21.Bölüm

265 18 3
                                    

Yüreğime oturan sıkıntıyı def etmek için içimden defalarca inşirah okusam da bir türlü geçmiyordu.Kursa geleli 3 gün olmuştu ve bu 3 gün boyunca benim içimdeki sıkıntı geçmemişti.Bazen kızların kendi aralarında bana bakarak konuştuklarını görsem de aldırmıyordum.Herkesin kendi defteriydi,istedikleri gibi doldurabilirlerdi.Lâkin hocaların da bu kervana katılması tehlike çanları çaldırıyordu maalesef.Bir süredir didik didik ettiğim peyniri güçlükle yiyerek çayımdan bir yudum aldım.Daha fazla yiyemeyeceğimi anlayarak kahvaltı tabağımı ileriye ittim.Herkesin bitirmesini beklerken başımı masaya,ellerimin üzerine yasladım.Bir süre sonra görevli kızlardan biri gelip başımı kaldırmamı söylediğinde sabır çekerek doğruldum.Bugün her şey üstüme üstüme geliyordu.Sanki bir şey olacak ve sabrımın sınırını zorlayacak gibiydi...

Bana asır gibi gelen bir bekleyişin ardından kahvaltı bittikten sonra abdestimi alarak mescide adımladım.Dersimin başına geçtiğimde zor bir ders olmasıyla bir kez daha derin bir sabır çekerek çalışmaya başladım.O sırada yanıma gelen Esra ablayla kendisine döndüm.

"Nergis,nasılsın?"
"Bilmiyorum abla.Karmakarışığım.Bir şey olacak gibi hissediyorum."
"Ne gibi bir şey?"
"Kötü bir şey.En son abim şehit olduğunda böyle hissetmiştim."
"Nergis seni üzmeyi gerçekten istemem ama benden duymazsan,başkasından yalan yanlış duyarsın diye sana geldim."
"Hayrolsun inşallah abla?"
"Kızlar ve hocalar arasında bir süredir senin sözlü bir şekilde kursta kalman meselesi konuşuluyor maalesef.Halana da durum yansımış.Gerginlik hakim o yüzden hocalar arasında.Bir başkasından saçma sapan bir şekilde duymanı istemedim,özür dilerim."

Duyduklarım karşısında şoka uğrasam da bir şey diyemedim.Kural buydu ve ben halam müdür diye bunu göz ardı etmiştim...Hakka girmiştim.Şimdi bu işi nasıl çözeceğimdi asıl önemli olan..
Sessizliğim uzayınca kaygıyla yüzüme bakan Esra ablaya çevirdim şaşkın bakışlarımı.

"Abla haklılar.Böyle bir kural olduğunu bile bile halamın müdür olmasına güvenerek devam ettim.Hepinizin hakkına girdim.Bana hakkını helal eder misin?"
"Nergis o nasıl söz? Bu hayat senin hayatın.Aldığın kararlara karışmak onların haddine değil."
"Abla sırf sözlendiği için kursu bırakanları düşünsene...Haklarına girmedim mi ben şimdi onların?Bu iş böyle olmaz.Daha fazla hakka giremem."
"Sen şimdi otur güzelce dersini çalış.Dersin sonunda gider halanla konuşur,halledersin."

O sırada kızların sınıfa gelmeye başlamasıyla susarak önüme döndüm.
Onlara kızmaya hakkım yoktu.Sadece kırılmıştım.Arkamdan konuşmak yerine keşke gelip yüzüme söyleme cesareti gösterselerdi.Ben onlara kızmazdım ki...

Dersime odaklanmaya çalışsam da bir türlü olmuyordu.Cüzümün de zor olmasıyla iyice sabrım taşarak bir süre gözlerimi kapattım.Derin derin nefesler alarak kendime gelmeye çalıştım.O sırada hocamızın sınıfa gelmesiyle ayağa kalktım.Sinirim henüz geçmiş değildi maalesef...
Hocamızın herkese sırasıyla dersini sormasıyla uzun zaman sonra ilk defa sınıfta yok olmak istedim.Dersim zor diye bir bahaneyi kabul etmediğini defalarca kez söylemişti.Sıranın bana gelmesiyle içimden gelecek azara kendimi hazırlayarak konuştum.

"Nergis senin dersin hazır mı?"
"Hocam cüzüm zor.Toparlamaya çalışıyorum."
"Böyle bir bahaneyi kabul etmediğimi daha önce defalarca kez söylemiştim!"

Bir anda bağırarak elini masaya vurmasıyla yerimde sıçradım.Normalde hocamla her zaman çok iyi anlaşsam da böyle konularda bambaşka birine dönüşüyordu.Sesimin titrememesine özen göstererek konuştum.

"Biliyorum Hocam.Yemekten önce hazırlayıp vermeye çalışacağım."
"Sınavcısın sen kızım sınavcı! Elin oğluyla nişan yaparak hazırlanılmıyor sınava! Kendine çeki düzen ver!"

Sîret-i GülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin