sleeping with ghost • malik

royal

Royal' ın yan sokağındaki boş bir noktaya Mustang' ı park ettikten sonra indiğimizde arabanın çevresinden dolanarak kaldırıma geldi. Yürürken benden uzak olmasından nefret ettiğim için yüzsüzce yanına kadar yaklaşmıştım.

Ve o an mutluluktan ağlayabileceğim bir şey olmuştu.

Ellerimizi birbirine kenetleyen Zayn beni biraz daha kendine çektiğinde huzurlu bir iç çekmiştim.

Royal' ın boğuk havasına giriş yaptığımızda birkaç kişi bilardo masalarından başını kaldırarak Zayn' e selam vermiş, yanımızdan geçen ve tepsisinde bira şişeleri taşıyan kız ise Zayn' in omzuna vurarak "N'aber Z?" demişti.

Zayn onu umursamadı.

Elimi bırakıp belimi tuttu ve beni Royal' ın bar kısmına doğru yönlendirdi.

"Burada epey tanınıyorsun sanırım."

Omzunu silkti ve beni bar taburelerinden birisine oturttu, kendisi de yanımda durmayı tercih ederek bana sarılmayı sürdürdü. Bana böylesine yakın olmasına bayılıyordum.

"Uzun süredir yoktun." Tezgahın diğer kısmındaki şişman, uzun sakallı, pembe ciltli adam karşımıza geçip bizi inceledi ve gülümsedi.

"Meşguldüm."

"Belli oluyor." Bana bakarak elini uzattı. "Selam. Adım Gary."

Sosis gibi parmaklara sahip elini sıktım. "Winter."

"Kış geliyor."

Yeter.

"Kuzey unutmaz."

Komik değildi. Ama o da kahkaha atmıştı.

"Size ne vereyim çocuklar?"

"Ne istiyorsun?" Dudakları kulağımın üzerindeydi ve onun o kadife sesi... Onu tuvalette sıkıştırıp- hayır. İlk seksimiz Royal' ın tuvaletinde olmamalıydı.

"Sadece soda yeterli."

"Bana da bira ver."

Gary önümüze istediklerimizi bıraktıktan sonra diğer köşedeki bir müşteriyle ilgilenmek için uzaklaştı. Bu sırada Royal' ı incelemiştim. Ortamı duvarlardaki şekilli, neon ışıklı lambalar aydınlatıyordu. Kaktüs şekilli yeşil ışık, Royal sözcüğü kırmızı ışık, kral tacı şekli sarı ve bunun gibi birçok ışık... Royal' ın kafe bölümünde masalar ve localar vardı. Oyun köşesinde ise üç oyun makinesi ve dört bilardo masası.

Oraya baktığımı fark edince "Bilardo oynamayı biliyor musun?" diye sordu.

Bugün biraz konuşkan mıydı?

"Hayır. Sen biliyor musun?"

"Sayılır." Dudaklarını boynuma değdirdi. Sadece öpüceğini sanmışken tenimi vakumladı ve dili ile baskı yaptı.

Bana acı çektirmekten zevk alıyordu galiba.

"Buranın yolunu unuttuğunu sanmıştık."

Arkadan gelen ses üzerine yüzünü boynumdan çeken Zayn sesin sahibine baktığında ben de omzumun üzerinden arkaya döndüm ve genç bir çocukla karşılaştım. Elinde bir ıstaka vardı, gülerek Zayn' e bakıyordu. Yeşil gözleri, omzuna kadar gelen kıvırcık saçları ve derin gamzeleri ile çok sevimliydi!

"Meşguldüm."

"Bir oyuna var mısın?"

"Yenilmekten bıkmadın mı?"

"Yüzsüz olmayı seviyorum kardeşim." Bana baktı. "Sen..."

"Sevgilim." dedi Zayn kelimeyi bastırarak.