Sevdim Seni Bir Kere

🌹39.Bölüm~O Beyiiimmm

Medya-Kaçın Kurası

"Benim kızım babasını mı özlemiş?"

"Yeç!"

"Ben de kızımı çok özledim."

"Çen nede?"

"Annenle işimiz vardı aşkım."

Omzuma yatınca sıkıca sarıldım. Güzel kızım benim! Kokusunu içime çektim. Bu kadar güzel kokmak zorunda mısın? Dünyanın en güzel kokusu evlat kokusu derdi babam. Doğruymuş.

"Annene bakalım mı? Yemek ne yapmış?"

"Yeç."

Nil'le birlikte mutfağın kapısına gelip durdum. Mutfakta pıtı pıtı oradan oraya koştururken onu izlemek o kadar güzel ki... Bir kelebeğin oradan oraya uçuşunu izlemek gibi,kır çiçeklerinin baharda açışını izlemek gibi, bir çocuğun neşesini izlemek gibi...

"Anne!"

"Bebeğim?"

"Ne vay?"

"Mantı var miniğim."

"O ne?"

"Kıymalı makarna gibi bir şey babacığım."

Alkış yapmaya başlayınca ellerini öptüm. Minicik elleri vardı. Seni içime saklasam keşke. Bütün kötülüklerden uzak dursan, bütün iyiliklerle iç içe olsan... Saçlarına minicik bir öpücük kondurdum. Güzel kızım benim! Hep böyle minicik kalsan keşke. Mama sandalyesine oturup sofrayı kurmaya başladım.

"Sevgilim salata yapar mısın? Ben Nil'in altına bakayım."

"Yaparım tabi ki bebeğim."

"Gel bakalım prensesim."

Dolaptan malzemeleri çıkarıp güzelce yıkadıktan sonra salatayı yapmaya başladım. Malzemeleri doğradıktan sonra gizli tarifli sosumu yapıp salataya ekledim.

Reyyan Aktan Aksoy|

"Benim kızım mis gibi mi olmuş?"

"Niy miç odu."

"Evet anneciğim."

"Baba do."

"Gel bebeğim. Gidelim babaya."

Kucağıma alıp aşağıya indim. Burnuma gelen sarımsak kokusuyla gülümsedim. Mis gibi kokuyordu.

"Baba beyn miç oduym."

"Benim kızım her zaman mis gibi. Gel bakalım babaya."

Nil'i Miran'ın kucağına verdim. İkisinin arasındaki bağ çok özeldi. Baba kız olmak daha yeni yeni alıştığım bir olaydı. Acaba babamla birlikte büyüsem hayatım nasıl olurdu? O çok istediğim lila elbiseyi alır mıydı? Ya da çiçek kokulu silgiyi? Hepsini geçtim. Bir derdin mi var kızım, diye sorar mıydı? Gelip saçlarımı okşar mıydı? Yanağıma bırakılan öpücükle düşüncelerimden sıyrıldım.

"Biz çok acıktık annesi. Hadi sofraya."

Sofraya oturup yemeğimizi yemeye başladık. Bir yandan kendimiz yiyor bir yandan da sırayla peri kızımıza yediriyorduk.

"Sevdin mi aşkım mantıyı?"

"Çooooooooot! Mantı, mantı, mantı..."

"O zaman aç bakalım ağzını."