sleeping with ghost • malik

silent

Zayn' e onunla konuşmak istemediğimi söyledikten iki gün sonrasında hiç keyfim olmasa da Elsa' nın zorlamaları beni Cheer' ın rahat koltuklarına kadar getirmişti.

Kahvaltı yapacaktık. Sadece kahvaltı. Ama Liam da gelmişti ve artık tıpkı Mercedes gibi hissediyordum ben de. Neden her şeye Liam da katılıyordu?

"Sipariş verdiniz mi?"

"Evet. Sana koca bir tabak patates kızartması söyledim." dedi Elsa ve sevgilisine sıkıca sarıldı.

"Nasılsınız kızlar?"

"Gördüğün gibi." dedi Mercedes nefretle. Liam dudaklarını umursamazca büzüp kaşlarını kaldırdı ve bana baktı. "Zayn gelmedi mi daha?"

"Zayn?"

Siktir Zayn de mi gelecekti?!

"Daha gelmedi." dedi Elsa ve gülümseyerek bana baktı. "Liam' la, hep birlikte kahvaltı yapmak eğlenceli olur diye düşündük. Zayn' i de davet edince kabul etti."

"Kesinlikle çok eğleniyorum şu an." dedi Mercedes.

Zayn geliyor. Ne yapacaktık? Yüzüme bakar mıydı? Yoksa yine beni tanımıyormuş gibi mi davranırdı? Eğer öyle yaparsa hemen burada ağlayabilirdim.

Beş dakika kadar sonra Cheer' ın kapısı açılıp koyu renkli kıyafetleri ve sert bakışları ile içeri girdiğinde tüm gözlerin ona döndüğünü hissetmiştim. Mükemmeldi. İnsanlar elbette ona bakacaktı.

Gözlerimiz buluştuğunda bakışlarımı kaçırarak masaya çevirdim. Yanımıza geldiğinde ise eğilip yanağıma bir öpücük bırakmış ve sonra çaprazımdaki sandalyeye oturmuştu. Öpücüğünden sonra duygulardan duygulara girerek erirken yanaklarımın kızardığını ve dudaklarımda küçük bir gülücüğün oluştuğunu hissettim. Güldüğümü görmemesi için başımı eğerek saçlarımı aramızda bir duvar yaptım.

"N'aber kardeşim?" dedi Liam.

"İyi."

Bu kadar. 

Elsa ve Liam boş bir konu hakkında sohbet ederlerken Mercedes telefonunu kurcamalayı tercih etti. Onların ikisini dinlemek onu hasta ediyordu. 

Ben de sessizce otururken kolumu dürten parmakların sahibine, ona, baktım. Bu tamamen refleksti.

Tek gözünü kırpıp "N'aber?" der gibi başını hafifçe salladığında omzumu silkerek önüme döndüm. Bilerek yapıyordu. Yakışıklılığını kullanarak üzerimde baskı kurmak istiyordu ve bunu başarıyordu da. O göz kırpış... Sikeyim. Sapık hayaller kurmayı bırakmalıyım.

Oturduğum sandalyenin kolundan tutup hiç zorlamadan sandalyeyi kendine doğru çektiğinde onun yanındaydım. Ona şaşkınca bakarken elini yanağıma yerleştirip tenimi okşadı. Ne anlatmak istiyordu? Özlediğini falan mı lanet olsun?

Başımı önüme döndürmeme rağmen elini üzerimden çekmedi ve saçlarıma daldırdı. Dalia gelip siparişlerimizi masaya bırakana kadar da sadece saçlarımı okşamıştı.

"Diyete mi başladın?" dedi Liam, Mercedes' in salata ile dolu tabağına bakarak.

"Siktir git." diyen Mercedes çatalını Liam' ın tabağına daldırıp birkaç patatesi tek seferde ağzına tıktığında Elsa ile birlikte kahkaha atmıştık.

Gülmemek için kendisini zor tutan Liam ise hayretle Mercedes' i izliyordu. "Boğulacaksın."

"Elsa, sevgiline söyle, işine baksın."

"Sikeyim benden neden nefret ettiğini anlamıyorum. Neden aynı şeyleri Zayn' e de yapmıyorsun?"

"Çünkü benimle uğraşmıyor."