°2

961 72 14
                                    

Selağğğğm, yeni kitabımın 2.bölümüne hoşgeldiniz ♡

Öncelikle şuraya bi okuma saatinizi alalım bakem

Medyaya bakmayan bin pişman😉😉

Okuma saatinizi de yazdığınıza göre,eh vote de yaptığınızı düşünüyorum. Ha bunlari yaptın ama yorum yapmazsan fena kırılırım :')

Bu arada yazım yanlışı olursa belirtin lütfen.

İyi okumalar efenim~

'Senin gelmene gerek yok. Okul bitene kadar gidebilirsin,sonra beni gelip alırsın.'

Üşendiğim için notuma yazdığım yazıları Jungkook'a doğru tuttum. Araba kullanıyordu birde bana bakarsa kaza yapabilirdik.

Elimi tuttu,saliselik olarak nefesim kesildi. Neden platonik olmak bu kadar zordu ki?

Avucumun içine giden parmakları, buraya bak gibisinden elini işaret etti. Dikkatle elime bakmaya başladım.

Tabii o arada da arada elinde ki dövmelere de bakmadan kendimi alıkoyamıyordum. Fırsatım varken tabi ki bakacaktım,fırsatçı olmak bunu gerektirirdi.

Önce avucumun içinde 'h' harfi çizdi. Ne yaptığını anlamasam da sonradan anlayabilmiştim. Avucumun içine harf harf, 'hayır,bende geleceğim' demişti. Keşke konuşabilseydim, en azından birisiyle dialog kurmak bu kadar uzun sürmezdi.

Konuyu uzatmak istemedim,zaten ben yazana kadar ve o da cevap verene kadar çoktan okula gider gelirdik.

Okula varana kadar camdan arabaları izledim. İçimde,adlandıramadığım bir his vardı. Bu daha çok olacakları biliyorum hissiydi. Daha önce yaşandığı için tecrübeliydim. Adım kadar emindim ki,illa birisi bana laf atacak veya dalga geçecekti. Buna sinirlenen Jungkook olay çıkartacaktı. E tabi bu olayı herkes göreceği için Jungkook'da herkesin dikkatini çekecekti,yakışıklı olunca birde kızların idolü olacaktı ilk defa gördükleri kişi. Sonra yanlarında aptal,sağır,konuşamayan beni görünce bana acıyacaklardı. Olay bana dönecekti, seslerini duymayacaktım belki ama bakışlar her şeyi ele veriyordu. Nefret dolu, kin dolu,iğrenç bakışlar.

Belki de doğmasaydım böyle olaylar olmayacaktı.

Okulana varana kadar ikimizde konuşmadık,konuşmadık dediysem yani birbirimizle dialog kurmadık. Öyle hayal ediyordum ki konuşmayı, her gece yatmadan önce özellikle düşünüyordum.

Üniversitenin kapısından girdiğimiz an derin bir nefes verdim,arabayı girmeden önce valeye vermiştik.

Belimden tutarak beni yönlendirdi. Düşmemek için zor tutuyordum kendimi,eli belime yakışmıştı. Hep orada dursa harika olurdu mesela.

Kapıdan içeri girer girmez boğuk bir hava karşıladı sanki. Okulun o sıkkın havası beni ele geçirdi. Fazla kalabalıktı.

Banklarda oturan insanlar,kantinde yemek yiyenler,bahçede öylece el ele gezen sevgililer ve daha okulun içindekileri saymıyordum bile.

Ve en önemli nokta şuydu ki; biz, Jungkook ile şu an yan yana sevgili gibi duruyorduk. Belimde ki eline bakarak gülümsedim. Belki size psikopatça geliyordu ama bunu sevmeyen anlayamazdı. Kalbimin nasıl attığını anlatmama gerek yoktu heralde,çünkü anlatamayacağım kadar düşmüştüm.

Okulun içine girinceye kadar bir kaç kişinin bize baktığını gördüm. Jungkook'un dövmeleri ilgi çekiciydi ve insan ister istemez bakıyordu. E tabi birde Kore gibi bir yerde 'dövme' adam öldürme gibi gördükleri için normaldi. İnsanların önyargılarından nefret ediyordum.

Obstacle✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin