'Bugün seninle geçirdiğim son gün olacak Jungkook. En azından son günümüzü birlikte yatarak geçirelim.'
Otelde kaldığımız günler boyunca başka bir odada kalmıştım. Onda kaldığımın ilk günü babam öğrenmişti ve zorla da olsa başka bir odada yer ayırttırarak burada kalmıştım.
Nerden öğrendiği konusundan bir kaç fikrim vardı tabi ki. Ne hikmetse ben gelir gelmez öğreniyordu. Ya peşime birini takmıştı ya da Jungkook söylemişti. 2.seçenek hiç içimden gelmeyen bir şık olsa da ihtimalleri olan doğrulardan biri de buydu.
Sonuçta Jungkook bir aralar korumam gibi bir şeydi.
Dediğimi başını sallayarak onay verdiğinde usulca onun yatağına oturdum. Heyecanlanmıştım.
Çok garip bir atmosfer hakimdi şu an odada. Gireli bir kaç dakika olmayan odanın kapısı yarı açık yarı kapalıydı. Abajurun verdiği led ışıkla göz gözü görmüyordu ama karanlıktansa ledi tercih ederdim.
Cam hafif aralıktı, büyük ihtimal sigara kokusunu atmak için açmıştı. Çok fazla içmese de arada sırada içtiğini görmüştüm. Pek dert etmesem de sporla içli dışlı olan biri için bu saçmaydı.
Sonrasında ise odada cam açık olmasına rağmen etrafta nayhoş bir koku vardı. Bu garibinde garibiydi. Çünkü Jungkook'un kokusuydu.
Burnumu gittikçe sarmalıyor,daha fazla bu kokuyo salgılamamı sağlıyordu. Gözlerim istemsizce kapanmıştı.
Elimle onu da yatağa çektiğimde ikimizde anın şokunu yaşıyor olabilirdik. Hala gözlerim kapalıydı.
Kapalı bir şekilde kafamı geriye doğru attım. Yatağın hareket etmesinden onun da uzandığını anlayabilmiştim.
Derin bir nefes aldım. İçinde Jungkook barındıran.
Gözlerimi açtım. Elimi saçlarına koydum.
'Bu kabul ettiğinin anlamına mı geliyor?'
Cevap vermedi. Belki de cevabını zaten çoktan yanımda uzanarak vermiş olmalıydı.
Bende bir şey demedim şayet olduğumuz pozisyon yeteri kadar açıktı.
Bu onunla yattığım 2.seferimdi. Ne kadar zaman aynı evde yaşamış olsakta o çizgiyi korumuştuk galiba. Ya da ben öyle sanıyordum.
Kafasında ki elimle saçlarını okşadım.
İpeksi saçları vardı her zaman ki gibi, asla yumuşaklığını kaybetmezdi. Özenirdim buna ama en çokta saçlarını severdim bu sebepten.
Onun eli ise belimi buldu. Sarıldı.
Kocaman bir sarılmaydı bu. Dıştan öylesine bir hareket gibi dursa da anlamlıydı benim için. O duyguyu kalbime kadar hissetmiştim.
Ya da ben öyle sanıyordum.
Onunla olduğum tüm saniyelerde,saatlerde,günlerde,aylarda,yıllarda hep birbirimizi seviyorduk diye biliyordum.
Ya da ben öyle sanıyordum.
Böyle bir durumda bunu düşünmem ayrı bir ironiydi ama saklanılan sırlar belki de gün yüzüne çıkmıştı.
'Yarın dövmemi yapacak mısın?'
Gözleri kapanmak üzereydi. Baş sallamak ile yetindi.
Ardından ise hiç bir dialog geçmedi aramızdan. Onun kollarında güzel bir uyku geçirmiştim.
Her zaman ki gibi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obstacle✔
FanfictionHerkesin aksine onun etrafına örecek kalın duvarları yoktu,onun kelimeleri vardı yalnızca.