NO PROBLIM

3.3K 156 122
                                    

Başlangıç tarih ve saati lütfen ♥️

NİL'DEN DEVAM

Kıçımı yırta yırta Damla'yı zorla eve getirmiştim. Evin havası bile değişmişti. Açıkçası mutluydum...
Damla hastanede yemek yememişti. Bu yüzden ona güzel bir kahvaltı hazırlamayı düşünüyordum.
Sevdiği pankekten yapıp yanına da kahve yaptım. Şüphesiz bunun yoluna ölürdü...
Kahvaltılıkları tepsiye koyup yanına ilerledim. Odasında yatıyordu. Kim bilir ne kadar da acı çekiyordu...
Hafifçe öksürüp geldiğimi belli ettim ama konuşmadı. Yanına gidip tepsiyi komidine bırakıp üzerini açtım. Boş boş yere bakıyordu.
-" Damla hadi birkaç bir şeyler ye. Sabah da yemedin." Dedim ısrarla. O hiç suratıma bakmadan konuşmaya başladı.
Ağzından çıkan tek kelime ' Git! ' oldu. Dolan gözlerimle çökmüş omuzlarımla odadan çıktım.
Umarım yerdi...

Saat 15.32 olmuştu bile. Oflayarak salondaki koltuktan kalıp Damla'nın odasına gittim. Kaçıncı gidişim artık sayamıyordum. Hâlâ daha yemek yemediyse Öykü'yü arayacaktım. En azından o bir şeyler yedirirdi. Usulca odasına gittiğimde hâlâ aynı pozisyonda ve hâlâ aynı tepsi yerinde duruyordu.
Her zamankisi gibi inat ediyordu. Oflayıp kapıyı kapattım ve telefonumu çıkarıp Öykü'yü aramaya başladım.
Öykü fazla telaş yapsa da her şeyin yolunda olduğunu söyledim. Hemen geleceğini belirterek kapattı. Umarım çabuk gelirdi. Çünkü Damla'nın ilaç saati yaklaşıyordu.

KAYA'DAN DEVAM

Mete'nin bize gelip beni almasıyla hâlâ daha konunun ne olduğunu anlayamamıştım. Acil evden çık dedikten 10 dakika sonra falan bize damlamıştı yine...
Arabanın ön koltuğunda Öykü oturduğu için arka koltuğa geçtim hemen. Benim oturmamla hızla arabayı sürdü. Neydi bu telaş?
-" Oğlum yavaş lan! Neler oluyor? Biriniz de bir şey söylemiyor ki anasını!" Dedim gözlerimi devirerek.
" Damla'ya bir şey olmuş. Kavga mı etmiş bilmiyoruz. Yaralıymış, ama şuan durumunun iyi olduğunu söyledi Nil." Dedi telaşla Öykü.
Büyüyen gözlerim ve ağrı giren kalbim iyi düşünmemi engelliyordu.
-" Nasıl yani? Çok mu kötü? O-o iyi değil mi?" Dedim dolan gözlerimle. İlk annemden başka birine bu kadar çok değer veriyordum.
" Sakin ol abicim. Gidiyoruz ya anlarız şimdi." Dedi ve arabanın hızını daha da arttırdı.
Yaklaşık 10 dakikaya Damla'ların evine geldik. Yani galiba...
Hızla arabadan inip Mete'yi beklemeye başladım. Ondan önce Öykü hızla ilerleyip zile bastı. Açılan kapıyla birlikte hızlıca içeriye girdik.
Asansöre binip 3. Kata çıktık. Şu zaman bile bana ölüm gibi gelmişti. Sonunda geldiğimizde asansörden çıkıp açık olan kapıya ilerledim. Nil kapıda bekliyordu. Onu takmadan hızlıca ayakkabılarımı çıkarıp evi turlamaya başladım. Kolidorun sonundaki kapalı kapılı odaya hızlıca giriş yaptığımda yataktaki Damla'ya doğru ilerledim. Onu hızlıca kaldırıp inceledim.
Yüzünün çoğu yerinde morluk vardı. Dudağı ve kaşı patlamıştı. Dolan gözlerine uzunca bakıp burukça gülümsedim. Belinden tutup yavaşça kendime çektim ve boşta olan elimi yanağına koydum.
-" İyi misin güzelim?" Dedim dolan gözlerimle. Aynı benim gibi gülümsedi ve başını yavaşça salladı.
" No problım!" Dedi ve gülümsedi. Vakit kaybetmeden kollarımla onu sarmaladım. Bunu beklermişçesine o da kollarını belime doladı. Enseme düşen minik bir damla ile ağladığını anladım ama ses etmedim. Kafamı her zamanki gibi boynuna gömdüm ve derin bir nefes aldım.

-" Çok, çok korktum." Dedim titreyen sesime engel olamayarak. Gözlerimden de birkaç damla yaş akmıştı.
" Ştt! Sakin ol, beni bu kadar çok sevdiğini bilmiyordum." Dedi kıkırdayarak.
-" Evet seviyorum." Dedim küçük çocuk gibi mızmızlanarak. Hiç pozisyonumu bozmadan.
" Ne dedin sen?" Dedi. Sesindeki şaşkınlık elle tutulur cinstendi.
-" Duydun işte, seviyorum seni." Dedim fısıldayarak ve boynuna minik bir öpücük kondurdum.

SIZI 👊🏻Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin