🌹57.Bölüm~Yeni Başlangıçlar

152 14 72
                                    

Medya-Yeni ve Yeni Kalanlar

Herkese hellooo!

Biliyorum, bölüm atmayalı çok uzun zaman oldu ama bence beklediğinize değdi. Çünkü bayadır bu kadar uzun bir bölüm yazmamışım.

Sizi daha fazla tutmayıp bölümle baş başa bırakıyorum. Satır aralarında görüşelim 🌸

Nil yine sabah erkenden uyanmıştı. Biraz o olmadan uyuyamadığı fili Çikoyla oynamış daha sonra sıkılmıştı. Ne yapacağını düşündü, aklına resim yapmak geldi. Rüyasında açkını görmüştü, ona yapacaktı. Yanında yatan babasının kollarından kurtulmaya çalışmış ama bir türlü yapmamıştı. Derince ofladı. Neden babası bu kadar güçlüydü ki? En son çareyi mıncık yapmakta buldu. Babasının koluna mıncık yapınca Miran bir şeyler mırıldanıp kolunu çekti. Nil hemen kalkıp pıtı pıtı merdivenleri inmeye başladı. En alttaki oyun odasına gidip bir sürü kağıt ve cadı kadına aldırdığı bir sürü boya kalemini alıp tekrar yukarı çıktı. Babasının hâlâ uyuduğunu görünce yine ofladı. Burada kendisi dışında herkes uyuyordu. Biraz oturup bekledi ama Miran hâlâ uyuyordu. Aslında aradan beş dakika bile geçmemişti ama Nil için oldukça uzun bir süreydi. En son kendisi uyandırmaya karar verdi.

"Dady!"

"Hı?"

Aldığı cevapla babasının hâlâ uykuda olduğunu anladı. İki yıllık hayatında çok iyi öğrendiği bir şey varsa o da babasının derin uykusundan nasıl uyanacağıydı. Minik çiçi yatağına çıkıp babasının yanına uzandı. Önce yüzünü sevdi. Eline batan sakallarla güldü. Babasının gülümseyen yüzünü izledi. Sonra babasının yanağına kocaman öpücük kondurdu.

"Loydum!"

Miran duyduğu sesle anında gözünü açmıştı. Nil kocaman gülümseyip babasının üstüne atladı hemen. Miran minik kızını sıkıca sarıp saçlarına öpücük kondurdu. Keşke peri kızı hiç büyümeseydi de böyle kollarında saklayabilseydi. Gerçi bu minicik hâliyle bile saklayamıyordu. Çünkü Nil açkım da açkım bebikim de bebikim diye geziyordu etrafta. Açkım diye gezmesi neyseydi ama bebikim diye gezmesi oldukça sinirlerini bozuyordu. Minik pataytası da Tata da Tata diye geziyordu. Kendisinin kaderi de buydu.

"Dady!"

"Aşkım!"

"Bana talp çicmeyi öğyetebiliy miçin?"

"Öğretirim aşkım da o nereden çıktı sabah sabah?"

"Dady öğlen oldu."

"Sen yine sabahın köründe kalktın di mi?"

"Yeç!"

Miran kolundaki saate baktı. Saat daha yeni sekize geliyordu. Kısa bir süre kızının neden bu kadar erken uyandığını düşündü. Tamam, Reyyan da az uyurdu ama Nil'inki ayrı bir boyuttu. Bunun için doktora bile götürmüşlerdi ama hiçbir sorun yoktu. Tamamen kendi isteğiydi. Uyutana kadar canları çıkıyordu ama her şeye rağmen minik perileri iyi ki vardı, iyi ki onların kızıydı.

"Babaaa!"

"Efendim perim?"

"You öğyetiy miçin didip annimi mi uyandıyayım?"

"Ben öğretirim aşkım. İnşallah bana vereceksindir o kalpleri."

"No! Açkıma veycem. Yüyamda döydüm de..."

Sevdim Seni Bir KereHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin