29. Bölüm

245 14 1
                                    

Hayat bize mucizeler sunar.Her bir mucizenin bize öğrettikleri vardır.Bazen bir denizde boğar,bazen dünyanın en güzel manzarasına karşı baktırır.Başımıza gelen iyi de olsa kötü de olsa her olaya mucize gözüyle baktığımız zaman Rabbimizi de görmeye başlarız. Ben başıma gelen en güzel mucize olarak Furkan'ı görüyorum.Onun gelişiyle her şey güzelleşti.Yüreğim bahar yerine döndü.Bazen özlemiyle buz da tutsam,bir kez gülünce bütün buzlar yerlerini papatyalara bıraktı.Öyle ki yüreğim çiçek bahçesi haline geldi.Furkan'a her baktığımda şükür dedim.Şükür ki böyle bir adam beni sevdi.Bana göre iki insanın birbirini sevip evlenmesi her zaman bir mucize olarak gelirdi.Ve ben şimdi kendi mucizemi yaşıyordum.

Furkan'ın elimi tutarak alnıma öpücük kondurmasıyla gözlerimi yumdum.Ömrümün sonuna kadar bu anda kalabilirdim...Dudaklarının izini belli ederek ayrılışından sonra yumduğum gözlerimi usulca araladım.Elimin üzerine son kez öpücük kondurarak uzaklaştı.

"Hadi git Gül güzelim.Daha fazla beklemesinler.Güzelliğini görmek için can atsam da Musab ve Özgür'ün yanına geçmem lazım."

"Tamam sevdiğim.Size de iyi eğlenceler.Vuslatımıza son 24 saat.Sonra istesek de ayrı kalmayacağız zaten."

"Biraz daha durursam gidemeyeceğim.Allah'a emanet ol helalim."

Son kez alnımdan öperek arabaya koşmasıyla ben de arkasından el sallayarak gülmeye başladım.Bugün kınam vardı! Hemen arkamda duran kuaföre girerek benim için ayrılmış olan koltuğa oturdum.Görevli örtümü yapmaya başlarken yanındaki diğer görevli de belirttiğim gibi sade ve zarif bir makyaj yapmaya başladı.Sadece hanımlar arasında gerçekleşecek olan kına gecem için hazırlıklar tüm hızıyla sürüyordu.

Furkan da arkadaşlarıyla beraber eğlenecekleri için biz kız kıza kına gecesi yapacaktık.Bindallı giymek yerine kına elbisesi giymeyi tercih etmiştim.Hoş sohbet eşliğinde hazırlandığım 2 saatin sonunda kuaförden dışarı çıktığımda kapının önünde bekleyen babamın arabasına ilerleyerek arkaya Betül'ün yardımıyla oturdum.Güzel kardeşim bir an olsun yanımdan ayrılmamıştı.Kendisi de Gül kurusu oldukça zarif bir elbise giydiğinde güzelliğine güzellik katmıştı.
Arabaya yerleştiğimizde babamın dolu dolu olan gözleriyle karşılaştım.Gülümsemem yüzümde donarken uyarımı geciktirmedim.

"Babam,yapma ne olursun! Siz böyle yaparsanız ben nasıl ağlamadan gideyim ki?"

"Haklısın kızım. Ben bir an görünce duygulandım sadece."

Önüne dönerek arabayı çalıştırmasıyla yola koyulmuştuk.Yol boyunca Betül neşeli şarkılar açsa da babamla gözümüz sürekli aynada kesişiyordu.Onları bırakmak canımı acıtsa da Furkan'la beraber çıkacağımız yol için bu şarttı.Bakışlarımı şarkıya eşlik eden Betül'e çevirerek kendimi gülümsemeye zorladım.

Yaklaşık yarım saat sonra evimizin kapısına geldiğimizde babam zili çalmadan önce bana sarılarak kokumu içine çekti. Ben de gözlerimi kapatarak ağlamamak için kendime telkinler verdim.En zoruydu İşte babadan ayrılmak! Daha bugün böyleysek yarını düşünemiyordum!

"Güzel yavrum,hep çok mutlu olun inşallah.Gün gelecek eviniz kahkahalarınızla şenlenecek,gün gelecek tartışma seslerinizle çınlayacak.Ne olursa olsun birbirinize Allah'ın emaneti gözüyle bakın kızım.Öyle bakarsanız haneniz hep huzurlu olur inşallah."

Konuşursam ağlayacağımı bildiğim için sadece başımı sallamakla yetindim.Babam da dolan gözlerini ovuşturarak zile bastı.Yüzünde eğrelti duran gülüşüyle konuşunca ben de gülümsemiştim.

"Haydi bakalım hanımlar size iyi eğlenceler.Fazla yormayın benim güzel yavrumu."

"Sen hiç merak etme Yusuf amcam.Biz hiç onu yorar mıyız?"

Sîret-i GülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin