2. Bölüm

7.2K 271 42
                                    

İster istemez ondan gözlerimi çekemiyordum. Kara gözler beni içine çekmeyi başarıyordu. Yutkunarak kendime gelmeye çalışıp gözlerimi kaçırdım. onun yan sırasın da, arka da tek başına oturan bir erkeğin yanına geçtim.
"Boştu değil mi?"
Gözlerini bana çevirerek gülümsedi.
"Evet,ben emir."
Elini uzattığın da nezaketen sıktım.
"Ayliz."
Emir siyah saçları olan tatlı bir yüze sahipti.

Sınıfta sessizlik devam ederken gözlerin üzerim de olduğunu hissediyordum. Gözlerim sarı saçlı kızla buluştuğun da öfkeyle bana baktığını fark ettim.
"Emir şu kız kim?"
Gözlerimle kızı gösterdiğim de kıza umursamazca bir bakış atarak gözlerini devirdi.
"Ece,okul da kendini popüler sanan bir gerizekalı. Merihe baya hayran olduğu için siz bakıştınız diye sana öyle bakıyor."
Merihle bakışmam bu kadar dikkat mi çekmişti?
"Bana biraz anlatsana sınıfı."

Yerin de dikleşerek sarı çiyanın yanında ki diğer siyah saçlı kızı gösterip fısıldadı.
"Bak bu ecenin yandaşı,biz ikisine genellikle okulun yellozu diyoruz. Okul da çıkmadıkları erkek kalmadı
yanında ki de yeliz."
Yelloza bak sen,bunlar da zaten tam öyle bir tip vardı. Bu sefer merih ve yanında ki iki erkeği gösterdi.
Onlara bakışlarım kayarken derin bir sohbete girdiklerini fark ettim. Merihin yüzün de bakışlarım gezdi. Yaraları hala tazeydi,dün dövülmüştü ne bekliyordum ki? Kolunun üzerinde ki ingilizce yazı dikkatimi çekmişti.

Life ıs always better at night
Hayat her zaman geceleri daha iyidir

Vay be.

"Bak o bakıştığın merih sessiz birisidir. Hep acar ve canla birlikte takılırlar. Gruba başka kimseyi almazlar. Can aralarında ki en şakrabanı, acarın konuştuğunu doğru düzgün göremezsin o konuşmayı sevmez, yani can ve merihten başka kimseyle konuşmuyor."
Başımı sessizce sallayıp zor da olsa gözlerimi merihten çektim. İstemeye istemeye gözlerim pamirle buluştu. Pislik her türlü karşıma çıkıyordu.

"ee sen anlat kendini."
"Ben ayliz işte,pek bir özelliğim yok yani on sekiz yaşındayım, sürekli okul değiştiririm."
Umursamazca konuştuğum da kıkırdayarak başını olumlu anlamda salladı.
"Ben de normal düz bir insanım."
Gözlerimi devirerek gülüp sınıfa giren hocaya baktım. Hocanın gelmesiyle ayağa kalkmıştık,siyah dizinin altın da biten bir kalem etek ve beyaz gömlek giymişti. Arkadan topladığı saçları ve burnunun ucunda duran gözlükle fazla ciddi duruyordu.

"Oturun."
Komutuyla yerimize tekrardan otururken sessizce gözlerini sınıfta gezdirip bana baktı. Eliyle kalk işareti yapmasıyla ayağa kalktım.
"Yeni öğrenci sen olmalısın,kendini tanıt bize."
"Ayliz anar."
Sessiz kaldığım da gözlerini üzerim de tutup kalçasını masaya yasladı.
"Duyduğuma göre her sene bir okul değiştiriyor muşsun?"
Dudağımın bir kenarı kalkarken başımı onaylarcasına salladım.
"Evet,her sene aynı okula mı gidicem başka başka okullar geziyorum,şiddeti çok severim o yüzden..benimle pek anlaşamazlar."

Sınıftan ooo sesleri gelirken onlara bakmadan hocanın gözlerine bakmaya devam ettim.
"Ben de matematik öğretmenin berna altın,umarım özgüvenin kadar matematiğin de iyidir."
"Bunu ilerde görürsünüz diye düşünüyorum."
hocayı iyice sinirlendirirken sınıfta başka bir ses duyuldu.
"Hocam!Patlıcan rengi size çok yakıştı,vallahi yüzünüze bir renk geldi maşallah."
Canın dediğiyle herkes kahkaha atarken gülmemek adına dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Susun!otur sende derse geçelim."

❄️❄️❄️

"Şş ayliz kalksana kızım!"
Yerimden sıçrayarak gözlerimi açtım. Ders o kadar sıkıcıydı ki,uyumayı tercih edip ders sonun da beni uyandırması için emiri tembihlemiştim. Yavaşça yerim de gerinip sınıfta gözlerimi gezdirdim.
Herkes çıkmıştı.
"Ben kantine iniyorum geliyor musun?"
Başımı sallamakla yetindiğim de ikimiz de ayağa kalkıp sınıftan çıktık. Kantin o kadar çok kalabalıktı ki cebimden para çıkartarak emire uzattım.

"Bana çay alsana."
Başını sallayarak parayı elimden alıp sıraya girerken gözüme kestirdiğim masaya kuruldum. gözlerim ister istemez kara gözleri aramıştı. Oradaydı karşımda ki masa da gözlerini bana dikmişti. Yine çekemiyordum bakışlarımı..kendime engel olamıyordum belki de.
"Abi sen niye sürekli bu kıza bakıyorsun?"

Merih bakışlarını yanında ki arkadaşına çevirip kafasına vurduğun da ister istemez dudaklarımın kenarı kıvrılmıştı.
"Sanane lan."
Can kafasını tutup ovuştururken söylenmekten de çekinmiyordu.
"Bişey dedik sanki anasını satayım,hayır yengemizse bilelim dedim."
"Elim de kalacaksın can."
Gözlerimi onlardan çekerken kıkırdadım. Yanımda ki gölgeyle sağıma döndüm. Gelmişti baş belası,tepem de azrail gibi dikilmiş mavi cam gözleriyle dikkatle beni izliyordu.

"Ne var pamir?"
Umursamazca ona bakarken gözlerin de kırgınlık görmüştüm. içim de ona karşı hiç bir duygu yoktu. yıllar önce olan olaydan sonra benden hala bir umut mu bekliyordu
"Ayliz konuşalım mı?"
"Hayır pamir!"
Sesim ister istemez yükseldiğin de bir kaç bakışın dikkatini çektiğini fark etsem de dik dik pamire bakmaya devam ettim.
"Neden! Bir kere ya! Bir kere konuşalım! Hiç mi hakkım yok buna!"
Sinirle sandalyeden kalkıp karşısına dikildim.
"Yok! Senin bir hakkın yok, şimdi buradan defol git pamir, anladın mı benden de uzak dur!"

"Bana bak! Eğer şimdi benimle gelmezsen burada ki herkese asıl aylizi gösteririm."
Gözlerim şokla büyürken olduğum yer de kalakalmıştım. Biliyordu...annemi hayatımı biliyordu. Ben ona güvenip anlatmışken o beni bununla nasıl tehdit ederdi.
"Bu kadar alçaldın demek sen beni ne ile tehdit ettiğinin farkında mısın?"
Kantinde ki herkes durmuş bizi izlerken onları takmadan pamirin gözlerine duygusuzca bakmaya devam ediyordum.

"Yediremiyorsun değil mi pamir? Tekrardan karşına çıkmamı yediremiyorsun. O anlar gözünün önüne geliyor."
Ard arda yutkunarak bana bakarken dolan gözlerimi umursamadan konuştum.
"Ben o anları hiç unutamıyorum pamir..ben unutmak istiyorum ama olmuyor, gitmiyor, şimdi bu gözlere iyi bak!Ve her baktığın da vicdanın sızlasın. Senin yaptığının bir affı yok! Hoş sen de vicdan diye bir şey var mı orası da ayrı bir şey!"

Gözleri kıpkırmızı olmuş sessizce bana bakarken içimde ki acıyı şimdilik yok saydım. kantinde ki herkes anlamadan bizi dinliyordu. Bu konuşmayı sadece ikimiz çözebilirdik başkası değil.
Emir elinde ki iki çayı pamirin üzerine boşalttığın da şokla gözlerim büyürken pamir acı içinde bağırarak tişörtünü tutup öfkeyle emire döndü.
"Napıyorsun lan sen!"
"Pardon cicim bilerek oldu."
Nefretle yüzüne bakmaya devam ettim. Beter olsun yanıp kül olsun inşallah!
"Defol git pamir! Hadi!"

Gitmeden önce son kez bize bakıp parmağını tehdit edercesine savurdu.
"Görüceksiniz siz."
Onu takmadan emirle kahkaha atarak beşlik çaktık.
"Aferin be emir!"
Gururlanmışcasına omuzlarını gerdi.
"Ne demek ayliz hanım."
Hâlâ bizi izlemeye devam eden kalabalığa doğru dönüp bağırdı.
"Dönün siz de önünüze!"

Herkes korkuyla yerlerine geçerken keyifle yerime oturdum.
"Ulan ben o çaylara o kadar para vermiştim git yeni çay al bize.
Kıkırdayarak kalkıp çay almaya giderken zevkten dört köşeydim. Gözlerim tekrardan kara gözlerle buluştuğun da gülerek bana baktığını fark ettim. Yavaşça ayağa kalkıp bana doğru gelirken yutkunarak gelişini izledim. Niye geliyor ki ya.
Yanımdan geçerken kulağıma doğru eğilip tatlı bir fısıltıyla konuştu.

"Memnun oldum...ayliz."

Merih ve ayliz'in parodi hesaplarını takip etmeyi unutmayın!❤️
Instagram👇🏻
merihuyar24~ayliizzanaarr

Biricik yazarınızı da takip etmeyi unutmayın❤️
Instagram👇🏻
dolunaayyz

Nabersiniz
Umarım beğenirsiniz
Yazım hatası varsa affola

Yorum yapmayı ve oylamayı unutmayın
Sizleri seviyorum
Kendinize iyi bakın
Hoşçakalın✨🤍

SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin