Hazar Dere...
Duygu ile ellerimiz birleşmiş iken yavaş yavaş yürümeye devam ediyorduk. Sanırım biraz utanıyordu ki bende utanıyordum biraz.
"Ee nereye gidiyoruz?" diye sordu Duygu.
"Valla Elazığ da gidecek pek bir yerimiz yok. Sokakları dolaşacağız mecburen." diyerek konuştum.
"Haklısın." dedi gülümseyerek. "Beni ne zamandır seviyordun?"
"O mektupları kitaplarımın arasına koyduğun günden beri." diye cevap verdim.
"Ama ben hepsini geri aldım." dedi şaşkınca Duygu.
"Koyduğunu görüyordum." dedim. "Ve bir gün sen yazdığın mektubu geri almadan birazını okumuştum."
"Neden gelip konuşmadın benimle?" diye sordu.
"Benden vazgeçtiğini sandım." dedim omuzlarımı silkerek. "Hatta bir ara Sefa'yı sevdiğini falan düşündüm."
"Yok artık!" dedi şaşkınca. "Sefa ile ben! Peh! O biraz zor! Ayrıca Şirin sende hoşlandığını sandığı için birlikte olmanız için bir şeyler yaptık!
"Cidden mi?"
"Neyse neyse. Sefa sana anlattığımı duymasın." dedi Duygu.
"Duymaz duymaz." dedim.
"Şirin ile de hiç sevgili gibi durmuyorlar." dedi Duygu, gülerek.
"Allah aşkına bizim sınıfta kim sevgili gibi duruyor? Ozi ve Befo kanki gibiler. Ece ve Emrah'ı da daha geçen gün güreşirken gördüm."
Bu söylediklerime kahkaha atınca bende güldüm. "Acaba biz nasıl oluruz?" dedi, düşünürken.
"Bilemem. Bunu zaman gösterecek." dedim.
Kafasını salladı. "Ben marketten su alayım. Susadım." diyerek bir marketi gösterdi. Kafamı salladım ve beraber markete doğru ilerledik. O içeri girerken bende kapıda beklemeye başladım.
O anda bir adam bana doğru yaklaştı. "Hazar sen misin lan?" diye sordu.
Kaşlarımı çattım. "Sen kimsin?" diye sordum. O anda su içerek yanıma geldi Duygu.
"Ne zaman vereceksin lan borcunu?" dedi adam sinirle.
"Ne borcu lan? Benim kimseye borcum yok." dedim.
"Kes lan! Kırk bin lira borcun var! Patron seni öldürür." diyerek konuştu adam.
"Lan patron kim? Manyak mısın oğlum? Kafayı mı buldun? Kimseye borcum yok diyorum! Uza hadi!" dedim sinirle.
"Sen bekle!" dedi adam ve telefonunu çıkarıp birini aradı. "Alo. Abi ben Hazar'ı buldum. Sen göndereceğim konuma araba gönder."
Duygu'nun kolunu tuttum ve koşmaya başladım. "Lan kaçma!" diye bağırdı adam ve o da peşimizden koşmaya başladı. "Dur lan!"
Hemen bir ara sokağa girdim ve kapısının açık olduğunu gördüğüm apartmana girdim. Sessizce yukarı çıktık. "Gitmiş midir?" diye sordu Duygu.
"Bilmiyorum. Biraz burada bekleyelim." dedim ve bir merdiven basamağına oturduk.
"Patron kim?" diye sordu Duygu.
"Bende tanımıyorum. Bir yanlış anlaşılma var galiba." dedim.
"Yanlış anlaşılma olsa, adam gelip sana neden Hazar desin? Ve neden bizi kovalasın? Demek ki tanıyor seni." dedi.
"Sağ ol! Çok güzel teselli." dedim ve saçlarımı karıştırdım.
"Ne dedim ya?" dedi Duygu. "Hem kime borcun var ki senin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİSE SAKİNLERİ SERİSİ
HumorRomantik Komedi | Dram içeren bir kurgudur. Okurken kahkahalarla gülmek istiyorsan içeriye gir!! Lise Sakinleri... Lisenin en sakin sınıfı... Güya! Okulun en yaramaz sınıfı olan, psikopatı ve ruh hastalarının bir arada bulunduğu, her anı eğlenerek...