35. Bölüm

2.8K 155 11
                                    

"Hazır mısınız?"

Dördümüz de yanyana dizilmiş önümüz de duran malikaneye tedirgin bakışlar atıyorduk. Neden mi?
Çünkü bugün babamla yüzleşme günümdü. İster istemez geri adım atacakken merih'in belimdeki eli buna izin vermedi.

"Annem evde değil dernek yemeğindeymiş, rahat olabiliriz yani."
Acar gülümseyerek bana dönüp elimi tuttu.
O kadar gergindim ki, bu onlarında gerilmesine neden oluyordu.
"Yap bunu ve o zincirlerden kurtul, arkanda biz varız."
Tedirgin bakışlarımı hepsinin üzerinde gezdirdim. O kadar kendilerinden emindiler ki ister istemez başım havaya kalktı. Onlar bana güç veriyordu. Derin nefes alarak zile bastım.

Hizmetli kız kapıyı açtığın da teker teker içeriye geçtik.
"Ayşin sen aygülü de al biraz bahçeye çık, biz babamla evde yalnız olacağız."

"Peki efendim."

Ayşin denilen kız koşar adımlarla yanımızdan giderken acar gözleriyle ilerde gazete okuyan babasını işaret etti. Korkuyla yutkundum. Onu görmek bile bana eski korkunç çocukluğumu hatırlatıyordu. Yavaş adımlarla yanına gittiğimiz de başını kaldırarak bize döndü. Beklemiyor olacak ki şaşkınlıkla kaşları havalanmıştı.
"Aa çocuklar hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk."

"Neler oluyor?"
Biz de ki tuhaflığı fark etmişti.
"Baba seninle bir şey konuşmaya geldik."
Eliyle koltukları işaret ettiğin de yanyana oturarak ona baktık. Biraz öne çıkarak bana bakmasını sağladım.
"Assolist nalan. Hatırladınız mı?"
Yüzü an be an bozarırken kaşları çatılmış anlamak ister gibi bana bakıyordu.

"Nalan mı?"

"Nalan. Hani o yatıp kalktığınız, hamile olduğunu öğrendiğiniz de eline tonlarca para sayıp yolladığınız nalan."
Şokla bize bakarken gözleri acar'a gitti. Acar ise ona nefretle bakıyordu, tıpkı hepimizin de baktığı gibi.
"Sen bunları nereden biliyosun!!"
Ayağa kalkarak üzerime doğru kükremesiyle merih ayaklanacakken engel oldum.

"Çünkü ben o istemediğin çocuğum!"
Onun gibi ayağa kalkarak karşısına dikildiğim de an be an sarsıldığına şahit oldum.
Benim asla o çocuk olduğumu beklemiyordu. Beni yıllar sonra görmeyi asla beklemiyordu. Ben de beklemiyordum. Keşke hiç görmeseydim seni, hep acar'ın babası olarak kalsaydın.

"Sen.."
Gözleri uzunca süre yüzümü izledi. İnanamıyormuş gibiydi. Ben de inanamamıştım..
Elini yüzüme doğru kaldırmasıyla can, acar ve merih önüme geçerek bana dokunmasına engel oldu.
"Sakın ona dokunma!"

Can yanıma gelerek beni kolları arasına alırken yorgunca başımı omzuna koydum.
"Acar bildiğin halde onunla arkadaşlık mı ettin?"

"O benim kardeşim! Senin pisliğinin suçu onun değil"
Merih arkasını dönerek bana baktığın da gülümseyerek iyi olduğumu belirtip yavaşça can'ın kollarının arasından sıyrıldım.
"Sen benim kızım mısın?"
Salak mı bu adam!
"Evet."

"Sineme bunu söyleyemezsiniz! Sen benim kızım felan değilsin, hangi delikten geldiysen oraya geri dön."
Ardarda yutkunarak kendime gelmeye çalışıp derin nefes aldım.
"Ben bu yükü taşımaktan bıktım, artık bu yükü siz taşıyın. Amacım ailenizi dağıtmak değil, sadece artık siz bunları düşünün, ben değil. Anladınız mı?"
Kaşlarını çatarak bana bakmaya devam ederken arkadan gelen alkış sesiyle bakışlarımız oraya döndü. Sinem hanım tüm asaletiyle karşımızda duruyordu.

Şokla birbirimize bakarken topuklarından çıkan tok sesle yanımıza geldi. Nefretle bakan gözleri benim üzerimde durduğu sırada eliyle dışarıyı gösterdi.
"Siz üçünüz derhal evimi terk edin. Ve sen acar! Artık onlarla görüşemezsin, izin vermiyorum!"

SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin