İkinci Kitap-4 . Bölüm

9.7K 1.3K 269
                                    

Bizimkiler bir kenara çökmüştü ve dinleniyorlardı. Biz de yanlarına gidip yere oturduk. "Gol yediniz aga." dedi Sıla.

"Farkındayız." dedi sinirle Murat.

"Düzgün oynasaydın o zaman."

"Gel sen oyna o zaman."

"Ahaha uzatmayalım." dedi Semra.

"O maça biz gideceğiz."

"Şart mı?" diye sordum.

"Hayır değil." dedi Sefa. "Ama o Ayberk fırlamasına bırakmam bu maçı."

"Ayberk'i biz de sevmiyoruz da, sen niye bu kadar öfkelisin?" dedi Duygu.

Sefa ile bir süre bakıştık. E tabi kızlar bilmiyordu bu durumu. Maçtan sonra bence anlatmalıydım. "Hiç." dedi Sefa omuzlarını silkerek.

"Haydi çocuklar." dedi Hoca. Hepimiz ayaklanıp yerlerimize geçtik. Allah'ım lütfen biz alalım bu maçı. Amin.

-------

Maç yine berabere kalmıştı ve bu yüzden pazar günü de maç yapılacaktı. Cidden şu Ayberk'e acayip sinir oluyordum. Polisler adamların birkaçını bulmuşlardı ama hâlâ diğerleri yoktu.

"E ne yapıyoruz?" dedi Sefa.

"Bilmem." dedim. Okuldan ikimiz beraber ayrılmıştık ve şu an sadece yürüyorduk.

O anda telefonum çalınca cebimden çıkardım ve bilinmeyen numarayı cevapladım.

"Alo?"

"Merhaba. Şirin Berma ile mi görüşüyorum?"

"Evet benim." dedim.

"Resim yarışmasında kazananlar bugün açıklanacak. Sizinde gelmeniz gerekiyor." dedi adam.

"Bu arada Sefa bey arkadaşınızdı galiba. Kendisine ulaşamadık."

"Şu an yanımda. Ben iletirim kendisine. Teşekkür ederim."

"Hoşça kalın.".

Telefonu kapattım ve Sefa'ya baktım. "Telefonun kapalı mı?" diye sordum.

"Hayır. Sessize almıştım." dedi.

"Resim yarışmasında kazananlar açıklanacak." dedim.

"Ne zaman?" diye sordu.

"Bugün ama saati bilmiyorum. Yavaş yavaş gidelim mi?" dedim.

"Olur." dediğinde beraber yürümeye başladık.

"Ee nasılsın?" diye sordum.

"Yorgunum." dedi esneyerek.

"Uykun var." dedim gülerek.

"Bıraksaydınız o sahanın ortasında uyurdum." dediğinde gülmeden edemedim.

"Bir daha gül bakayım." dedi ve tam tikimin olduğu yere dokundu. Onu itip hemen uzaklaştım.

"Bence bunu bir daha yapma." dedim.

"Niye?" diyerek bana yaklaştı.

"Çünkü her an çok kötü şeyler olabilir." dedim. Yani sizinde tikinize dokunduğunda biri, gaz yapmıyor musunuz?

"Ay tamam tamam." dedi Sefa yüzünü buruşturarak. "Kokuşmuş."

"Hiç de bile." dedim.

"Telefonuma seni öyle kaydettim." dediğinde şaşkınca ona baktım.

"Ne zaman?"

"Dünden sonra." dediğinde sessiz kaldım. Hep o Emir denen çocuk yüzündendi. Kardeşim olur kendisi. Yırtık kilotlu çorap!

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin