🍕 kebab 🍕

6.6K 407 205
                                    

Winter aptal ve sıska bir kızdı.

Hayatında sadece kendi mutluluğunu düşünmesi gerekirken başkalarının kendisini mutsuz etmesine izin vermesini izlemek epey can sıkıcı olabiliyordu. Bana gözyaşlarının sebebi için "Sevgi." diyordu. Sevgi? Siktir git.

Elimdeki dondurma kabına kaşığımı daldırdım ve içinin boş olduğunu fark ettim. Hepsini hangi arada yemiştim sikeyim?

Yanımda izlediğimiz film için sessiz gözyaşlarını akıtan gerizekalıya baktım. Dondurmasının yarısı hala duruyordu.

"Onu yiyecek misin?"

Kızarmış gözler bana döndü ve hiçbir şey söylemeden dondurma kabını bana verdi. Film boktandı. Winter' ın depresyonları için oluşturulmuş bir film koleksiyonu vardı ve bu koleksiyonun tamamı insanı ağlatan türden filmlerdi. Yani diğer insanlar için geçerliydi bu.

Dondurmamı zevk içinde yerken başını omzuma yasladığını, kollarını koluma sardığını hissettim. Çıplak kolumun üzerine sıcak gözyaşlarının düşmesi ile gözlerimi devirmiş ve iç geçirmiştim. Neyse ki on dakika sonra film bittiğinde bu işkence de sona erdi. Winter televizyonu kapatıp koltuğun arkasındaki uzun oda lambasını açarak loş bir ortam oluşturdu. Gözyaşlarını silip bana dönük olacak şekilde oturmuş ve başını koltuğa yaslamıştı. İyi görünmüyor. Zaten çok uzun zamandır iyi görünmüyordu.

Ona neredeyse her gün üzülmemesi gerektiğini anlatıyordum. Sadece düşünmemesi gerekiyordu. O piçi düşünmek yerine kendisini bir boka odaklasa her şey kısa süre içinde düzelecekti. Anlamıyorum.

Hiç konuşmadı. Sadece gözlerini belli bir noktaya odaklamış bir şekilde dalgın görünüyordu. Ben de konuşmadım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Günlerdir onun daha iyi hissetmesi için çabalıyordum fakat çabalarımın bir boka yaradığı yoktu.

Sikeyim seni Malik. Bütün kötü çocukları ve Liamları sikeyim.

"Ben gidiyorum." Ayağa kalkıp koltuğun diğer tarafındaki montumu üzerime geçirirken sonunda dikkatini çekebilmiştim.

"Nereye?"

"Gözyaşlarını görmekten sıkıldım. Yarın görüşürüz. Kendi kendimi geçiririm."

Winter ayağa kalkana kadar evi terk etmiştim. Ve nereye gittiğimi de biliyordum.

Ayağımın altında ezilen karın çıkardığı sesi dinleyerek on beş dakika içinde piçin evine vardım. Bozuk apartman kapısını ittirip merdivenleri tırmandıktan sonra onun kapısının önünde durdum ve kapıya iki yumruk indirdim. Artık bu sikik duruma birinin el atması gerekiyordu. Piçin derdi neydi öğrenmeliyim.

Kapıyı açtığında yoğun sigara ve alkol kokusu yüzüme çarptı. Yüzümü buruşturarak baştan aşağı onu inceledim. Altında bir eşofman vardı sadece. Saçları karmakarışık, çok yorgun ve bitik görünüyordu. Duruşundan bile sarhoş olduğu anlaşılabilirdi.

"Domuz gibisin."

Sözlerimi umursamadı.

"Siktir git."

"Dövme yaptırmak istiyorum."

"Siktir git."

Parmakları arasındaki ottan bir nefes daha alırken kapıyı kapatacaktı ki aniden içeri girdim. Kapıyı ayağımla kapatıp onu duvara doğru ittirdiğimde bana karşı çıkmadı. Daha çok pes etmiş gibiydi.

"Siktiğim derdin ne piç? Korkuyor musun? Neyden korkuyorsun? Reddedilmekten mi? Konuşmaktan mı? Çocukken sorunlar mı yaşadın? Yeterli sevgi görmedin mi?"

sleeping with ghost • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin