19. Bölüm

3.8K 175 25
                                    

Heyecan,tutku,mutluluk, iliklerime kadar bu duyguları hissediyordum. Dudakları dudaklarıma nefes oldu. Kana kana içtiğim su oldu.
Nefes nefese geri çekilerek birbirimize baktık. Sıcak nefesi yüzüme işlerken başım göğsüne doğru düştü.
Elleri yavaş yavaş saçlarımı okşadı.
O an her şeyi unuttum. Asansör de olduğumu, karanlıkta olduğumu.

Yüzüme vuran ışıkla gözlerimi sımsıkı kapattım.
"Yavru tavşanım!"
Can'ın telaşlı sesi kulaklarıma doldu.
"Ayliz iyi misin kardeşim!"
Bedenimin havalandığını hissettim. Yüzüme vuran ılık bir nefes.
"İyiyim."
Gözlerim kapalı zorlukla konuşmuştum.
"Özür dilerim bebeğim. Sana bir şey olabilirdi."
Merih şefkatle ve pişmanlıkla konuşurken elini sımsıkı tuttum. İkimiz de az önce olan şey'in etkisinden hâlâ çıkamamıştık. Zorlukla ayağa kalkarak gözlerimi araladım.

Elimi istemeyerekte olsa merih'in elinden içim acıya acıya çektim. Merih'in gözlerine bakarsam gidemezdim.
Önüme uzatılan süt canımı acıtmaya yetmişti.
Can gözleri dolu dolu sütü bana uzatırken başımı olumsuz anlam da salladım. Koşarak okuldan çıktım. Onlardan ayrı kalmak bana çok koyuyordu.
Nefes nefese eve geldiğim de halil'in bizim eve girmek üzere olduğunu gördüm.
"Halil!"
Duraksayarak arkasını dönüp bana bakarken koşarak evin kapısının önüne geçtim.
"Sen bu eve giremezsin!"

"Paramı almaya gelmiştim oysa ki."
Üzgünmüş gibi yaparak konuşurken sırıtmaya başladığın da tiksintiyle ona baktım. Bu adamdan nefret ediyordum!
"Daha beş günümüz var, çabuk buradan defol git!"
"Benimle böyle konuşma ama kırılıyorum. Hem, mazallah arkadaşlarının başına bir şey gelir."
Pislik herif!

"Onlardan uzak dur. Bak ben artık onlarla görüşmüyorum tamam mı? Bu benim meselem. Onlarla benim alakam yok!"
Kalbim korkuyla atarken ellerim sımsıkı yumruk olmuştu. Gözlerimin dolmasına engel olamadım.
"Beni ilgilendirmiyor! Ben paramı istiyorum! Yoksa gözlerinin önün de o çok sevdiğin kişiler ölür!"
Nefesim yetmiyordu. Onlara bir şey olursa ben ne yapardım.
"Defol!"
Titreten elimle arabasını gösterdiğim de sırıtarak göz kırpıp arkasını döndü.
"Görüşürüz aylizcik!"

Yorgunca arkamı dönerek eve ilerlerken kapı da endişeli gözlerle bana bakan kadına bir daha nefretle baktım. Portmantodan çantasını alarak kolundan tutup dışarıya çıkardım.
"O parayı bulmadan bu eve adımı dahi atma. Anladın mı beni! Defol git. Eğer senin yüzünden onlara bir şey olursa yapacaklarımı çok iyi biliyorsun."
"Tamam gideceğim, bulacağım o parayı. Söz."

Annemi dinlemeden kapıyı suratına kapatıp etrafta ki her şey'i sinirle yere attım. Ben neden mutlu olamıyordum. Neden sevdiklerimle sınanıyordum.
Sevdiğim çocuktan neden ayrı kalıyordum.
Neden!

🤍✨🤍✨

Yine ruhsuz bir gün daha. Okulun içerisine girip sessizce sınıfa doğru yürüdüm. Yavaş adımlarla sırama geçerken merih'in gözleriyle çakışan gözlerim utançla başka yere çevrildi. İç çekerek sırama oturduğum da yanım da güneş gözlüğüyle oturan emir'e baktım.
"Salak mısın emir?"
Kolunu dürterek emir'e bakarken yerinden sıçrayarak gözlüklerini burnuna doğru indirdi. Gözleri balon gibi şişmişti.
"Kanka çaktırma, dün çok fena içmişim. Kızlar gözlerimi böyle görmesin tüm havam iner."
Derde bak allah aşkına. Emir'e koca bir göz devirdim.

"Bugün de gidecek misin?"
"Akşama kadar gözlerimin şişi iner, giderim yani."
"Tamam ben de geleceğim."
İnanmayan bakışlarla bana bakarken doğrularcasına başımı salladım. Keyifle sırıtarak bana sarıldı.
"Tamamdır!"
Sıkı kollarından geri çekilip yüzümü buruşturarak yanağına tokat attım.
"Ne yılışıyorsun!"
"Aman be!"

Gözlerim ister istemez merih'e giderken kulağının altında ki gördüğüm dövmeyle kaşlarım havaya kalktı. Bu yeni yapılmış bir dövmeydi. Dün akşam mı yaptırmıştı? Sarmaşık, bu bir sarmaşıktı. Anlamı neydi acaba?
O kadar güzel durmuştu ki.

SarmaşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin