apologies

4.8K 325 222
                                    

Dalgın bir halde oturmayı sürdürürken içerideki havasız ortamın verdiği rahatsızlığın üzerine Zayn' in durmaksızın diziyle tuttuğu ritim de eklenince derin bir nefes bıraktım. Yanımda oturuyor ve birlikte doktorun onu odasına davet etmesini bekliyorduk.

Elimi dizinin üzerine koyduğumda sonunda bu hareketi kesti ve yan gözlerle bana baktı. İyi görünmüyor. Göz altlarındaki renk sanki daha da koyulaşmıştı. Normal, diye düşündüm. Brian ile karşılaştığımız akşamdan bugüne iki gün geçmişti ve bu iki gündür neredeyse hiç uyumamıştı. Uyuması için çabalamıştım ama bir faydası yoktu. Geceleri çok sık bir şekilde kendinden nefret ettiğini söylüyordu. Farkında olmadan bana yaptığı şey için...

"Rahatla biraz." dedim sessizce. "Bu doktorun çok iyi olduğunu biliyorum. Bizim için her şeyi mükemmel yapacak, göreceksin."

Kaçamak bir şekilde bana bakıp başını onaylar anlamda salladığında daha iyi hissetmesini sağlayabilmek adına yanağına küçük bir öpücük kondurup elini sıkıca tuttum. Belki o şüphe ediyordu fakat ben çok umutluydum. Her şeyi düzeltip daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edecek, birbirimize karşı anlayışlı olacaktık. Sevgi konusunda zaten bir problemimiz yoktu.

Doktor Monroe'nun sekreteri oturduğu masadan buraya bakarak sevecen bir tavırla Zayn'in artık içeri girebileceğini söylemişti. Bunun üzerine elini daha sıkı tutup gülümsedim.

"Git hadi."

"Bekleyeceksin değil mi?" diye sordu zayıf bir sesle.

"Bekleyeceğim."

Elimi geri çektiğimde ayağa kalktı ve bana son bir bakış yolladıktan sonra ilerideki odaya girdi. Umarım zorluk çıkarmaz ve iyi olmak için kendisi de elinden geleni yapardı.

Kendi düşüncelerimin arasında kalarak orada bir saat boyunca oturmuştum. Sadece yaklaşık on beş dakika önce sigara içmek için dışarı çıkmış ve hemen de geri dönmüştüm. Geri dönüp aynı yere oturduğumda beni şaşırtacak bir şey olmuş, telefonum çalmıştı. Ekrana baktığımda ise Mercedes'in adını görmüştüm. Çok uzun zamandır olanlardan dolayı görüşmüyorduk. Hatta arkadaşlığımızın bittiğinden bile üzülerek emindim. Ama aramıştı.

Burasının uygun bir ortam olmadığını düşünerek aramasını cevaplamadım. O da tekrar aramamıştı zaten. Zihnimi sadece birkaç dakika meşgul edebildi. Düşünebildiğim tek şey şu an Zayn'in içeride nasıl olduğuydu.

Bir saatin ardından on dakika daha geçtiğinde doktorun odasının kapısı açıldı. Heyecanla nefesimi tutup ayağa kalkmıştım. Odadan çıktığı anda gözlerimiz buluştu. Bir kez daha gülümseyip ona doğru birkaç adım attım. O ise sekreterin masasının karşısına geçmişti. Yanlarına vardığımda sekreter kadın haftaya aynı gün için Zayn'e bir randevu oluşturuyordu. Haftaya gelmeyi kendisinin seçmesi beni mutlu etti.

Sekreter randevuyu oluşturduğunu söyledikten sonra oradan ayrıldık. Dışarıda iri taneler halinde kar yağıyor, rahatlatıcı bir sessizlik her yana hakimdi.

"Nasıl geçti?" diye sordum heyecanla koluna girip.

Omzunu silkti. "İyi. Beni tanımaya çalıştı. Konuşmak zordu ama çabaladım. İlaç verdi. İçmem gerekiyormuş."

"İlaç mı?" dedim hoşnutsuz bir şekilde.

"Ben de istemedim ama anlattı. Ağır değillermiş."

"Ne için verdi? Yani daha enerjik mi olacaksın?"

"Bilmiyorum. Ama bir tanesi uykumu düzenleyecekmiş. Ne sikimse."

"İyi, eve dönmeden önce bir eczaneye uğrayalım."

Onaylayan bir mırıltı çıkardı.

"Peki doktor? O nasıl birisiydi?"

sleeping with ghost • malikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin