Bölüm 9: "Sığınak"

855 26 0
                                    

Bazen bir yabancı bile senin sığınağın olabilir.

Tıpkı şu an olduğu gibi.

Barın, "Almila!" Diyerek yanıma ulaştığında kolumdan tutarak beni ayağı kaldırmıştı.

"İyi misin?" Demişti bana bakarken.
Sesinde endişe vardı.

"Ben iyiyim.Sadece gök gürültüsünden çocukluğumdan beri çok korkarım.Öyle şiddetli bir şekilde yağınca ben birden panik yaptım." Zar zor kurduğum cümle ile bakışlarımı yeşil gözlerine çevirmiştim.

Benim için korkmuş muydu?
Peki ama neden?

Ben bunu düşünürken bir kere daha gök gürültüsünü duymam ile gözlerimi sıkıca yumarak ona kadar saymaya başlamıştım.

Ben yavaş yavaş ona kadar sayarken beklemediğim bir şey olmuştu.Barın beni kendine birden çekerek sarılmıştı.

Yüzüm göğüs kısmına gelirken, elleri saçlarımın arkasında çoktan yerini almıştı.

Başka bir zaman olsa bu yaptığına kızabilirdim, hatta uzaklaşıp tokat bile atabilirdim ama şu an nedense bu yaptığı beni rahatlatmıştı.

Kokusu o an ki tüm korkumu sanki söküp atmıştı.

Kokusu, yağmurdan sonra huzur veren toprak kokusu gibiydi.

Bir süre daha o şekilde durduktan sonra Barın hiç canlanmadan "İyi misin?" Diye sormuştu tekrardan.

İyiyim.
Hemde nedensizce fazla iyi.

Kafamı evet anlamında sallarken kafamı Barın'ın göğsünden yavaşça çekmiştim.

"Kusura bakma lütfen.Seni de gece gece rahatsız ettim." Bakışlarımı kaçırmamaya çalışırken "Ayrıca teşekkür ederim" dedim.

"Ne için?"

"Beni sakinleştirdin ya hani? Bu yüzden işte teşekkür ederim."

Bana dikkatli bir şekilde bakarken "Önemli değil" demişti ve gülümsemişti.

Ortamda sessizlik hakim olurken "O zaman ben gideyim..." dedi sessizliği bozarak."Sende uyu güzelce."

Barın tam arkasını dönüp gidecekken yağmur sesi halâ odamda hakimdi.

Ses beynimi işgal ederken tekrardan korkmaya başlamıştım.

Barın arkasını dönmüş giderken hızlıca birkaç adım atıp birden Barın'ın elinden tutmuştum ve "gitme..." demiştim.

Kurduğum cümle ile şaşırırken ilk başta bana bakmıştı ve sonra ise tuttuğum eline.

"Neden?" diye sordu.

Kaşları çatık olsa da sesi naifti.

"Çünkü, hâlâ yağmur yağıyor ve ben çok korkuyorum."

"Peki..." diyip tamamen bana döndüğünde "bu durumda benden ne istiyorsun?" Dedi."Sana nasıl yardımcı olabilirim?"

"Burada ben uyuyana kadar kalır mısın?"

Ne diyeceğini bilemez bir şekilde bana baktığında elini saçlarına götürüp dağıtmıştı.
"Aslında yarın sabah çok önemli bir toplantım var ve bu yüzden de uyumaya ihtiyacım var Almila."

Değişik hissetmiştim.

Bu dediğim çok saçmaydı biliyordum ama yine de şansımı denemek istemiştim.

"Tamam o zaman sen uyu..." dedim burukça gülümserken "ben bir şekilde uyumaya çalışırım" diyerek arkamı döndüğümde Barın'ın olduğu yerden ayrılmadığını hissetmiştim.

Mübrem:VazgeçilmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin