Sarmaşık

34. Bölüm

Uzun bir aradan sonra tekrardan okula gelmiştik. Can her zamanki gevşek ve çapkın hareketleriyle bazı kızları güldürürken bazı kızları da bezdiriyordu.
Gözlüğünü burnuna kadar indirip bir kıza göz kırptığında şaşkınlıkla kaşlarım havalandı. Bu çocuk periden sonra kafayı yemişti.

"Can ne oldu sana?"
Omuz silkerek çikolatalı süt çıkartıp içmeye başladığın da merih gülerek başını onaylamazca salladı.
"Kanka bakma sen buna, okula gelince bir şey oluyor bu çocuğa."
Acar yerinde durarak okula öldürücü bakışlar atıp tekrardan bize döndü.
"Abi bu okul bana iyi gelmiyor! Hadi gidek evimize iki pes atarız!"

"Acar hadi abi okula, bak bugün sınav var."
Ne! Sınav mı! İyi de ben bunu bilmiyordum ki..
"Bebeğim neden bunu şimdi söylüyorsun ben bilmiyordum ki! Ne sınavı bu?"

Sırıtarak acarla birbirlerine bakıp bağırdılar.
"Matematik!"

"Ne! Cin göz banu bir de! Of şimdi kurtul dilinden sıkıyorsa!"
Oflaya puflaya sırama oturup kara kara düşünmeye başladım. Ben bu sınavı nasıl geçecektim yahu!
"Kanka boşver alırız sıfırı sonra da bunu bir çikolatalı sütle kutlarız."
Can'ın uzattığı çikolatalı sütü alıp içmeye başladım. Acılarıma çikolata olurdu..

"Geçeriz ya."
Merih her zaman ki gibi coolluğunu bozmadan kolunu omzuma atıp beni kendine çekerek saçlarıma öpücük bıraktı.
"Merih bey nereden geliyor acaba bu rahatlık?"

"Matematik dehası olduğu için olabilir mesela?"
Acarı başımla oynayladığım sırada başımıza dikilen pamirle gözlerimi devirdim.
"Gelmişsiniz."

"Sanane lan gevşek."
Kesinlikle gülmemem lazımdı. Merih'in bu hallerine bayılıyordum!
"Muzlu süt kılıklı."
Can hoşnutsuzca burun kıvırıp pamire götünü dönerken acar tetikte olay çıkarsa diye sessizce izliyordu.
"Merih! Olmuyor ama böyle hep şiddet hep kaba kuvvet!"

Bu çocuk huzursuzluk çıkarmaya yer mi arıyordu? Merih üzerine atlamak için hamle yapacakken kollarımı beline sarmalayıp buna engel oldum.
Pamir donmuş bir şekilde merih'in belinde olan kollarıma bakıyordu.

"Pamir sen defolup gidiyor musun yoksa merihi bırakayım da seni zevkle komalık mı etsin?"
Gıcık sırıtmamla yüzüne bakarken hırsla derin nefes vererek yanımızdan gitmişti. Merih eliyle çenemden tutup ona dönmemi sağladı.
"Ne sırıtıyorsun şuna?"
Allahım! Kıskançlıkta level atlıyordu benim sevgilim. Acar merihe göz devirerek önüne dönerken merih'in saçlarını sevdim.

"Bebeğim sakin mi olsan? Huzurumuzu kaçırmak istiyor ona istediğini vermeyeceğiz değil mi?"
Sessizleşerek belime sarılıp arkasına yaslanırken başımı omzuna koydum. Çok uykum vardı.
Tabi ki bu sessiz anı banu hoca bozmuştu. Bakışları direk beni bulurken tek kaşı havaya kalkmıştı. Hepimize otur komutu vermesiyle yerlerimize oturduk.

"Ayliz anar. Sınavın olacağı gün okula gelmeyi başarmışsınız?"
Sanki bir tek ben gelmedim!
"Sizin sınavlarınızı asla kaçırmam, bilirsiniz sizi çok!Severim."
Yüzümü buruşturarak cümlemi bitirirken can gülmemek adına elleriyle ağzını kapadı.
"Ya ya ben de seni çok! Severim. Umarım sınav kağıdını da çok! Seversin."
Sinirle homurdanarak önüme koyduğu kağıda baktım. Kadın resmen ahiret soruları soruyordu!

"Başlayabilirsiniz."

Tam 20 dakikadır boş kağıdımla bakışıyordum. Allahım sınavın bitmesine on dakika vardı!
Merih kolumu dürterek ona bakmamı sağladığın da bana değilde banu hocaya bakıp anında kağıtlarımızı değiştirdiğin de şokla gözlerim büyüdü.
"Merih!"

"Şşt beş dakikaya bitiririm ben."
Ya yerim seni ben!
"Yanaklarını mıncırasım var."
Sırıtarak soruları çözerken kulağıma doğru eğilerek fısıldadı.
"Bunu bir öpücükle taçlandırmalısınız ayliz hanım."
Nasıl da tahmin edememiştim?
Sırıtarak kulağına eğilip tatlı bir fısıltıyla konuştum.