sensitive heart

5.9K 411 330
                                    

"Olabildiğince açık konuşmak istiyorum ama kalbim boş. Bu boşluk yüzüme tutulan bir ayna gibi, kendimi görüyorum. İçim korku ve tiksintiyle doluyor. İnsanlara karşı duyarsızlığımla kendimi çevremden soyutladım. Şimdi bir hayaletler dünyasındayım. Rüyalarımda ve hayallerimde tutsak kaldım." dedi Antonius Block.

Ölüm ona cevap verirken yastığa sarılmış, dikkatli bir şekilde televizyonu izliyordum.

"Yine de ölmek istemiyorsun."

"Hayır, istiyorum."

"Neyi bekliyorsun?"

"Bilgi istiyorum."

"Garanti istiyorsun."

"Her neyse... İnsanın duyularıyla tanrıyı kavrayabilmesi o kadar imkansız mı? O neden yarım vaatlerin ve görülmeyen mucizelerin ardına saklansın ki? Kendimize inancımız yoksa başkasına nasıl inanç duyabiliriz? Benim gibi inanmak isteyen ama yapamayanlara ne olacak? Ya inanmayan, inanamayanlar? İçimdeki tanrıyı neden öldüremiyorum? Onu kalbimden atmak istememe rağmen neden alçaltıcı ve acı verici şekilde içimde yaşamaya devam ediyor? Neden her şeye rağmen bu gerçeklikten kurtulamıyorum? Dinliyor musunuz?"

"Dinliyorum."

"Ben bilgi istiyorum! İnanç ya da varsayım değil, bilgi. Tanrının elini uzatıp kendini göstermesini, benimle konuşmasını istiyorum."

"Ama o suskun."

"Karanlıkta ona sesleniyorum. Ama sanki hiç kimse yok."

"Belki de kimse yoktur." dedi Ölüm.

"O halde yaşam korkunç bir şey. Her şeyin bir hiç olduğunu bilen biri ölüm karşısında yaşayamaz."

"Çoğu insan ne ölümü ne de yaşamın hiçliğini düşünür."

"Ama bir gün hayatın son anlarında karanlıkla yüzleşmeleri gerekecek."

"Ah... O gün..."

"Korkumuzdan bir imge yaratır ve sonra da o imgeye tanrı adını veririz."

Mercedes derin bir iç çekip "Bu filmi seviyorum." demişti kederle. Bense neden bugüne dek bu filmi izlemediğimi anlamaya çalıyordum.

Sabah geldiklerinde iyi değildim ancak iyi hissetmem için ellerinden geleni yapmışlardı. Aylardır buzdolabıma yiyecek bir şey girmediği için Elsa' nın evine gittik ve orada güzel bir kahvaltı yaptık. Kahvaltıdan sonra da biraz sohbet edip bu filmi açmıştık. İyiydim fakat içimde hala bir burukluk vardı. Ona hala kırgın, o aptal orospuya ise öfkeliydim. Ondan intikam almak istiyordum. Benim olanı benden almaya çalışmıştı ve bunun bedelini ödemeliydi. Mercedes haklı. Susup bir kenarda oturmayacaktım.

Aniden filmi durdurduğumda bana baktılar.

"Mercedes?"

"Ne?"

"Blair' ı bul."

İkisi de bir müddet sessiz kalmış ama sonra Mercedes kafamı Elsa' ya doğru ittirmişti.

"İşte bu Winter! İşte bu! Cehennemde bile olsa sürtüğü bulacağım. Bana bırak."

"Bulduğunda ne olacak?" diye sordu Elsa şüpheli bakışlarla.

"Ne olacaksa."

"Hemen şimdi bulmamı ister misin? Zor değil."

"Hayır, akşam daha iyi olur. Şu an film izlemek istiyorum."

sleeping with ghost • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin