22.Bölüm

257 17 2
                                    

Nergisi o halde kursa göndermeyeceğim için elinden tuttuğum gibi babasının yanına izin almaya getirmiştim.Babasına konuyu izah ettikten sonra herkesi odadan çıkarmış ve benimle baş başa konuşmak istemişti.Hiçbir tepki vermemiş olması bir yandan korkutsa da bir yandan da umutlandırıyordu.Önümdeki çaydan bir yudum alarak Yusuf babama döndüm.Sağ eli aheste aheste sakallarında dolaşıyordu.Ne yapması gerektiğini düşündüğü belliydi.Sınava neredeyse 2 ay dahi kalmamışken Nergisi tekrardan o kursa göndermesinden korkuyordum.Yerimde dikleşerek boğazımı temizledim ve söze girdim.

"Baba biliyorum Nergisi düşünüyorsun.İnan bana senin kadar ben de düşünüyorum.İzin ver bana bizzat derslerini ben dinleyeyim.Yemin ederim dersi bitmeden tek kelime etmem,ettirmem de.İzin ver benimle beraber gelsin,takibini ben yapayım. Ben bu zamana kadar çok hafızlık yapan öğrenci çalıştırdım.İzin ver Nergis benim ilk sınava hazırladığım kişi olsun.Ben nergisi tekrardan o insanların insafına bırakmak istemiyorum. Ben onun bir daha gözlerinin dolmasını istemiyorum.
Hem bir daha dönerse derslerine odaklanamaz.Sınavı için kötü olur."

Bir solukta konuştuğumda Yusuf babam da arkasına yaslanarak sessizce beni dinledi.Daha sonra gözlerimin içine bakarak konuştu.

"Evladım inan ben Nergisin üzülmesini senden daha çok istemiyorum.Kıyamam ki ben evladıma.Senin yanında da kafasının karışıp ders çalışamamasından korkuyorum.Ayrıca dini nikahınız olabilir ama siz henüz insanların gözünde sözlü konumundasınız.Birinin sizi incitecek bir hareketinin olmasından endişeliyim."

"Baba sana söz veriyorum,Nergisi ne ben üzeceğim ne de bir başkasının üzmesine izin vereceğim.Ben onu bir kez ağlarken gördüm,ikincisine kalbim dayanmaz.Eğer illa seninle kalmasın diyorsan Nergis burada kalır,günlük dersini hazırlar,ben her gün gelir dinlerim.Hem sizin de gözünüzün önünde olur,içiniz rahat eder.Yeter ki tekrar oraya göndermeyelim."

"Furkan evladım senin bir görevin var.Her gün nasıl geleceksin buraya?Cemaatinle sorun yaşamanı istemem."

"Baba benim de eşimi o insanların insafına bırakmaya hiç niyetim yok.Şimdi giderse her şey daha da kötü olacak.İzin verirsen eğer gelsin benimle,dersini dinleyeyim.Eğer içinde tereddüt olacaksa her gün dersi bittikten sonra buraya getiririm.Yeter ki bir daha üzülmesin."

"Tek bir şartla seninle gelmesine izin veririm."

"Tabii ne istersen baba."

"Tek bir gün dahi dersi aksarsa getireceksin,ben dinleyeceğim dersini.Sınav açıklanana kadar da yüzünü göremezsin."

"T-tabi baba.İnan bana bir günü geçtim,bir saat bile dersini aksatmasına izin vermeyeceğim."

"İyi bakalım.Sen şimdi bana Nergisi de bir çağır da onunla da bir konuşayım."

Sözleriyle hemen ayaklanarak salondan çıktım.O sırada belime dolanan kollarla olduğum yerde kaldım.Bir anda sarılan Nergisi fark etmemle salonun kapısını kapattım.Demek hanımefendi kapı dinliyor öyle mi?
Kulağına eğilerek fısıldadım.

"Kapı dinlemek peygamberimizin ayıpladığı hususlardan.Bir daha ne olursa olsun yapma olur mu bal gözlüm?"

"Teşekkür ederim.Her şey için.Sen olmasan ben oradan o kapıyı çekip çıkamazdım."

"Sen şimdi bunları düşünme.Baban seni bekliyor.Ben de biraz Ayşenur'a bakayım."

Usulca başını sallayarak salona geçtiğinde arkasından kapısını kapattım.Ben de Ayşenur'un odasına doğru adımladım.Kapıyı çalarak kenara geçtim.İçeriden gel komutunu duyunca kapıyı yavaşça araladım.

"Gelebilir miyim küçük hanım?"
"Gelebilirsin."
"Nasılsın bakalım?"
"İyiyim sen nasılsın?"
"Hamdolsun.Ne yapıyorsun?Bunlar ne?"
"Bunlar benim özel aparatlarım.Bunları giyince ellerim titremiyor.Ben de istediğim gibi yazı yazıp resim çizebiliyorum."
"Öyle mi? Ne güzel.Peki en büyük hayalin ne?"
"Bir resim sergisi açmak.Tamamen bana özel.İmkansız diye bir şey olmadığını insanlara kanıtlamak istiyorum."
"Sen çok güçlü ve çok yetenekli bir kızsın biliyorsun değil mi?"
"Teşekkür ederim Furkan abi."
"Rica ederim güzellik."
"Bu arada bir şey sorabilir miyim?Annem biraz bahsetti ama tam bilmiyorum.Ablam artık seninle mi yaşayacak?Kurstan çıktı ya hani."
"Ablanın hafızlık sınavına kadar ben ona hocalık yapacağım.Sınavdan sonra düğüne kadar senin yanında olacak merak etme."
"Peki sınava kadar hiç göremeyecek miyim?"
"Dersi erken bittiği vakitlerde yanına getiririm,görürsün.Anlaştık mı?"
"Anlaştık."

Sîret-i GülHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin