Üçüncü Kitap-28. Bölüm

3.3K 339 72
                                    

Herkese Selammm!

Bölüm gerçekten çok gecikti. Bu yüzden üzgünüm.

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.

Keyifli okumalar...

^^^^^

Sefa Ayves...

Elinde dürüm yiyerek bize doğru koşar adımlarla gelen Emir'e öfkeyle bakıyordum. "Neredesin lan sen?!" diye bağırdım, sinirle.

"Buradayım işte!" dedi, dürümden bir ısırık daha alırken.

"Elimde kalacak!" dedim dişlerimin arasından.

"Ne yaptım yav yine?!"

"Lan seni kaybettik diye ödümüz koptu!" dedi Melih.

"Arasaydınız ya!"

"Tek zeki sen değilsin koçum." dedi Kadir. "Aradım."

"Sen de kavgaya girmemiş miydin?" diye sordu, Hazar.

Yürümeye başlamışken o da anlatmaya başlamıştı. "Kavga başladığı zaman baktım hiçbir adam bana pas vermiyor. Kenara geçtim beklemeye başladım. Lan baktım hepiniz pert oluyorsunuz! Dedim dur araya gireyim, sonra baktım Kado yok! Arkadan sessizce dışarı çıktım ve onu aramaya başladım! Onu ararken dürümcünün önünden geçiyordum! Kokusu gelince canım çekti. Oturdum dürüm yiyorum işte! Lan sonra aklıma geldi ki siz dayak yiyordunuz. Dürümü aldım koşmaya başladım. Kavga ettiğiniz yere gittim, yoktunuz. Sonra dışarı çıktım, geldiğimiz yöne doğru gelirken sizi gördüm işte!"

"Adamlar seni nasıl görmedi yav?!" dedi Mert.

"Ağzım dualı ya benim, ondandır!" dedi Emir.

Sakin kalmaya çalışarak mahalleye doğru ilerledik. "Kızlar neredeler?!" diye sordum.

"Bizim sokaktalardı!" dedi Aydo.

Kızların yanına geldiğimizde Şirin oturduğu kaldırımdan hızla ayağa kalktı ve koluma girdi. "İyi misiniz ya?" dedi telaşla.

"Göründüğümüz gibi!" dedi Ozan.

Şirin, beni kaldırıma oturtacağı sırada kolunu tutup buna engel oldum ve sokağın başını gösterdim. Beraber sokaktan çıkıp başka sokağa girdiğimizde bir kaldırıma oturduk. Gözlerimi kapatmış derin nefesler alırken Şirin'in elleri yüzümde geziyordu.

"Kan kurumuş." diye mırıldandığını duydum. Elini tutup yüzümden çektim ve gözlerimi açıp ona baktım.

"Dokunma." diye fısıldadım, yorgunlukla. "Acıtıyorsun."

"En azından açık sözlüsün." dedi ve gözlerini devirdi. Bu hâline gülüp elini daha sıkı tuttum.

"Hatırlıyor musun?"

"Neyi?!"

"Seni kurtarmaya geldiğim zaman otuz kişiden dayak yediğim günü!"

Üzgünce baktı. "Beni kurtarmaya geldiğin zaman otuz kişi ile kavga ettiğin günü, hatırladım." dediğinde gözlerimi kapatıp güldüm.

"Otuz kişi ile başa çıkabilen Sefa yok oldu galiba." dedim. Anlamayarak bana baktı. "Bugün yapamadım. Üstelik arkadaşlarımında desteği varken hiçbir şey yapamadım."

"Sanırım bir tek benim için içindeki canavar çıkıyor." dediğinde gülümsedim.

"Olabilir." dedim ve tekrar gözlerimi kapattım.

"Neren acıyor tam olarak?!" diye sordu.

"Acıyor işte bir yerlerim Şirin, boş ver." dedim ve ayağa kalkmaya çalıştım. Sesli bir nefes alarak ayaklandı ve bana da yardımcı oldu.

LİSE SAKİNLERİ SERİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin