Jungkook'un Ağzından"Hayatımda sizin kadar iğrenç bir mahlukat tanımadım Bay Myul."
"Deme öyle Jungkook'cuğum,alınıyorum."
Gür ama sahte bir kahkaha attım. Bu adama yeteri kadar katlanmıştım. Fazlası beni aşıyor iken hala katlanmak daha da beterdi.
"Bilerek yaptınız değil mi? Ae Cha benden soğusun diye."
"Dünyanın diğer ucundayız Jungkook. Gerçekten buradan bile boş duracağımı mı sandın? Ayrıca kaltağının yanında olmasaydın yakalanmazdın."
"Ah...bir dahakine haber verin de kızınızı üzmemek için yanımda ki kaltakları göndereyim."
"Komik çocuk seni. Yakında görüşeceğiz biliyorsun değil mi?"
"Ben gitmezsem neden olmasın?"
"Benim iznim olmadan adım dahi atamazsın Jeon Jungkook."
"Öyle bir atarım ki şaşar kalırsın Myulcuğum."
"Meydan okuyorsun demek ha...sevdim. İçinde ki hırslı tarafı seviyorum. Özellikle de bu kadar hırs yapıp kaybedince."
Bu adamdan nefret ettiğimi söylemiş miydim? Evet,yeniden bilin. Ölesiye nefret ediyorum ulan.
"Ne için aradın Myul?"
"Bilirsin,ayak işlerimi yaptırmayı severim."
"Asıl bilmemek ayıp olurdu."
"Sana attığım adrese git ve orada ki en iyi motoru al."
Elimde ki şarabı bi kenara koyarak dikkatimi canım pederime verdim. Zira bu durumda benden bir şey istiyorsa önemli olmalıydı.
"Bunu neden benden istiyorsun?"
Derin bir sessizlik oldu. İkimizden de çıt çıkmadı. Sanki nedenini biliyor ama susuyor gibiydik.
"Ae Cha için."
Suspus oldum o saniyeden sonra zaten. Eğer söz konusu o ise en iyisini yapmaktan asla çekinmeyeceğim.
"Sizin için bunu son kez yapacağım Bay Myul. En azından bu kadar hatrınız var."
"İyi büyüdün evlat."
"Size karşı çıkacak kadar."
Buruk bir gülümseme oluştu yüzümde hafifçe. Sanmayın ki yumuşadım, sadece...bilirsiniz işte arada hatır olunca böyle oluyordu.
"İlk bana ne zaman karşı çıktın biliyor musun?"
"Ben biliyorum da. Siz bunu bilip hatırlayacak kadar beni sever miydiniz?"
"Unutmuşsun Jeon Jungkook. Kural 1: Düşmanını en iyi sen tanımalısın."
"Yıllarca yanında kaldığım birini tanımamak olmazdı,dimi Myul?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obstacle✔
Fiksi PenggemarHerkesin aksine onun etrafına örecek kalın duvarları yoktu,onun kelimeleri vardı yalnızca.