•at the end of the everything•

4.8K 377 334
                                    

400bin olduğumuzu gördüğüm anda hemen bir özel bölüm yazdım ama bu seferki biraz farklı oldu. Bu kitabı yazarken aslında sadece Zayn' in karakter gelişimini göstermek istemiştim. Yani kurgu onun karakteri üzerine. İlerleyen zamanlarda final yapacak olsam da bu bölüm bir nevi zinter ilişkisinin sonu oldu. Umarım beğenirsiniz. Kitabı bu kadar büyüttüğünüz için de teşekkür ederim ❤️
___

Winter... Ne güzel yıllar geçirmiş, bir anda hayatıma girip her şeyi nasıl da tepetaklak etmiştin. Kimseyi Joe kadar sevemeyeceğimi sanmışken bana senden bile çok sevdiğim üç güzel insan verdin ve şu an ayakta durabilmemin sebebi de onlardı.

Dizlerim. Ağrıyor ve güçsüzlükle titriyordu. Belki yaşlılıktandı. Belki de izlediğim mezar taşının yüreğimde bıraktığı tarifsiz acıydı, bilmiyorum. Diğer yarımı kaybedeli neredeyse iki yıl oluyordu.

Ağlamayacağıma dair evden çıkmadan önce kendime söz vermiştim. Ama bu o kadar zor ki, çok güçsüz hissediyorum.

Ilık rüzgar estiğinde gözlerimi kapadım. Onun cıvıltılı kahkahasını bazen hala duyabiliyordum. Sanki bazen hala yanımdaydı. Gözlerindeki renk cümbüşüne bakıyordum.

Onu yanımda hissettim. Biliyorum, beni asla yalnız bırakmazdı. Öldüğünde bile.

Hırıltılı bir nefes bırakırken elimi tutan canlı, küçük ve sıcak parmaklar gözlerimi yeniden açmama neden olduğunda Allie' nin en küçük kızı Coraline' a baktım. Beş yaşındaydı ve ona bakmak beni her defasında biraz daha iyi hissettiriyordu.

Alyssa her zaman annesi gibi bir görünüşe sahipti ama Coraline... Coraline, Winter' ın aynısıydı. Bir kopyası gibi. Onun kadar neşeli, onun kadar hayat ve sevgi dolu, onun kadar konuşkan ve biraz da aptaldı.

"Büyükannemi özlüyor musun?" diye sordu ince sesiyle. Güneşten kısmış gözlerini bana kaldırdı. Tanrım. Gözleri...

"Özlüyorum. Sen?"

"Hem de çok. Keşke bizimle olsaydı, değil mi?"

"Keşke."

Ve keşke burada yatan ben olsaydım. Her zaman ondan önce ölmek istesem de olanlar olmuş ve bu acıya dayanamayacağımı sanmıştım. Fakat hayat devam ediyordu. Winter da devam etmemi istemişti. Çocuklarımız ve torunlarımız için.

"Al," dedim elimdeki papatyaları ona doğru uzatıp. "Onları büyükannene ver."

Coraline elimi bırakarak papatyaları aldı ve mezar taşının hemen önüne koydu. Ardından tekrar yanıma gelmişti.

"Büyükannen papatyaları çok severdi."

"Biliyorum. Annemin kolyesi büyükanneminmiş. Ona sen almışsın."

Evet, o kolye. Winter gittiğinde kolyeyi Allie' ye vermiştim. O da annesi gibi asla boynundan çıkarmıyordu.

"Büyüdüğümde ben de takabilir miyim?"

Onun umutla ışıldayan yeşil gözlerine baktım. "Sana annenden daha çok yakışacak."

Coraline mutlulukla bacaklarıma sarıldı. Ben de onun yumuşak saçlarını okşadım. O sırada bakışlarım parmağımda parlayan alyansa kaydı. Çıkarmamıştım. Çıkarmayacaktım da.

"O gül kimin için?" diye sordu geri çekilip. Diğer elimde tuttuğum kırmızı güle ilgiyle bakıyordu.

"Başka bir tanıdığa."

Uzattığım elimi tuttuğunda son kez mezar taşına baktım. Tekrar gelecektim. En yakın zamanda. Belki bu defa tamamıyla yanına giderdim. Umarım giderim.

sleeping with ghost • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin