Herkese selam!
Bu sefer bölüm çok gecikmeden geldi.
Oylamayı da unutmayın gencolar.
Keyifli okumalar...
•••••••
Kaşlarımı çatmış karşımda ki kıza bakıyordum. Aklımdan geçen şeye inanasım gelmiyordu. Sonuçta ülkede ki tek Helin, Hazar'ın kardeşi miydi? Hayır değildi. O ölmüştü! Odaya giren rüzgar azalmışken bakışlarımı Ayberk'e çevirdim.
"Bana sakın, öyle düşündüğünü söyleme." dedi Ayberk. Bir süre yüzümü inceledi ve daha sonra gülmeye başladı. "Saçmalama Şirin!"
"Ne?" dedi Helin anlamayarak. "Ne oldu?"
"Seni Hazar'ın ölen kardeşi sandı!" dedi Ayberk gülmeye devam ederek. "Bak özellikle altını çiziyorum, ölen kardeşi!"
Helin şaşkın bakışlarını bana çevirdi. Bir süre suratıma baktıktan sonra gülümsedi. "Anlamıyorum yani, tek Helin o mu?" diye sordu.
"Bende öyle düşündüm." diyerek konuştum.
"Korkma Şirin." dedi Ayberk. "O Helin öldü! Hem yaşasa bile sence benim yanımda durur mu?"
"Neden korkuyor ki?" diye sordu Helin.
"Bence..." dedi Ayberk ve gözlerimin içine bakmaya başladı. "Helin yaşasaydı, Sefa, Şirin'i değil, Helin'i tercih edecekti de ondan."
Söylediği şey sinirimi bozarken aynı zamanda kalbime bir hançer saplanmış gibiydi. Öfke ve üzüntü duygusunu aynı anda yaşıyordum. Bu kız Hazar'ın kardeşi Helin değildi. "Ne biliyorsun pardon?" dedim sinirle. "Nereden çıkardın bunu?!"
Kız kendine bir şeyler hazırlayacağını zırvalayarak yanımızdan ayrılırken Ayberk bana pencereden çıkabileceğimi söyleyip Helin denen kızın peşinden gitti. Hiç vakit kaybetmeden pencereden atlayıp koşmaya başladım. "Kaçmış!" diye çığlık atan, Helin'in sesini duyduğumda Ayberk'in birazdan geleceğini düşünerek yavaşça yürümeye başladım.
Sanırım şu an polisler beni arıyorlardı. Acaba arkadaşlarım ne durumdaydı? Hepsini çok merak ediyordum. Özellikle Sefa'yı!
Siyah bir araba yanımda durunca Ayberk, camı indirip kendisi olduğunu göstererek binmem için yan tarafın kapısını açtı. Hızla geçip bindim.
"Ehliyetin var mı?" diye sordum.
"Hayır yok."
"Başımıza bir şey gelmez inşallah."
Nedense içime bir rahatlama gelmişti? İçimde ki kötü his bir anda yok olmuştu. Rüzgar kötü bir şey olacakmış gibi esmişti ama Ayberk, Hazar'ın kardeşi olmadığını söylediğinde rüzgar dinmişti. Sanki rüzgar benle konuşuyor gibiydi. İçim çok rahattı ve bir an önce eve gidip uyumak istiyordum. Bir de açıklama yapmam gerekecekti tabi!
Evin yakınlarında bir yerde durunca önce etrafta kimse var mı diye kontrol ettik. Daha sonra hiçbir şey demeden arabadan indim ve hızlı adımlarla eve ilerlemeye başladım. Evimizin sokağına girdiğimde kafamı kaldırıp binalara bakmaya başladım. O anda Sefa'nın teyzesinde olduğunu aynı zamanda balkonda oturduğunu gördüm.
Elimi kolumu sallayarak ve hiçbir korku hissetmemişim gibi gidersem her şey anlaşılırdı. Ayrıca şu Helin denilen kızdan bahsetmeli miydim acaba birilerine?
Adımlarımı hızlandırıp binaya doğru yaklaştım. Sanırım Sefa beni görmemişti. Eğer görseydi seslenirdi sonuçta. Kapıyı açmadan önce arkamı döndüm ve balkona baktım. Orada yoktu. İçeri gitmişti. Hızla kapıyı açıp yukarı çıktım. Kapıyı çalmadan önce biraz saçlarımı dağıttım ve yüzüme korkmuş bir ifade koydum. Daha sonra zili çaldım ve elimi bir duvara koyup sesli sesli nefes almaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİSE SAKİNLERİ SERİSİ
HumorRomantik Komedi | Dram içeren bir kurgudur. Okurken kahkahalarla gülmek istiyorsan içeriye gir!! Lise Sakinleri... Lisenin en sakin sınıfı... Güya! Okulun en yaramaz sınıfı olan, psikopatı ve ruh hastalarının bir arada bulunduğu, her anı eğlenerek...