ÇAL BU GECE

2K 106 27
                                    

KAYA'DAN DEVAM

Perşembe sabahı...
Saat 06:50

-" Güzelim sabaha kadar ders çalıştın tabi uyanamazsın! Kalk hadi uyursun okulda!" Dedim oflayarak. Damla ile saat 3'e kadar ders çalışmıştık. Ama Damla matematiğe takılı kaldığı için Sabaha kadar matematik çalışmıştı.
" Ama benim çok uykum var Kaya yaaaaağ! " Dedi yakınarak.
Allah'ım bir insanın sesini yemek istemem normal mi? Telefonda bile güzel gelir mi bir ses! Mümkün mü bu?
-" İyi tamam bekle geliyorum." Dedim ve ayağa kalktım. Bugün biraz erken kalmıştım. Damla da kalktığın gibi beni ara dediği için onu uyandırmakla fazlasıyla vakit kaybetmiştik.
Şuan saat 07.21 ' di. Hızlıca kalkıp üzerime siyah pantalon, kahverengi kazak giydim. Siyah montumu da giydim ve hazırdım. Çantama gelişi güzel birkaç kitap defter koydum. Cüzdanımı ve arabamın anahtarını alıp çıktım.

Şuan Nil ile saçma saçma bakışıyorduk. Çünkü Damla'yı uyandırmak istemiyordu. Benim de geçmeme izin vermiyordu. Bu döngü nereye kadar devam edecek ondan haberim yoktu. Oflayarak elimi Nil'in gözlerinin önünde salladım ve hafif kenara itip Damla'nın odasına girdim.
Yüz üstü bir şekilde yatmış, yanındaki yastığa da kolunu atmıştı. Nasıl nefes aldığını çözemedim ama olsun. Hafifçe yanına gidip saçlarını yüzünden çektim ve yanağını okşadım. Hani uyanınca suratında iz olur az bir süre sonra geçer ya! O özden vardı. Bu da iyi uyuduğunun göstergesi olabilirdi.
Damla'ya birkaç kere seslensem de duymadı.

-" Hadi ama Damla! Yakışıklı sevgilin geldi güzelim kalkmayacak mısın?" Dedim ve sessizce güldüm.
" Hah kıçımın kenarı." Dedi ve yatakta daha çok yayıldı. Uykusunu bölmeyi tabiki de istemezdim ama devamsızlığı da sınırdaydı. O yüzden uyanması gerekiyordu.
-" İyi o zaman ben gidiyorum. Yakışıklı sevgilini okulda kaparlar bak demedi deme." Dedim ve yataktan kalktım. Kapıya doğru yönelirken Damla konuştu.
" Ah Kayacık ne de meraklıymışsın başkasının kucağına atlamaya." Dedi ve bana çarparak önüme geçti. Evet Kaya sanırım fazla ileri gittin koçum!
Damla'nın kolundan tutup kendime çevirdim ve yanağına hızlıca bir öpücük kondurdum.
-" Günaydın sevgilim. Bu sabah öpücüğündü." Dedim ve diğer yanağına doğru yöneldim.
-" Bu da seni kızdırdığım için, asla öyle şeyler olmaz biliyosun dimi? " Dedim ve yanağını öptüm. Hâlâ yüz ifadesini aynıydı. Çatılmış kaşlar, kısılmış gözler, hafif şiş dudaklar... Neyse neyse neyse!
-" Yaa! Ama aşkooom" dedim top ergenler gibi.
Dediğim şeye kahkaha atıp yanağıma yavaşça vurdu. Aynı hızla yanağımı öpüp koşar adımlarla odadan çıktı. Evet romantik değilim, çünkü romantik olamayacak kadar da duygusal değildim.

NİL'DEN DEVAM

Bizim yeni çiftler el ele okula gidiyorlardı. Bak bak bak! Cesarete bak! Tabi anan baban yanında yok Damla hanım. Bir de ben seni Bursa'da göreyim! Altına sıçarsın da neyse!
Şuan Damla ve Kaya önümde ben ise onların arkasındaydım. Kulaklığımı takmış ve dünyadan soyutlaşmıştım.
Sonunda okul binasına vardığımızda başımı yerden kaldırmadım. Yerdeki taşları saymakla meşguldüm.
Birine çarpmam ile duraksayıp çarptığım kişiye bakmadım. Diğer kulağımda kulaklık olmadığı için dışarıdaki sesleri duyabiliyordum.
" Ayy!" Diye bir kız sesi duyduğumda başı yerden kaldırdım. İnsanlarla göz temasından pek hoşlanmasam da kızın gözlerine baktım.
-" Pardon! Bir yerin acıdı mı?" Diye bir soru yönelttim. Kız benden 2 3 yaş küçük duruyordu. 9. Veya 10. Sınıftı.
" Şey! Hayır, benim hatam özür dilerim." Dedi ve yavaşça başını ovuşturdu.
" İyi misin?" Diye bir ses duyduğumda başımı biraz daha kaldırdım. Bu bu o motorcu yani bizim afet-i deryaydı...
" İyiyim abi." Diye söyledi kız. Ben şaşkınlıkla gözlerimi büyütüp çocuğun suratına dik dik bakıyordum. Lan oğlum senin yakından çirkin olman lazım. Senden nasıl hâlâ karizma akabilir lan nasıl? Allah'ım bunlar seçilmiş kişi falan mı? Yoksa sadece beni mi unuttun! Tövbe tövbe haşa!
Boğazımı temizledim ve hızlıca oradan uzaklaştım. Gidip çocuğa ağzımın suyu aka aka bakamazdım tabiki! Bir yönden de cooluğumu korumam lazımdı.
' Ne Ka güzel ne ka güzel! ' diyen iç sesimin koluna girip okula binasına girdim. Şuan ağzıma gelip biri etse umrumda değildi. Zaten aşırı mutluluk kafa yapıyordu o yüzden biraz mutsuz olmam lazımdı. Her neyse banane.

SIZI 👊🏻Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin