14.Bölüm

350 23 2
                                    

"Nergis abla kimse çöpü dökmeme yardım etmiyor.Sen yardım eder misin?"

Kursumuzun küçüklerinden olan 12 yaşındaki Esma'nın sesiyle indiğim merdivende duraksadım.Arkamı dönerek gülümsedim.
"Tabii yardım ederim Esma.Haydi gel dökelim." Diyerek mutfağa doğru adımladım.Çöp yine her zamanki gibi çok ağırdı.Tek kişinin kaldırması zordu.Esma'nın da diğer ucundan tutmasıyla kursun dışındaki büyük çöp kovasına doğru adımladık.Gözlerim etrafta Furkan'ı ararken yine göremeyeceğimi düşünerek üzüldüm.Esma ile çöpü dökmemizin ardından gözlerim kovuğu bulduğunda kağıdın orada olduğunu görmemle acele ile Esma'ya döndüm.
"Canım sen şimdi çöpü götür ben de birazdan geliyorum."
"Tamam abla." Diyerek yanımdan uzaklaşmasıyla çaktırmamaya çalışarak asırlık çınar ağacına adımladım.Gövdesindeki kovuğa elimi yerleştirerek kağıdı sıkıca kavradım.Kağıdı elime almamla ayaklarımın dibine bir şey düştüğünü fark ettim.Eğilip baktığımda pembe bir Gül olduğunu gördüm.Düşünceli sevdiğim geç geldiği için özür diliyordu demek.Kağıdı tam kalbimin üstüne bastırarak engel olamadığım gülümsememle gözlerimi kapattım.Tam o sırada bir ışığın patlamasıyla biraz ilerime bakışlarımı çevirdim.Oradaydı işte,gelmişti.Yine göremeyeceğim diye çok korkmuştum.Hemen gülümseyerek hasret kaldığım yosun yeşili ile deniz mavisinin birleştiği o güzel gözlerin sahibine doğru adımladım.Her bir adımımda vücudumu ateş basıyordu.Halbuki görmeyeli sadece 1 hafta olmuştu.Bu kadar özlemem normal miydi?

Adımlarımı karşısına gelince güçlükle durdurdum.Sarılmamak için kollarımı sıkıyordum.Başımı hafifçe eğerek titreyen sesimle konuştum.

"Gelmişsin."
"Hep geldim."
"Hiç görmedim."
"Dersin etkilensin istemedim."
"Özledim."
"Özledim."
Aynı anda söylememizle bakışlarımız buluştu.İkimiz de utanarak başımızı eğdik.Ben yerdeki çakıl taşlarını sayarken Furkan'ın eli de yine boynuna gitmişti.Gözlerim boynuna giden elini bulduğunda kaşımaktan boynunu hafif kızarttığını fark ettim.
"Yapma."
"Neyi?"
"Boynun."
"Neden?"
"Kızardı."
"Bir şey olmaz."
"Yara olur,canın acır."
"Sen beni mi düşünüyorsun?"
"Düşünmeyeyim mi?"
"Düşün.Ama önce kendini ve derslerini düşün."
"2 gün kaldı."
"2 gün...48 saat..Sonra hayaline kavuşuyorsun."
"O zaman eşitlenmemize az kalıyor.Sadece belge eksik."
"Önce hafızlık.Sonra belge,sonra vuslat.."
"Vuslat.."
"Kavuşmamız için şimdi doğru derse."
"Ama.."
"Hadi dedim."
"Furkan."
"Biraz daha durursan sarılırım Gül güzeli." Duyduğum sözleriyle ayaklarım sanki bu komutu bekliyormuş gibi hemen hareketlendi.Yanından ayrılırken arkama dönüp dönüp bakmaktan kendimi alamıyordum.Köşeyi dönerken son kez bakmamla kocaman gülümseyerek el sallamıştı.Kızaran yüzümle önüme dönerek kursa doğru adımladım.Bu adam kalbe zarardı.Şükür görmüştüm 1 haftanın sonunda.Kocaman gülümseyerek kursa girdim.O sırada hafızlık hocamın çantasını almış bir şekilde kurstan ayrıldığını görmemle geçmesi için kenara çekilerek bekledim.
Beni fark edince gülümseyerek elini yanağıma hafifçe vurdu.

"Demek 2 gün kaldı ha nergis hanım?"
"Elhamdulillah hocam."
"Ee bir şey istiyor musun bakalım hafızlığının karşılığında?"
"Estağfurullah hocam.Ben bu ilmi Allah rızası için alıyorum karşılığında bir şey istemek ne haddime."
"Aferin güzel kızım.İşte asıl sana her şey feda edilir.Öyle güzel bir kalbin var ki."
"Estağfurullah hocam sizin kalbiniz güzel olduğu için güzel görüyorsunuz."
"Hadi bakalım şimdi git dersini güzelce çalış.Heyecanına yenilip de geç saatlere ders bırakma."
"Tabii hocam,müsaadenizle." Diyerek yanından hızla geçerek merdivenlere yöneldim.Bugün içim içime sığmıyordu.Yüzümdeki gülümsemeye engel olamayarak sınıfa adımladım.Kapıyı biraz hızlı açmış olacağım ki sınıftakilerin gözleri beni buldu.Gülümsememden ödün vermeden rahlemin başına geçerek oturdum.Hemen yan tarafımda oturan Esra abla bana doğru eğilerek fısıltıyla konuştu.
"Güzelim bak zaten güzelsin bir de bugün neşenle ayrı bir güzelleşmişsin.Hayrola?" Göz kırparak konuşmasının üzerine kıkırdadım.
"Ben sevinmeyeyim de kim sevinsin abla?2 gün kaldı hafız olmama.Hayalim gerçek oluyor elhamdulillah. Ben neşelenmeyeyim de kim neşelensin?"
Ne Esra ablaya ne de bir başkasına bahsetmemiştim Furkan'dan.Kimseler bakmasın,görmesin,bilmesin istiyordum.Bana kalsın,bende kalsın istiyordum.Hele o güzel ve derin bakan gözlerini kimsecikler görsün istemiyordum.Yalnızca bana baksın,beni görsün,beni sevsin istiyordum.Esra ablanın inanmayan bakışlarıyla karşılaşınca gülümsemem daha da derinleşerek güldüm.
"Ne?"
"Sende bir haller var.Anlat bakayım."
"Yok abla ya ne hali olacak.Hafızlığını bitiren herkes gibi ben de seviniyorum İşte."
"Kızım ben 3 senedir senin yanındayım.Tanıdım artık seni."
"Ablam ısrar etmesen?Hadi dersimiz geçiyor bak."
"Kaç bakalım kaç.Elbet öğreneceğim."

Sîret-i GülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin