı.

Hocalar ve çoğu öğrenci okuldan çıkıp onların başına toplanmıştı. Müdür hemen bir ambulans çağırmıştı okula. "Çocuklar uzaklaşın! Dağılın!"

Öğrenciler geriye doğru çekilip ortamı genişlettiler. Okuldaki çoğu öğrenci camlardan bakarken, çoğu bahçedeydi, bir kısmı ise olaylardan habersizdi. Olaylardan habersiz olan kısımın içinde Emir de vardı.

Emir'e haber vermek isteyen, 12/A pisliklerinden Berfin ve Buse, Emir'i aramaya başladı. Berfin onun sınıfına hızla girip nefes nefese içeriye göz gezdirdi. Emir kafasını sıraya yaslamış uyurken, Berfin göz yaşlarını silip ona seslendi.

"Emir!"

Emir kafasını kaldırıp Berfin'e baktı ve kaşlarını çatıp ayağa kalktı. "Neden ağlıyorsun Berfin?" diye sordu merakla.

"Emir, ablan..." dedi Berfin. "Ablan yukarıdan düştü."

Emir, duyduklarına inanamıyormuş gibi baktı Berfin'e. Daha sonra sırasını sertçe iterek sınıftan koşarak çıktı ve merdivenleri ikişer üçer inip hızla bahçeye çıktı. Gördüğü kalabalığa doğru koştu ve öğrencileri itip geçerken onu arkasından tutan Umut'u itmeye çalıştı. Ablasını, yerde ve başından akan kanları görünce göz yaşlarını engelleyemedi. "Abla!" diye bağırdı ve Umut'u itip ablasının yanına koştu. Durmak isterken bir anda dizlerinin üzerine düştü. "Abla!" diyerek tekrar bağırdı. Ellerini uzatmış dokunmak istiyordu ama yanlış bir şey olur diye korkuyordu. Ellerini üzüntüyle saçlarının arasından geçirdi ve daha sonra ellerini ağzına götürüp ablasına bakmaya devam etti.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin