Yazarken okan reis ayda dinledim. Favorim parçalarımdan kesinlikle. Okurken dinlemenizi öğrenirim. Belki yazarken ki duygularım siz okurken size geçer.
İyi okumalar~
Bir gülüşü vardı bana,dünyaları önüme serseniz asla değişmezdim. Bir bakışı vardı,milyonları verseniz yinede onu değişmezdim.
O kadar seviyordum ki onu,ben hariç başkası onu güldürse kalbimde bir acı oluyordu. O gülüş senin için değil diyordu kalbim.
Bana bakıyordu,bana gülüyordu, bana sarılıyordu,beni koruyordu. Böyle birisinden nasıl hoşlanmazdım ki?
Kimsenin anlayamadığı, kimsenin anlamayacağı,kimseye gösteremeyeceğim imkansız bir sevgi besledim ona karşı.
Kalbim ona attı,ben öldüm. Yüreğime kondu,yeniden öldüm. Ona karşı hep yenildim bu konuda.
Her gün ayrı bir düşünceye dalıyordum. Her gün aynı acıyı çekiyordum. Çok saçma bir döngünün içindeydim,belki de bazıları bunu aptallık olarak adlandıracaktı ama kalpti bu. Laf geçiremiyordum. Sönmüyordu içinde ki yangın. Aksine her geçen gün daha da fazla körükleniyordu.
Ne ara bu kadar ona aşık olmuştum bilmiyordum ama halimden memmundum. Acı çeksem de yanımda olduğu her saniye için mutluydum.
Sonunu bilmeden izlediğim en güzel filmdi gözleri. Ve ona bakarak gülümsediğimde ellerimi yanaklarına koyarak göz göze gelmemizi sağladım.
'Biliyor musun Jungkook-ah? Ben gecelerden korkardım. En çokta yıldızlardan. Garip hissettirirdi ama şimdi senin gözlerin benim gökyüzümde ki yıldızım oldu. Sevmememe rağmen sevdirdin bana. Kendini sevdirdiğin gibi.'
Ne dediğimi asla bilmiyordum. Tek derdim,içimi boşaltarak rahatlamaktı. Böylelikle belki de çektiğim acıyı anlayabilirdi.
O ise karşılık vermedi sözlerime. Sağ elimi ellerinin arasına alarak kalbine götürdü.
Belki cevap vermedi ama ben cevabımı almıştım. Emin olmak istercesine gözlerine baktığımda o yıldızlar parlıyordu. İşte o an Tanrı'ya binlerce kez şükretmek istedim.
Bu bir hayal miydi? Ben rüya mı görüyordum?
Elimin altında ki kalbi...hızlı atıyordu. Hissediyordum. Onun diğer elini tutarak,kalbime doğru götürdüm. İkimizin elleri de kalbimizdeydi. Konuşmuyorduk, yürekten hissediyorduk biz.
'Seni sevmiyorum Jungkook.'
Kaşları çatıldığında gülerek cümleme devam ettim. 'Sana aşığım çünkü.'
Hayal gibi bir andı. Kim bilebilirdi ki böyle olacağını?
Kocaman bedeniyle kollarımı sarmaladığında kendine has kokusunu içime çektim. Hiç olmadığım kadar huzurlu hissediyordum. Cennet,oydu benim için.
Göz çukurları belli olacak kadar gülümsedi. Bende onun gibiydim. Sırıtıyordum.
'Bana aşık olduğunu söylemiştim Ae Cha.'
"Ama biz olamayız...sana ümit verdiğim için kendimden nefret ediyorum."
Anlıma kısa bir buse kondurduğunda çoktan sızmıştım. Umarım bu olanları yarın da hatırlayabilirdim. Tek dileğim buydu.
...
Gözlerimin hafiften açılmasıyla esnemiş ve uyanmak istemeyeceğim güne uyanmıştım.
Uzandığım yataktan sıkıcı bir nefes vererek kalktığımda kendi ayağıma takılarak,yüzüstü yere düşmüştüm. Evet,kesinlikle rezilin tekiydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obstacle✔
FanfictionHerkesin aksine onun etrafına örecek kalın duvarları yoktu,onun kelimeleri vardı yalnızca.