42. Bölüm

2.7K 155 38
                                    

Gözlerime işkence eden ışıkla yerimde kıpırdanıp gözlerimi araladım. Nerede olduğum aklıma geldiğinde gülerek Merih'in masum yüzünü izledim. Öyle sımsıkı sarılmıştı ki, yanağına minik öpücükler kondurmaya başladığımda mırıldanarak yüzünü kıpırdatırken kıkırdayarak saçlarımı burnuna sürttüm. Oflayarak burnunu kaşırken yanağına tekrardan öpücük kondurdum.

"Can defol git başımdan."
Can mı! Can merih'i mi öpüyordu ya! Vallahi yolarım onu. Merih'in yanaklarını sıktığımda gözlerini ovalayarak açarken şirince sırıtarak yeni yeni açmaya başlayan gözlerine baktım. Gözlerime donakalmış bir şekilde bakarken gözleri olduğumuz konuma kaydı. Sanırım şuan bunun bir rüya olduğunu düşünüyordu.
Gözlerini kapatıp ofladı.
"Allahım beni sınıyor musun? Artık hayalde mi görmeye başladım!"

İnanmıyorum! Resmen hayal zannediyordu.
"Ama ben gerçeğim."
Gözleri anında açılırken ayaklanmaya çalıştığında düşme korkusuyla çığlık atarken belimi sımsıkı kavrayarak düşmeme engel oldu. Yüzündeki şapşal gülümsemeyle bana bakıp fısıldadı.
"Affettin, beni affettin."

"Affettim, ama bu ilk ve sondu. Bir daha böyle bir şey yapmayacaksın değil mi? Beni hayal kırılığına uğratmayacaksın."

"Hayır. Her şey bitti, yapmayacağım söz veriyorum."

"Bari odanız da yapın ya! Acarcım sen bakma yavrum daha çok küçüksün."

Can acar'ın gözlerini kapatarak konuşurken acar sinirle elini ittirip ensesine tokat attı.
"Ne yapıyorsun lan gerizekalı!"
Telaşla Merih'in üzerinden kalkmaya çalışırken ikimiz de birden yere düşmüştük. Acıyla kalçamı tutarken sinir bozukluğuyla kahkaha atmaya başladım. Merih de delirmiş olacak ki  benim kahkahama katılmıştı.

"Kesin sıyırdılar, ben dedim sana bunlara ayrılık yaramıyor diye."

"Bir sus lan geveze herif!"

Merih nefes nefese ayağa kalkarak belimden tutup benimde ayaklanmamı sağladı. Can telefonundan bir şeyler yapıp eline kumanda alarak şarkı söylemeye başladı.

"Mavi kız kara çocuk, gözleri boncuk boncuk.
Mavi kız kara çocuk, gözleri boncuk boncuk."

Gülerek gözlerimi devirirken elindeki mikrafon niyetine tuttuğu kumandayı merih'e uzattı.
"Evet Merih bey Ayliz hanımın gönlünü yine nasıl kazanabildiniz. Vazgeçilmez kara gözlerinizden mi?Yoksa vazgeçilmez cazibenizden mi?"

"Kalbimden."
Ya. Sırıtarak bana bakıp göz kırptı. Başımı omzuna yasladığım sırada Acar hayretle kaşları havada Merih'e bakıp iç çekti.
"Adam etkiliyor abi."

"Ve yine gönüller de taht kurdular kara göz beyefendi."
Can biraz daha böyle hareketler yaparsa gülmekten altıma işeyecektim.
"Ya bişey diyeceğim, artık ne olur ayrılmadan durun kavga da etmeyin yemin ederim annesi babası kavga edipte psikolojisi bozulan çocuklara döndük. Bu zaten maldı iyice mal oldu görüyorsunuz."

Gülerek merihle birbirimize baktık. Acar haklıydı, hemde çok..
"Hadi bakalım ara sıra uğradığımız okulumuza gidip neler olup bittiğine bir bakalım."
Okulu o kadar çok boşlamıştık ki, bakalım okul da bizi neler bekliyordu..

🤍♥️🤍♥️

Neşeyle şen şakrak okula geldiğimiz de herkes dikkatle bize bakıyordu. Okula nadir geldiğimiz için fazlasıyla dikkat çekiyorduk. Sınıfa girdiğimiz de gözlerim sınıfta dolaşırken gördüğüm kişiyle adımlarım tökezledi. Akşın....Onun burada ne işi vardı. Göz göze geldiğimiz de özlemle bana bakarken aynı özlemle ona baktım. O benim kurtarıcımdı...

Merih, can ve acar benim durmamla baktığım kişiye bakarken akşın yavaş adımlarla bana doğru yaklaştı. Hiç değişmemişti, hâlâ aynı yakışıklı kardeşimdi. Eski kardeşim.
"Kardeşim."
Dudaklarından çıkan sözcükle yüreğimde bir sızı hissettim.
"Akşın, eski dostum."
Yüzünde ufak bir tebessüm olurken korkakça kollarını kaldırdı. Merih'in elini bırakmadan boşta kalan elimle akşına sarıldım.

SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin