Bugün günlerden Cumaydı. Okul yoktu çok şükür. Damla bugün saat 12 de uyanmıştı. Eee tabi gece uyumayıp saat 3'e kadar günün güzelliğini konuşmuştuk. Bence tekrar tekrar birbirimize anlattığımız için bu kadar uzun sürmüştü. Normal olarak... Şimdi ise kahvaltımızı yapmıştık. Bulaşıkları Damla'ya kakalayıp hazırlanmaya başladım. Saat 2 de kızla randevum vardı...
DAMLA'DAN DEVAM
Nil keyifle hazırlanırken ben de etrafı güzelce temizledim. Nil mutfak kapısından giriş yaptı. " Sence hangisi?" Dedi bana bakarak. Üzerinde siyah bir bluz altına ise bol bir pijama giymişti. Sağ elinde mavi kot etek, sol elinde de siyah bir eteği tutuyordu. -" Siyahı hiç giymedin ve ben sana en çok onu yakışıyorum. " Dedim ve üstünü tekrardan inceledim. Boğazlı kazağı ile güzel olabilirdi. -" Ama maviyle de güzel olur." Dedim gülümseyerek. " Ay ben siyahı tercih ediyorum." Dedi gülerek. -" Koş giy hadi o zaman." Dedim gülerek. Siyah ona çok yakışıyordu. Siyahın içinde parlayan sarı saçları çok hoş duruyordu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( Nil'in giydikleri! Temsili )
Nil hazır olduğunda onu iyice süzüp MAŞALLAH çekerek poposuna vurdum. Full baştan yaratılmış gibiydi... " Aaahh! Hayvan! Neyse ben kaçar, görümcem beklemesin." Dedi gülerek. -" Şerefsiz!" Dedim ve sırıtarak onu geçirdim. Ayak üstünde yaptığı plan işe yaramıştı. Duraksayıp o günü tekrar gözümde canlandırdım.
' Öğle arası '
Merdivenin sonuncu basamağında sırtımı duvara yaslamış bekliyordum. Ulan zil çaldı daha gelmedi bu kız... Nil de bir sınıfın kapısında elindeki kahveyle bekliyordu. Arada kolidordaki panoya bakıyormuş gibi yapıyordu. Yani en son öyleydi. Nil'in ne yaptığını merak edip arkamı döndüm. Hızlı bir şekilde dönmüş olmalıyım ki kızın biri ile çarpıştım. TAm düşecek gibi olmuştu Kİi kolunu tutup onun düşmesini engelledim. -"Pardon iyi misin?" dedim telaşla. Şükür gibi şey olmamıştı. " Yok iyiyim teşekkür ederim." dedi gülümseyerek. Ben de aynı şekilde gülümseyip kızın kolunu bıraktım. Makyajlı suratını umursamadan merdivenlere tekrar dönecektim ki, gülümseyip elini uzattı. " Merhaba Çağla ben" dedi . Uzattığı eline anlamsızca bakmayı bırakıp elini sıktım. -" Damla Ben de memnun oldum." dedim başımı nazikçe sallayarak. Biraz konuştuktan sonra görüşürüz diyerek gitti. Kız hakkında pek bir düşüncem yoktu açıkçası. Gerçi bir daha nerede görecektim ki? ( Arkadaşlar merak etmeyin Çağla bir şerefsizlik falan yapmayacak...) O gider gitmez merdivenlere yöneldim ki! Ahaaa bizim kız geliyordu. Gözlerimi kısıp iyice kızı inceledim. Evet evet oydu! Telaşa kapılıp arkamı döndüm ve Nil diye alçak sesle bağırdım ama beni duymadı. Bizim meraklı tarihçi Nil'i lafa tutuyordu. Büyük ihtimalle' ne işin var senin 9. Sınıfların katında' diye sorularını sıralıyordu. Yine sorgu memuruna dönüşmüştü. HAY YARABBİ! Merdivene yönelip dizimi büktüm ve ayağım burkulmuş gibi bir imaj çizerek. -"Ah Nil " diye daha çok bağırdım artık beni duyması gerekiyordu! Nil hocaya baş selamı verip elindeki kahveyle koşarak yanıma geldi. Hoca da arkasını dönüp dersi olan sınıfa doğru ilerliyordu. Yani tahminimce. Nil yanıma geldiğinde doğruldum ve hocaya tekrar baktım. Heh tamam yoktu. " Geliyor hemen köşeye git." Dedim ve gözlerimi büyülttüm. Heyecan yapınca çok telaşlanıyordum. Nil'e son olarak baktım ve sınıfıma doğru çıktım. Gerisini artık Nil hanım hallederdi!
