Medya-Tutuklu
Reyyan Şadoğlu|
Bugün günlerden cumaydı. Yani Miran'ın doğum gününden önceki gün. Bu süre zarfında okula gidip geliyorduk. Okulun bahçesinde çocuk döven kızla da tanışıp çok iyi arkadaş olmuştuk. Adı Aslı ve Sezgin hocanın yeğeniymiş. Duyduğumda çok şaşırdım. Çünkü Sezgin hoca daha önce bir yeğeni olduğundan bahsetmemişti. Çocuğu dövünce bizim sınıfa aldılar. Boş yere kıskançlık yapmışım. Şu an hep beraber okula doğru yürüyorduk. Her zaman olduğu gibi Miranla yine el eleydik.
"Bugün ilk ders ney?"
"Türk Dili."
"İyi bari."
"Keşke hep Türk Dili görsek."
"Reyyoş sen nasıl sayısalcısın ya?"
"Aynen. Özge haklı."
"Size ne benim sevgilimin sayısalcılığından?"
"Aldınız mı cevabınızı?"
"Aldık."
Gülerek okula girip sınıfa çıktık.
"Sevgilim!"
"Efendim?"
"Yarın benim doğum günüm ya."
"Eee?"
"Yarın da okul yok."
"Yani?"
"Yani diyorum ki bugün beraber mi otursak?"
"Rahat duracak mısın?"
"Duracağım ama derste."
"Anlamadım."
"Yani tenefüste rahat durmamı bekleme."
"Derste rahat duracağına söz ver."
"Söz."
"Sor bakalım Eda'ya yerini veriyor mu?"
"Veriyor musun Eda?"
"Ben Umurla oturmam."
"Ney?"
"Oturmam."
"Eda sen Eceyle otur ben Umurla otururum. Tabi Umur da isterse."
"Sorun yok. Beraber oturabiliriz."
"Tamam. O zaman öyle oturalım."
Ben cam kenarına oturdum. Miran da yanıma oturdu. Arkamızda Eda ve Ece,yan tarafımızda Özge ve Umur oturuyordu. Onların arkasında da Aslı Emre diye bir çocukla birlikte oturuyordu. Emre Aslı'nın liseden arkadaşıymış. Ama henüz gelmemişlerdi. Çünkü biz hep ilk geliyorduk.
"Birtanem!"
"Efendim?"
"İstediğim doğum günü hediyemi verecek misin?"
"Bilmem. Bakacağız artık."
"Söylemem diyorsun yani."
"Öyle diyorum."
"Hayır da diyebilirdin. Bence umut etmeye devam ediyim ben. Umut hâlâ var."
"Umut hep var bal gözlüm."
"Bal gözlün seni çok ama çok seviyor inci tanem."
"İnci tanen de seni çok ama çok seviyor."
Yanağıma küçük bir buse kondurdu. Kulağıma eğilip fısıldadı.
"Sınıfta olmasaydık senin o bal gözlüm diyen ağzını yerdim ama sınıftayız maalesef."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevdim Seni Bir Kere
FanfictionDoğduğum günden beri birçok savaşa girdim. Savaşların en büyüğünün üniversiteye gitmek olduğunu sanmıştım ama yanılmışım. Üniversite okumak için girdiğim savaşları kazanmış, doğduğum Mezapotamya'nın büyülü toprakları Mardin'den çıkıp sayısız savaşla...