DAMLA'DAN DEVAM
Bugün Pazartesiydi ve ben maalesef okula gidemiyordum. Çünkü dayak yediğim için 1 hafta raporlu sayılıyordum. Bugün Nil spor salonuna ve okula raporu götürmeye gitmişti. Veeee! Merak etmeyin Kaya ile sevgiliyiiiiz!
Ama ben şimdi kafayı yemek üzereyim. Acaba okulda onu seven var mı? Vs vs. Bunlar beni deli ediyordu. Ama bir de şu var! Sevgili miyiz değil miyiz? O da kafamı karıştırıyor...
Oflayarak yavaşça yattığım koltuktan kalktım. Odama ilerleyip doktorun benim için verdiği kremleri aldım. 2 gün geçmişti kavganın üzerinden ama yüzümdeki yaralar da yavaş yavaş geçiyordu.
Karşımdaki ve dudağımdaki patlak kabuk bağlamıştı. Acısı da geçiyordu yavaş yavaş işte.
Kremlerimi sürdüm ve geri kalktığım yere yattım. Bazen hastalığı bile seviyorsun fena mı?Kapının çalması ile yavaşça yattığım yerden kalktım. Saat şuan 14:34 tü.
Kapıya gidip açtığımda karşımda elleri poşetlerle dolu bir Nil karşıladı. Ona boş boş bakıp kenara çekildim. Benim bu tavrıma karşılık cırladı.
" Vicdansız köpek! Götünden de kıl aldırmıyosun hiç!" Diye yakınmasına karşılık gülmemi durduramadım.
Gülmelerimin ardından öksürüp görmemesi için başımı yere eğdim.
" Ahaa! Güldün. " Dedi hevesle ve hemen içeriye girdi. Arkasından başımı gülerek iki yana salladım ve kapıyı kapattım. Arkamı döndüğümde çığlığı bastım. Bunu yapmamla birlikte yüzümde darbe aldığım birkaç yer acımıştı.
-" Napıyon kızım?" Dedim kaşlarımı çatarak.
Arkasından çıkardığı bir gülü bana uzattı. Diğeri de ağzındaydı. Gülü elime alıp beklentiyle bakmaya başladım.
Ağzındaki gülü de çıkartıp konuştu.
" Bak Damla! Bizim bu küslük işi çok uzadı." Dedi onaylamamı beklercesine gözlerime baktı. Hafif gözlerimi kapatıp onayladım onu. Çok uzamıştı.
" Doğru haklısın. Yani, gitmekte de bana kızmakta da! Yaptığın her şeyde haklısın. Ben sadece sevdim Mete'yi. Daha doğrusu sevdiğimi düşündüm. Ama sevgi değilmiş meğersem. Onlar Öyküyle sevgili olunca hiç aşk acısı çekmedim. Salak saçma sebepler yüzünden seni suçladım. Sen gidince kendimi daha da yalnız hissettim. Var ya sen geldikten sonra evin kokusu bile değişti." Dedi ve gözlerinden akan yaşı silip burnunu çekti. Benim de gözlerim dolmuştu.
" Bak zaten ben Mete'yi unuttum." Dedi ve güldü gözyaşları arasında.
" Yeni aşklara yelken açıyorum!" Dedi ve diz çöktü.
" Özür dilerim canım kardeşim. Beni affeder misin?" Dedi ve elindeki diğer gülü de uzattı.
Gülü alıp onu ayağa kaldırdım ve sıkıca sarıldım.
-" Ben de özür dilerim güzelim." Dedim ve iyice sarmaladım onu.
Yarım saat böyle kaldık desem yalan olmazdı.
Ama şimdi ne mi yapıyorduk?
Nil'in aldığı abur cuburları elimize alıp salona kurulmuştuk. Ama bu sefer yerde...
Konuşmadığımız süre zarfında başımıza gelen olayları anlatıyorduk birbirimize. Yaklaşık 3 saatlik dedikodunun ardından kendimize gelmiştik.
Yavaşça ayağa kalkıp sırtımı esnettim.
-" Niloya! Buraları sen topla! Bir kırıntı bile yerde kalmasın!" Dedim gülerek.
" Haaah! Geldi yine takıntılı ruh hastası! Neyse tamam toplarım ben yavruuğm." Dedi ve ayağa kalktı. Yerdeki birkaç çerez kaselerini alıp mutfağa taşıdım. Tezgaha bırakıp geri salona döndüm. Tam yine eğilip birkaç çerez kasesi alacaktım ki Nil elimi tutup durdurdu. Yeri doğrulup ona baktığımda konuştu.
" Hadi hadi! Git kendine çeki düzen ver! Eniştem gelir birazdan." Dedi ve kahkaha attı.
-" Dalga geçme götüm. Ayrıca her gün gelmek zorunda değil be! Niye gelsin?" Dedim ve güldüm.
" Lan sabah dedi de ondan diyorum hadi hadi." Dedi ve beni yavaşça gitmem için itekledi.
Gözlerimi devirip idama ilerledim. En sevdiğim tam bu havalarda giyilecek eşofman takımımı giydim. Saçlarımı da tarayıp serbest bıraktım. Artık sürekli saçımı topuz yapmaktan saç diplerim isyan edercesine sızlıyordu. Telefonumu cebime sıkıştırıp mutfağa ilerledim. Bugün Nil'in aldığı elmayı yıkayıp küçük bir ısırık aldım. Kibar insanız vesselam...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIZI 👊🏻
Teen FictionAilesinden gizli saklı iş çeviren ve dövüşen bir kız... Umursamaz ve soğuk bakışlı bir erkek... Bakalım yolları nasıl kesişecek... Umarım okursunuz♥️