VALLAHİ YALAN

552 35 11
                                    

20 gün sonra
DAMLA'DAN

Bugün günlerden Çarşamba...
Cuma günü karne alacaktık ve son hafta olduğu için biz de dahil kimse okula gitmiyordu.
Saat şuan 12'ye geliyordu ve ben hazırlanmakla  uğraşıyordum.
Nil henüz daha uyanmamıştı. Camış!
Daha fazla düşünmemeye karar verip saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım ve üzerimi giyindim.

(Damla'nın giydikleri! Takılar hariç)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Damla'nın giydikleri! Takılar hariç)

Daha fazla oyalanmadan spor çantamı omzuma taktım ve kapıya doğru ilerledim. Beyaz ( Jordan ) ayakkabılarımı giyip evden çıktım.

YAZARDAN DEVAM

20 gün içerisinde çoğu şeyi aynı rayında ilerliyordu. Nil ve motorcu çocuk hâlâ ağırdan alıyor, çatpat konuşmaya devam ediyorlardı. Yemek işi de unutulup gitmişti...
Atakan'ın da sonunda istediği olmuş ve sevdiği kızla konuşmaya başlamıştı.
Öykü ve Mete için her şey yolunda değildi. Çünkü Öykü sınav stresine iyice girmiş ve Mete'ye karşı hiçbir ilgi göstermiyordu. Belkide sınav bir bahaneydi. Hatta bu 20 gün içerisinde doğru düzgün konuşmamışlardı bile...
Damla ve Kaya aynı saçma sapan işlerle uğraşıyorlardı. İkisi de üniversite sınavı için çok sıkı hazırlanıyorlardı, ama bir arada olup eğlenmesini de biliyorlardı. Karne aldıktan sonra Damla ailesinin yanına gidecekti. 10 gün kadar orada kalmayı düşünüyordu.
Kaya buna başlarda biraz üzülse de ailesi ile arasına giremeyeceğini tabii ki de biliyordu. Aile her şeyden önce gelmeliydi...
Damla giderken Nil de onunla birlikte gitmeyi düşünüyordu. Çünkü kendini çok iyi biliyordu. Tek başına kaldıkça durduk yere kuruntu yapar ve salak saçma şeylere vakit ayırırdı.

NİL'DEN DEVAM

Bugün günlerden Perşembe. Saat sabahın körü!
Sırf canım sıkıldığı için okula gitmeye karar vermiştim.
' Ayn knk kesin ondan Ayn! '
-" Yani tamam, belki başka sebepler de bunu etkilemiş olabilir..." dedim iç sesime yanıt olarak ve parfüm şişesi üstüme boca edip evden çıktım...

Okula vardığımda sınıfta ben de dahil 5 kişi vardı. Gelen kişilerin de devamsızlık hakkı bittiği için geliyorlardı. Ne vardı sanki şunu 10 gün yerine 20 yapsanız! Ah ahh!
Bıkkınlıkla nefesimi verip, Din hocasının saçma sapan sözlerini dinliyordum. Arada ' Ya Sabır' çekmeyi unutmuyorum tabii. Nasıl öğretmen olduğunu anlatıyordu. Tamam hocam fazla zekisiniz ama buradaki kimsenin ilgisini çekmiyor bu! Te Allah'ım yaa!
Sonunda kurtuluş zili çaldığında Efecan'ın yanına gidip arka sıraya popomu yasladım. Durup onları izlemeye başladım. Çünkü canım sıkılıyordu ve onlar da sınıfa pişti kağıdı getirmişti.
-" Şeytanınız bol olsun ağalaarrr! " Dedim Arda'nın yanağından makas alarak. Yanakları çok yumuşak olduğu için herkes ondan makas alıyordu.
" Ayy çok sağol şekerim!" Dedi Efecan sesini incelterek.
" Abi karı yapın şunu ya! Yemin ederim illallah geldi artık bak!" Dedi Arda elini alnına vurarak.
" Çekemiyorsun değil mi beni aptaaağlll! Hem güzelim hem yakışıklıyım!" Dedi hayalî uzun saçlarını savurarak.
" Ama bana vağr dendiiğğ." Dedi Arda sesini incelterek.
Arda'nın kafasına şaplak atıp daha çok gülmeye başladım. Gerizekalılar...
" Kodumun malları." Dedi Elif ve yanıma gelip kolunu omzuma attı. Gülüp kafamı iki yana salladım. Şuan harıl harıl ders çalışmak yerine pişti oynuyorlardı. Her zamanki halleri olduğu için artık yadırgamıyordum.

SIZI 👊🏻Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin