Eve geldikten hemen sonra kendimi banyoya atmış ve bir saat kadar da soğuk suyun altından çıkmamıştım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Ve onunla iyi olduktan çok kısa bir süre sonra yine tartışmaktan bıkmıştım.
O gece ne aradı ne de yanıma geldi. Adeta bir hayalete dönüşmüştü.
Sonraki gün Elsa ve Mercedes dışarı çıkıp gezmek istediklerini söylemişti fakat onlara bugün evde kalmak istediğimi söyleyince doğruca benim evime gelmişler ve kız günü yapmaya karar vermiştik. Pijamalarımızı giyip yatağımın üzerinde yayılarak onlara dün neler olduğunu anlattım. Sözlerim biter bitmez Elsa şaşkınca konuşmaya başlamıştı.
"Dün Liam' la birlikteydik. Ona da bir mesaj geldi ve mesajdan sonra tuhaf davranmaya başladı. Gitmesi gerektiğini söyledi. İşi biter bitmez geleceğini de söyledi fakat dün gece attığım mesaja hala görüldü bile atmadı."
"Erkekleri anlamıyorum." demişti Mercedes. "Hepsi sorunlu. Ve kızlara nasıl davranmaları gerektiğini bilmiyorlar."
"Liam en azından sana karşı hep nazik." dedim Elsa' ya doğru. "Bense onun için bir eşya gibiyim. Beni umursadığını sanıyordum. Ama bir süre sonra insanlar eşyaları umursamaz."
"Zayn insana benziyor, insan değil." dedi Mercedes. Bir avuç cipsi ağzına tıktığında ben de aynısını yaptım. Elsa ise gereksiz bir diyet uyguladığı için imrenerek bizi izlemeyi tercih etmişti.
Mercedes ağzındakileri bitirdikten sonra devam etti. "Böyle ergenlerle uğraşmaya gerek yok Winter. Siktir et. Onsuz hayatın daha güzel ve üzülmeyi haketmiyorsun."
"Ama onu seviyorum."
"Sevgi dediğin iki ya da üç ay süren bir kalp ağrısı. Kalanı alışkanlık oluyor. Yani merak etme, çok acı çekmezsin."
"Senin için her şey çok basit zaten." diyen Elsa daha fazla kendisini tutamadı ve Mercedes' in elindeki paketi alarak bir avuç cipsi ağzına tıktı. Köpek gibi görünüyordu.
Akşama kadar durmaksızın bir şeyler yiyerek filmler izlemiş ve sohbetler ederek kahkahalara boğulmuştuk. Onlarla iyiydim. Beni bir süreliğine mutlu bir insana dönüştürebiliyorlardı. Fakat akşam olup kendi evlerine gittiklerinde ise yalnızlığı iliklerime kadar hissettim ve yatağımda öylece uzandım.
On bire doğru telefonumun melodisini duymuştum. Muhtemelen Mercedes nasıl olduğumu sormak için aramıştı fakat arayan kişi Zayn' di. Bir süre ekrana baktıktan sonra aramayı reddettim. Konuşmak istemiyordum.
Tekrar aradı ve yine reddettim. Saniyeler sonra tekrar aradı. Telefonumu sessize alarak ekrandaki adını izledim. Belki yirmi kez aramıştı, bilmiyorum. Aramalar kesildiğinde bu sefer mesaj gelmişti.
Zayn❤: Telefonu aç
Görüldü ile bıraktıktan sonra tekrar aradı.
Zayn❤: O sikik telefonu aç dedim
Zayn❤: Cevap ver
Nasıl oluyormuş Zayn?
Zayn❤: Oraya geldiğimde umarım kapıyı da açmazsın
Zayn❤: Kapı kırmaya çok ihtiyacım var
Gerizekalı.
Bir daha aramadı ya da mesaj atmadı. Fakat on dakika sonra kapıma inen yumrukları duymuştum.
Açmayacaktım. Gerçekten kapıyı kıracak değildi ya?
Kıracaktı. Bir süre sonra yumrukları öyle şiddetlenmişti ki her yeni bir darbesinde irkilir hale gelmiştim. Üstelik çok ses yapıyordu ve komşuların rahatsız olmaması için mecbur yataktan kalkarak kapıya doğru gitmek zorunda kalmıştım.
Kilidin açılma sesini duyunca yumruk atmayı bıraktı. Kapıyı araladığımda ise onun yaralarla dolu yüzü ile karşılaşmıştım. Siktir ona ne yapmışlar?!
"Saygı ne demek bilir misin?"
"Hayır."
"Belli. İnsanlara rahatszlık vermeyi kes. Ve seni evime almak istemiyorsam bunu yapmaya hakkın yok. Polisi arayabilirdim."
"Arasaydın."
"Ne istiyorsan söyle Zayn. Uyuyacağım."
Üzerime doğru gelince geri çekildim ve böylece içeri girerek kapıyı kapattı. Sırtımı duvara yasladığımda karşıma geçerek gözlerimin içine bakmıştı. Yüzündeki yaralar kötüydü. Canı yanıyor muydu acaba? Ve bunlar nasıl olmuştu?
"Bana öyle bakıp durma. Neden geldiğini söyleyecek misin?"
"Yanında olmak istedim."
Gözlerimi devirdim. "Kaç dakikalığına?"
"Winter."
"Ne?"
"Gitmek zorundaydım."
"Nereye gittin?"
"Niall' ın yanına." Gözlerini kaçırdı ve kaşlarını çattı. Bu durum onu öfkelendiriyordu.
"Neden?"
"Bana ihtiyacı vardı."
"Bunu bana dün söyleyebilirdin. Seni engellemezdim."
"Biliyorum."
"Öyleyse neden böyle yapıyorsun?"
"Bilmiyorum."
"Çok aptalsın."
"Biliyorum."
"Söyleyeceklerin bitti mi?"
Tekrar yüzüme baktı ve ellerini yanaklarımın üzerine koydu. Teninin neden böylesine soğuk olduğunu anlamamıştım.
"Üzgünüm."
Eğilip beni öpecekken yüzümü diğer yana çevirdim. "Yapma."
"Ne yapmamı istiyorsun?"
"Konuşmak istemiyorum."
Sessiz kaldı ve ellerini üzerimden çekti. Gözlerini etrafta gezdirip ellerini cebine soktuktan sonra "Gitmemi istiyor musun?" diye sordu o kaya suratıyla.
Sikeyim.
Bu soruya ne cevap vermem gerekirdi ki? Düşünmeme rağmen bir cevap bulamamıştım.
Soğuk elini yeniden yanağımın üzerine yerleştirdi ve baş parmağı ile tenimi okşadıktan sonra eğilerek dudaklarını benimkilere sadece değdirdi, ardından evi terk etti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
