REZİL Mİ OLDUM?

4.3K 216 73
                                    

Haydi bakalım başlayalım 💙
Başlangıç tarih ve saati lütfen ♥️




NİL'DEN DEVAM

Bugün çok erken kalktığım için okula erken gitmeye karar verdim. Saat şuan 07:30 du ve ben çoktan hazırdım. Ve biz genellikle 08:10 da evden çıkıyorduk. Damla'ya çıktığıma dair not bıraktıktan sonra beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Bu ayakkabılarımı çok seviyorum. Çünkü çok fazla para vermiştim. Değdi mi? Bence değdi. Çünkü 2 senedir bana katlanıyor...
Hızlıca merdivenlerden indim ve okulun yolunu tuttum.
Hatırı sayılır uzun merdivenden tırmanarak sınıfa gelmiş bulundum. Sınıfta tek tük insan vardı. Onlar da servisle gelenler olmalıydı.

'Yine çok zekisin hee. Akıyor yeminle!'

Aynen iç ses aynen!
Sırama oturduktan sorma hayatı sorgulamaya başladım. Aslında pek bir değişiklik yoktu. Aynı işte her şey! Ot gibi yaşıyoruz.
Ben bunları düşünürken bir yandan da müzik dinliyordum. Ama sevmediğim bir müzik çalmaya başladı. Daha fazla beyin patlatamayacağım için kulaklığı çıkarıp müziği kapattım.
Guruldayan karnım ile birlikte çantamdaki cüzdandan para alarak cüzdanımı geri yerine atarak, çantamı kapattım ve ayağa kalktım.
Kantine ilerleyip tost ve link aldıktan sonra masanın birine oturdum. Kantinde yaklaşık 8 kişi vardı ve birileri gidip diğerleri geliyordu. Anladınız siz...
Tek başıma yemek yemekten sıkıldığım için galerime indirdiğim videolara bakmaya başladım. Yemeğimin sonlarına doğru dün çektiğim video karşıladı beni. Damla'nın gülme krizine girmesiyle kahkahamı koyuverdim. Çok alakasız bir yerde gülmüştü. Dünün acısını bugün çıkarırcasına kıkırdadım. Birkaç gözün benim üzerimde olduğunu hissediyordum. Yanımdaki sandalyenin hareketlenmesiyle videoyu durdurup başımı kaldırdım. Mete dikkatle bana bakıyordu.
Tam ağzımı açmış konuşacağım sırada kendisi söze başladı.
" Günaydın. Neye gülüyorsun öyle?" Dedi tatlı sesiyle ve o da güldü. Damla'nın kafes dövüşünü sadece onlar biliyordu. Söylemekten bir şey olmazdı.
-" Damla'nın dün dövüşü vardı da. Değişik bir şey oldu ondan." Dedim kıkırdayarak.
" Ne oldu ki?" Dedi anlayamayarak.
Böyle olmayacağını anlayıp sandaylemi biraz ona yaklaştırıp telefonumu elime alarak ikimize çevirdim. kalbim benden izinsiz kendini belli etmeye başlamıştı. Umursamamaya çalıştım. Tam videoyu başlatırken Mete'nin 'Kaya gelsene!' diye bağırmasıyla duraksadım. Kaya yanımıza geldiğinde bıkkınlıkla Mete'ye bakıyordu.
" Ne oldu?" Dediğinde Mete yanındaki sandalyeyi yanına yaklaştırıp " İzle" demekle yetindi.
Kaya ses etmeden sandalyeye yerleşince ikisine de kısa bir bakış atıp videoyu başlattım.
Damla'nın gülme krizi tutunca Mete kahkaha atmaya başladı. Allah'ım nereye eriyoruz yarabbim. Neyse Nil neyse! Kaya'ya baktığımda güler gibi olmuştu ama sonradan kendini düzeltmişti. Niye gülmüyordu ki?

KAYA YAKAR'DAN DEVAM

Damla'nın üzerindeki kıyafet de neydi öyle? Üzerinde sporcu atleti, onun altında bacaklarına yapışan dar bir şort vardı aslında çok da kısa değildi. Ama bir sürü de erkek vardı.
İçimden kendime söverek videoya odaklandım. Bana ne oluyordu? Derin bir nefes aldım. Şimdi de Damla'nın gülme krizi başlamıştı. Nil'in bağırmasından anlamıştım. Komik olduğu için gülsem de Mete'nin kulağımı beceren kahkahası yüzünden gülmeyi bıraktım. Gülerken ergenliğe yeni girmiş veletler gibi sesi kalınlaşıyordu. Sabırla Mete'nin susmasını bekleyip videoya döndüm. Damla sonunda kızı iyice benzettiğinde video bitmişti. İnsanların alkışları bayağı yoğundu. Önümüzden telefon çekilince kendime geldim. Ne zamandan beri sırıtıyordum ben? Ve neden sırıtıyordum ki? Ah Kaya! İyice kafayı yedin!

Nil biraz sohbet ettikten sonra sınıfa çıktı. Biz de yiyecek bir şeyler almış aynı masada oturuyorduk.
Simidimi yerken birkaç gün önce Mete'nin yaptığı salaklık aklıma geldi. Sırf Damla'ya karşı duygularımı ölçmek için dudağının kenarına dokunmuştu. Ben de delirdim tabi. Ama ona olan duygularımın gelip geçici olacağını düşünüyordum. Şimdi herkesin dillerinden düşürmediği aşk bu kadar basit değildi. Benimki sadece hoşlanmaktı.

SIZI 👊🏻Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin