piggy never gives up

4.6K 307 231
                                    

Bahar zamanının son günlerindeki o ılık sıcaklığın keyfini çıkarırken bir yandan da bahçedeki çocukların tatlı cıvıltılarını dinliyor, mutlulukla onları izliyordum. Biraz önce altına kaçıran Freddy bile keyfimi kaçırmayı başaramamıştı.

"Bugün harikasın." demişti yanıma gelen Ali. Tombul yanakları, sevimli bir şekilde gülümsediği için daha da tombullaşmıştı.

"Teşekkür ederim. Sen de harikasın."

Utanarak gözlerini kaçırdığında minik ellerini arkasında birleştirip olduğu yerde sallandı. Eklemek istediği bir şey vardı sanırım.

"Summer?"

"Ali?"

"Yarın doğum günün olduğu için sana bir şiir hediye etmek istiyorum. Kendim yazdım."

Kaşlarım ilgiyle yukarı kalktığında "Gerçekten mi?" diye sormuştum. "Oku hadi. Çok merak ettim."

"Beğenmeyebilirsin."

"Tabiki beğeneceğim Ali. Oku hadi."

Boğazını temizleyip birbirine bağladığı ellerin tekrar serbest bıraktı. Bu halleri neredeyse bana kahkaha attıracaktı ama onu daha fazla utandırmamak için sessizliğimi korudum.

"Summer,
Saçların ipek gibi.
Ve kokusu çiçek gibi.
Bir kelebek olsaydım saçlarından ayrılmazdım.
Ve yaprak yeşili gözlerin,
Bir nehir gibi.
Yüzmek isterdim orada, sonsuza kadar.
Summer,
Kalbim her zaman yumuşak ellerinde olacak.
Seni seviyorum.
Seni seviyorum aşkım."

"Ali," demiştim hayranlıkla. Onun için dizlerimin üzerine çöküp sıkıca küçük bedenine sarıldım. "Teşekkür ederim. Duyduğum en güzel şiirdi bu."

Sarılışıma karşılık verirken "Gerçekten beğendin mi?" diye sormuştu. "Günlerce düşündüm."

"Çok beğendim. Birlikte bunu bir kağıda yazalım ve ben de o kağıdı hep saklayayım, tamam mı?"

Bahçe saati bitip tekrar içeri girdiğimizde konuştuğumuz gibi Ali bir kağıt ve kırmızı renkli bir kalemle yanıma geldi. Şiirini tekrar okurken ben de sözlerini aynen kağıda geçirdim. Kırmızı kalemiyle kağıda kalpli süslemeler yapmasını izlerken ona her konu hakkında şiir yazması için motive etmiştim. Belki böylece onun hayatına minik bir dokunuş yapmış olurdum.

Kalan vakitlerde çocuklarla oyun oynayarak vakit geçirmiştim. Zayn'in beni almaya geleceğini bilmenin verdiği heyecana rağmen vakit çok hızlı geçti. Çocukları seviyordum.

Herkes gittiğinde ben de ince ceketimi üzerime geçirerek son kez etrafa bir göz attım. O sırada Zayn'den bir mesaj gelmişti ve dışarıda olduğunu, ne zaman geleceğimi soruyordu. Ona şimdi çıkacağımı hızlıca yazdıktan sonra yuvayı terk ettim. Dalgın adımlarla bahçeyi geçip demir kapıdan kaldırıma ayak bastığımda karşı kaldırımda duran arabasını gördüm. Zayn de dışarıdaydı ve kapısına yaslanmış bir şekilde beni bekliyordu. Onu gördüğümde gözlerim şaşkınlıkla en büyük halini aldı. Çünkü elinde bir demet papatya tutuyordu. Bana çiçek mi almıştı? Bu o kadar sıra dışıydı ki, yoldan geçen birisinin bir anda onun eline bir çiçek tutuşturduğunu bile düşünmüştüm. Ama papatyalar... En sevdiğimdi.

Hızlıca karşıya geçtiğimde dudaklarımda kocaman bir gülümsene ile önünde durdum. O da gülümsüyordu. Artık çok sık gülümsüyordu.

"Bana çiçek mi aldın?" dedim duygusal bir şekilde. Ellerimi dudaklarıma götürerek papatyalara bakarken buketi bana uzattı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 13, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

sleeping with ghost • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin