"Bugünü an itibariyle benim günüm ilan ediyorum."
Elimi havaya kaldırarak sarf ettiğim cümleye karşın sırıtan Jungkook'a sadece dil çıkarmakla yetindim.
"Ve ilk isteğim senin dövme dükkanına gitmek."
Önce dediklerimi anlamak için bir süre durakladı. Sonra ise ciddiyetimi anlamak için gözlerime baktığında sol kaşı yukarıya doğru kalkmıştı.
"Seni bu boktan yola sürüklemek istemiyorum."
"Ya çoktan sürüklenmişsem?"
"O zaman beraber çıkardık."
O iş biraz zor canım ya.
"Artık çok geç Jeon." Kolundan tutarak onu ilerletmeye çalıştım. "Götür bakalım şu mekana,bide ben göreyim."
"Madem öyle götüreyim bakalım."
Evet, bugün sadece biraz eğlenecektik.
...
Ara sokaklardan geçiyorduk. Dar, tenha ve arabaların dahi geçmediği bir bölgeydi. Açıkçası bu kadar uzakta olacağını düşünmüyordum.
Mesela buraya gelmenin 2 saat süreceğini asla düşünmemiştim. Hadi ama bugünü bizim günümüz ilan ettikten sonra sırf yol için bu kadar mesafe kaybetmemiz haksızlıktı.
"Daha ne kadar kaldı?" Diye bir milyoncu kez sordum. Ben sormaktan,o da cevaplamaktandan bıkmıştı.
"Az kaldı." Dedi her sorumda olduğu gibi. Sabahtan beri yürüyorduk ve hala nasıl az kalmış olabilirdi tanrım?
Kesinlikle buracıkta delirecektim."Daha demin de aynısını söyledin Jeon."
"Daha demin de aynı soruyu sordun Ae."
Yok muydu şurada uçurum felan ya?
Derin bir nefes aldım. Evet, çok iyiyim ben. Hiç sinirli değilim. Hiç sinirli değilim.
Oh evet kendime geldim.
"Ne kadar kaldı Jungkook?"
O da benim gibi sinirlenmiş olacak ki gözlerime sinirle baktı. "Buraya gelmeden önce sana uzak olduğunu söyledim ama ısrarla gelmek isteyen sensin neden hala mızmızlanıyorsun?"
"Ya! Suç benimmiş gibi hemen üste çıkmaya çalışma. Uzak olduğunu söyledin evet ama bu kadar uzak olacağını tahmin etmemiştim."
Elimle arabasını göstererek sözüme devam ettim. "Yürüme mesafesinde olduğunu düşündüğüm yolun şu arabayla 2 saat süreceğini nerden bilebilirdim?"
"Uzak kelimesini daha nasıl açmalıydım Ae? Uzaksa uzaktır."
Derin nefes al.
Sakinim.
"Bu gidişle kavga edecek gibiyiz. En iyisi koşarak hızlıca gidelim. Hm?"
Buraya kadar hiç yorumlamış gibi bu teklifi eden enayi de bendim.
Güldü.
"Dayanabilecek misin?"
"Dayanırsam ödülüm ne olacak?"
"Neden onu kazandıktan sonra düşünmüyorsun?"
"Uyar."
Koşmaya hazırlık için yan yana geçtik ve elimle 3'ten geriye saymaya başladım.
Çaktırmayın ama daha 2 bile yapmadan koşmaya başlamıştım. Sabırsız olduğumu söylemiş miydim?
Arkamdan o da bana bağırarak koşmaya başladığında ona gülmekle meşguldüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obstacle✔
FanfictionHerkesin aksine onun etrafına örecek kalın duvarları yoktu,onun kelimeleri vardı yalnızca.