15. Bölüm

4.1K 185 36
                                    

Gözlerim sinirle pamirle olan fotoğraflarımıza bakıyordu. Merih sinirle ayağa kalkacakken ellerinden tutarak kalkmasını engelledim. Ellerimle yanaklarını severek güven verircesine gülümsedim.
"Sakin ol kara göz ve bu zevki bana bırak."
Dediklerimi anlamış olacak ki sırıtarak anlıma bir öpücük bıraktı. Heyecanımı yok sayıp ayağa kalkarak pamirin yanına gittim. Sınıfta ki herkes durmuş merakla bizi izliyordu.

Kravatından tutarak kendime çekerek hırsla kafa attığım da inleyerek geri çekilirken kravatını iyice sıkarak nefesinin kesilmesini izledim.
"Sen bu aralar çok kaşınıyorsun pamir. Beni sınama, beni sınarsan eğer burada ki herkes asıl gerçekleri öğrenir! Duydun mu beni? Senin hayatını karartırım! Senin hayatını bitiririm! Hemen!ama hemen! O aptal fotoğrafları siteden kaldırıyorsun eğer kaldırmazsan ben de çenemi tutamam. Ve herkes gerçeği öğrenir çırpınmaya devam et pamir. Bu savaşın kazananı belli, ayliz anar bu savaşı zaten kazandı. Ama sen her çırpındığın da daha da çok dibe batacaksın."

Onu geriye doğru iterek yere düşürdüğüm de öksürerek nefes nefese bana baktı.
"Beni affedemez misin?"
"Ne affetmesinden bahsediyorsun sen aptal. Benden uzak dur pamir. Yoksa seni merihin eline veririm,gıkımı çıkarmadan seni komalık etmesini zevkle izlerim. Bunu yaparım,sevgilimden ve benden ellerini çek yoksa senin o ellerini kırarım!"
Sinirle arkamı dönüp sırama geçecekken önüme çıkan çakma barbie ile onu elimin tersiyle ittirdim.
"Sen de çık be önümden!çakma barbie!"

"Tutmayın küçük enişteyi!!"
Can'ın sesi kulaklarıma dolduğun da kahkaha atarak yanlarına gittim. Sınıf bu duruma alışmış olacak ki pamire bir bakış atarak yerlerine geçtiler. Merih yüzünde ki gurur duyduğunu belli eden ifadeyle bana bakarak kolunu omzuma attı.
"Aferin benim kızıma."

"Hacı, çok iyi kafa koydun yalnız."
Acar şaheser bir şeyi anlatır gibi konuşurken can ve merih kahkaha atarak acar'ı onaylamıştı. Benim takıldığım nokta merihin kahkahasıydı. Hayran, hayran, gülüşünü izlediğime yemin edebilirdim.

"Gençler!!"
Sınıftan gelen böğürme sesiyle gözlerimi merihin dudaklarından çekerek nöbetçi öğrenciye çevirdim.
"Yarın okulun yirminci yılına özel,dolu kadehi ters tut grubu okulun bahçesin de konser verecek!!"
Neşeyle gözlerim büyürken sınıfta koca bir alkış tufanı koptu.
"Oha!bayılırım!"

"Yarın çok eğlenceli olacak."

🐣🐣🐣

Okul çıkışın da çocukları zorla ikna etmiş ve kendi evime gelmiştim. Yine yalnız kalmıştım. Ama artık mutsuz değildim. Mutluydum,her şeye rağmen mutluydum. Önümde ki mısır gevreğime yandan bir bakış attım. O bile küflenmişti, ben açtım ama!

Somurtarak guruldayan karnımı dinlerken kapının açılıp kapanma sesiyle derin nefes aldım.
başlıyorduk..
Topuklu ayakkabılarının sesi ondan önce gelirken üzerindekilere iğrenircesine baktım. Pavyon kıyafetleriyle eve gelmesinden nefret ediyordum.
"Oo eve gelmişsin."
Bu sefer bu cümleyi ben değil de, o söylemişti. Kaşlarım havaya kalkarken usulca başımı salladım.
"Halil'i hallettin mi?"
"Halledeceğim."
Halledeceğim..en son böyle dediğin de neler olduğunu hatırlıyordum. Ölümden dönmüştük.

"Nereler de sürtüyordun?"
Kaşlarımı çatarak ayağa kalkıp üzerine doğru yürüdüm. Ne diyordu bu kadın!
"Sakın beni kendinle karıştırma! Ben sen değilim."
"Neredeydin o zaman!"
"Sanane!"
"Ben senin annenim!"

Kahkaha atarak ciddi mi diye suratına baktım. Anne mi?
"Ne anneliğinden söz ediyorsun sen! Anne dediğin yavrusunu korur, sarılır, sen beni çocukken ev de tek başına bırakıp pavyona gitmiyor muydun! Ulan ben ölüyordum. Beni komşularımız kurtardı!Ne anneliğinden bahsediyorsun sen! Senin anneliğine tükürsünler anneymiş!"

SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin